Devlet Bahçeli’nin Tavrı

37

TBMM Başkanı olarak AKP adayı seçilince sanki kıyamet koptu. Özellikle CHP ve MHP temsilcileri birbirlerini sert ifadelerle suçladılar.

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın AKP’li olduğu bir sistemde Meclis Başkanının AKP dışından olması bu partilerin ilk hedefi idi. Böylece 13 senedir her istediğini yapmaya alışmış bir AKP iktidarından sonra parlamenter sistemin denge ve denetim mekanizmalarından biri daha kolay harekete geçirilebilecekti.

Olmadı. Son turda MHP geçersiz oy verdi. HDP’den 50 milletvekili CHP adayı Deniz Baykal’a oy verdi. CHP+ HDP oyları AKP oylarından daha az olduğundan AKP adayı İsmet Yılmaz seçildi.

AKP’nin 258, CHP+ MHP+ HDP toplamı 292 milletvekili olduğu halde, AKP adayının seçilmesinin sorumlusu kimdi?

CHP kanadına göre: Meclis Başkanı seçimi 4. turunda MHP, CHP adayı Baykal’ı desteklemediği için AKP adayı seçildi.

MHP kanadına göre: 3. turda CHP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemediği için, 3. Veya 4. turda İhsanoğlu seçilebilecekken AKP adayı seçildi.

MHP milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ neden CHP’nin sorumlu olduğunu şöyle açıkladı: “MHP, CHP’den İhsanoğlu’na destek istiyor, CHP vermiyor. CHP, MHP’den Baykal için destek istiyor. MHP destek vermeyince AKP’yi desteklemiş oluyor. CHP neden Cumhurbaşkanlığı için desteklediği İhsanoğlu’nu desteklemiyor da Erdoğan ile görüşerek adaylık açıklayan Baykal’ı destekliyor?”

İLK SONUÇ: AKP seçimde aldığı darbe sonrası hem önemli bir mevzi ve hem de müthiş bir moral kazandı. AKP dışındaki partiler AKP’ye karşı seçim sonrası ele geçirdikleri moral üstünlüğü kaybetti. Birlikte 13 yılın hesabını sorma ihtimali zayıfladı. Seçim çalışmaları sırasında vaat ettiklerini yapma şansı azaldı.

***

Bahçeli doğru mu Yaptı?

Siyasette başarı aldığınız kararların neticeleri ile ölçülür.

Bahçeli’nin sayesinde elde edilen bu sonuç AKP+MHP koalisyonu kurulursa siyaseten doğru bir karar kabul edilecektir. Çünkü kendisi iktidar ortağı olduğu zaman paydaşı olduğu iktidarı zora sokacak bir Başkan seçilmemiş oldu.

AKP+MHP koalisyonu kurulamazsa Bahçeli ve MHP’nin bu hamlesi büyük bir hata ve başarısızlık olarak değerlendirilir. Yapılacak ilk seçimde “Meclis Başkanlığını AKP’ye hediye etmenin” ve iktidar olmamanın ceremesini çok ağır öder.

Çünkü bu durumda en çok şikâyet ettiği “Çözüm Süreci” devam edecek, yolsuzluk ve hukuksuzluklardan hesap sorulamayacak. Muhalefet olarak bir etkisi de olmayacak.

Ancak AKP+MHP koalisyonu için MHP’nin stratejisi (Abdülkadir Selvi’nin ifadesiyle) şöyle olabilir:

Bahçeli, AK Parti’nin MHP dışındaki seçenekleri tüketmesini istiyor. Türkiye’yi hükümetsiz bırakmama adına AK Parti ile koalisyon kurduk diyecek.

Ancak burada çok önemli bir nokta var. MHP lideri AK Parti’ye kabul edilmesi imkânsız bir talepler listesi hazırlıyor. ‘Kabul ederlerse AK Parti ve Erdoğan kalmaz, kabul etmezlerse koalisyon kurulamaz’ mantığıyla hareket ediyor.”

AKP’nin Tayyip Erdoğan vesayetinden kurtulmaya cesaret etmesi zor.

Ancak Davutoğlu bu cesareti gösterebilir ve Tayyip Erdoğan vesayetinden çıkmış bir AKP ile MHP koalisyon kurarsa Bahçeli müthiş bir stratejist olarak kabul edilir. Aksi taktirde MHP ilk seçimde ciddi bir darbe yer.

Bütün bu değerlendirmeden sonra diyeceğimiz şu: Bahçeli’nin doğru mu, yanlış mı yaptığı AKP+MHP koalisyonunun gerçekleşmesine göre değişecek.

