Türkiye malumunuz çok riskli bir deprem bölgesi. Ancak topraklarımız sadece fiziki değil siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan da büyük felaketlere yol açabilecek bir coğrafya…
Türkler üzerlerine düşeni yapmadıkları içinde, devamlı surette maddi ve manevi ağır buhranlar yani depremler geçiriyoruz.
Şimdi de Akp iktidarı TBMM’ye; Türkiye’yi 10 şiddetin üzerinde sosyal ve siyasal bir depremle sarsacak, pkk ile anlaşmayı içeren bir yasa tasarısını sundu…
Eş zamanlı olarak da, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi‘nde “Türkiye ve KKTC’deki Hıristiyan Mülklerinin, ABD Dışişleri Bakanı’nca takip edilmesini öngören Türkiye aleyhtarı yasa tasarısı” kabul edildi.
Bu iki ayrı tasarı bize, Sevr ile yapılamayanları ve Osmanlı – Türk İmparatorluğu’nun bitap halinde yapılan dış müdahaleleri hatırlattı.
Bu gün yanı başımızda Suriye ve Irak’daki Türkmen kardeşlerimiz adeta soykırıma maruz kalıyor. Kan ve gözyaşı birbirinden ayırt edilemez halde. Tam da Ramazan arefesindeyiz. Yardımlarına koşamıyoruz daha doğrusu koşmuyoruz. Bunun tesirleri mutlaka bu topraklara yansıyacak…
Barzani, Türk şehri Kerkük’ün, kürt şehri olması için gerekirse peşmerge kıyafetini giyebileceğini söylemesine rağmen, Türkiye Cumhuriyeti devleti Türkmenlerin durumuna sessizlik içinde kalarak, Necirvan Barzani’yi güler yüzle karşılıyor! Her halde “Türkiyeli Müslüman” olmak böyle davranmayı gerektiriyor?
Gerçi bunlar; Türkiye’nin Barzanisi olan hain Öcalan’ın peşine takılmış durumda olduklarından garipsenecek bir şey yok!
Türk Milleti için durum vahimdir. Türkiye her açıdan bir sosyal ve siyasal bir deprem altında zangır zangır sallanmaktadır.
Türk Milleti depremleri önemsemediğinden yine tedbirsiz yakalanmıştır. Hatta evi için depreme karşı yaptırdığı “DASK” adı verilen sigortaları yaptırmayı bile her nedense ülkesi için düşünmemiş ve düşünememiştir!
Türkiye’de Akp tarafından TBMM’ye sunulan pkk’ya ilişkin yasa, Öcalan’ı ve pkk’yı aklama yasasıdır. Bölücüleri affetmektir. Hatta bir adım daha ileri giderek memleketi pkk zihniyetine teslim etmektir.
Eski Akp’li şimdi bağımsız Kütahya Milletvekili İdris Bal”Akp’nin içinde örgüte sıcak bakan, gizli kürtçülük yapan bir grubun partiyi, örgütün rahatlaması için adımlar atmasına teşvik ettiğini” ve “Başbakan’ın bunlardan haberdar olduğunu ve adımları bilerek attığını” söylüyor.
Bu durum geçmişte Demokrat, Adalet, Anavatan, Doğruyol partilerinde de vardı. Bunlar ise CHP’nin aynı AKP’de olduğu gibi bugününde de var. “Milli Görüş” bunların üreme çatısı pozisyonunda duruyor. Tarikat ve Cemaatler bu gayeye hizmet ediyor. Bilerek kurdurulmuş stk’larda bu işlerin tetikçiliğini yapıyor. Ne acı ki; durum bu!
İşte izah ettiğimiz bu şartlarda, Türkiye; Türk Milleti’nin aleyhine bütün verilere göre 10’un üzerinde yıkıcı bir şiddetle sarsılmaktadır. Bu sosyal ve siyasal depremin altında kalacak olan tek unsur, bu gidişle, ne yazık ki Türk Milleti olacaktır.