Soma

114

 

Türkiye olarak bizi; başında umutlu bir bekleyişe, ortasında kömür karası bir yasa ve sonrasında da tekme-tokat bir öfkeye boğan Soma Faciasında hayatını kaybeden üç yüzü aşkın madencimizin anısına merhum Tuncel Kurtiz”in seslendirdiği ağıtı şiirin yazarı Ümit İlter’den uyarlama özrüyle birlikte paylaşıyoruz:

Derine, hep derine kazıyoruz
Nerde, çağımızın o altın kalbi
Çağımızın altın kalbini arıyoruz
Üzerimizde ağır bir yeryüzü
Gökyüzünden uzakta
Çok uzakta…
Derine, hep derine kazıyoruz
Nerde, çağımızın o altın kalbi
Çağımızın, altın, kalbini arıyoruz

Madencileriz biz…
Devrimcileriz biz…
Patlarız… Volkan gibi..
Adımız meçhul
Yanar kavrulur bedenimiz
Sevdiklerimiz yanar kavrulur
Külümüz kalır geriye rüzgarda savrulur
Sözümüz kalır
Bir de öfkemiz… Bir de öfkemiz…
Kül savrulur, söz kalır, öfke büyür

Geçit yok, isyan var taşeronlaşmaya karşı
Katlettiğin yetti artık, yetti artık, yetti!…
Geçit yok, isyan var sömürüye karşı
Söndürdüğün ocaklar yetti artık, yetti, yetti!…
Sorulacak bir hesap var
Bu hesap vakti geldi
Toprak altında yakılan hayatların
Söyleyecekleri bitmedi daha
Bitmeyecek
Diri diri gömülen insanlarımız adına da
Haykırıyoruz bir kez daha
Katil kapital!

Soma yanan yürek çığlık çığlığa
Çığlık çaya, çay denize
Vurun dalgalar
Yükselin deryalar
Meydanları sel alsın
Boğulup gitsin bu pervasızlık, vicdansızlık
Ki feryadımız yanan yüreklerin acısı kadar büyük

Kim yaktı bizim insanımızı böyle?
Hangi alçak, hangi yüksek çıkarlar?!
Ve biliyoruz ki suç kesin
Suçlu malum
Gereği düşünüldü
“İyi halsiz” katillere adil olmaktır en büyük ceza
Madende yanan yüreklerin acısı kadar
Geride bekleyenlerin âhı kadar
Adaletli olacağız
Geçit yok artık!