Bekleyip görelim.

*****

Yeniçağ’ın Haberi

Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan CHP kanadından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik bütün saldırıları mesnetsiz hale getiren bir haber yazdı.

Ahmet Takan “bu aktardığım şok kulis haberin tüm karşılıklı sağlamalarını MHP ve CHP kaynaklarından yaptım. Ambargo yüzünden yazamadıklarım da dâhil” notuyla şu bilgileri verdi:

Takan’a göre, Kemal Kılıçdaroğlu Deniz Baykal’ı istemeye istemeye Meclis Başkanlığına aday gösterdi.

“İşte, o günlerde Kemal Kılıçdaroğlu ile Devlet Bahçeli arasında özel bir hat kuruluyor.

MHP Genel Başkanı CHP liderine AKP’ye karşı ortak hareket etmek için bir teklif sunuyor. Teklifin flaşı şu ‘Deniz Baykal’ı aday gösterme. Göstereceğiniz başka bir aday üzerinde ortak hareket edelim.’ Deniz Baykal’ın Recep Erdoğan ile görüşmesinden çok rahatsız olduğunu ve bir oyun kurulduğunu açıktan anlatan Bahçeli’nin şöyle dediği belirtiliyor;

‘Ben 10 milletvekilimi kaset tezgâhları yüzünden verdim, kaybettim. Gelin başka bir aday etrafında birleşelim. Deniz Baykal’ı aday gösterirseniz ben bunu kimseye anlatamam. Ne tavanıma ne de tabanıma.’

MHP kulislerinde Bahçeli’nin Kılıçdaroğlu’na, CHP’den Haluk Koç ve Mehmet Akif Hamzaçebi’yi seçenek olarak önerdiği ve cevap beklediği fakat CHP’de yapılan değerlendirmelerin sonrasında Kılıçdaroğlu’ndan olumlu cevap gelmediği ifade edildi.

3’üncü turdan hemen önce CHP’ye ‘Gelin çatı adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek verin’ dedik. Toplandılar ve bize ‘çatı aday mı kaldı’ diye cevap gönderdiler.”

Ahmet Takan’ın bu haberini CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yalanladı. Bahçeli ile böyle bir görüşme olmadığını, Meclis Başkanlığı konusunda Bahçeli ile ne dolaylı ne de direkt bir görüşme olmadığını ifade etti.

***

Haber Doğruysa

Ahmet Takan Ankara kulislerinden çok önemli ve doğru kulis bilgileri aktaran bir gazeteci. Eğer bu haberi doğru ise Bahçeli’nin Meclis Başkanı olarak AKP adayının seçilmemesi için CHP’yle işbirliği yapmaya çalışmış. Fakat CHP parti içi sebeplerle olumlu cevap ver(e)memiş.

Hürriyet’te Ertuğrul Özkök Bahçeli’ye saldıran CHP’lilere iki soru sordu: “Sen Bahçeli’ye yüklenmeden önce, dön CHP’ye şu soruyu sor: Arkadaş, bu ülkenin cumhurbaşkanlığına layık görüp, aday yaptığın bir insanı, cumhurbaşkanına vekâlet edecek bir makama uygun görmedin mi…”

ve “Ey CHP’li kardeşim, elin seçimde yüzde 10 barajını aşması için HDP’e oy vermeye gitti de, AKP adayının önünü kesmek için Ekmeleddin Bey’e oy vermeye neden gitmedi…”

CHP kanadı vicdanlarında bu sorulara makul birer cevap veremeden MHP’ye “koltuk değneği” suçlamaları yapması halinde kamuoyunda haksız görülecektir.

***

Haber Yanlışsa

Eğer Yeniçağ’daki Ahmet Takan haberi doğru değilse, Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, Meclis Başkanlığı konusunda CHP ve MHP arasında bir işbirliği çalışması, müzakere olmamışsa, bu her iki parti için de beceriksizlikten başka bir şey değildir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde işbirliği yapmış iki partinin de diğer parti ile hiç görüşmeden kendi adayını seçtirebileceğini düşünmüş olması akla yakın değil.

Eğer böyleyse her iki liderin süreci iyi yönetemediğini ve Meclis Başkanlığını elbirliği ile AKP’ye hediye ettikleri sonucuna varabiliriz.

 

Önceki İçerikBilimin Yüreği Yoktur
Sonraki İçerikBir Muhammedî Âşık / Hz. Mevlânâ:
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.