Karaosmanoğlu, Maşukiye’de taş ocağı açılmasına kesinlikle onay vereceğini açıkladı.
Gerekçesi şu; “Hızlı tren hattı için mıcır ihtiyacı var. Maşukiye’de taş ocağı açılmazsa, mıcırı Bilecik’ten almamız gerekir. O zaman maliyet yükselir, 1 liralık iş 5 lira olur!”
Ve ; “Ben, tatlı suda yetişen yosma çevreci değil, sapına kadar çevreciyim!” diyor!
Büyük Türkçe Sözlük’e baktım, “Yosma” sözcüğünün argo anlamı; ” Adi, hafifmeşrep kadın”
Ayrıca; “Süslü, modaya düşkün, edalı, işveli, oynak kadın” anlamlarını da içeriyor.
Karaosmanoğlu, çevreye duyarlı kişi ve kurumları “yosmalık” la suçluyor! Kendisi de “sapına kadar!”çevreci!..
Ben, Karaosmanoğlu’nun çevreye duyarlı bir insan olduğuna inanıyorum.
KYÖD Başkanı olduğum 2010 yılında kendisine, “Eski Cephanelik” alanı için; o alanın bir “doğa cenneti” olarak korunması, ve “bilimsel çalışmalar, eğitim, sanat ve kitle sporu alanı” olarak değerlendirilmesine ilişkin bir proje sunmuştuk. Çok etkilenmiş, beğenmiş, Kent Konseyi’nin bu amaçla düzenlediği etkinliğe de katılmıştı.
Ama, gücü yetmedi!..
Ankara’dan gelen kararlara karşı çıkamadı!
Şimdi de emir büyük yerden!
Ankara’dan geliyor!
Maşukiye, bir doğal hazinedir. Bir turizm beldesidir.
Turizmle taş ocağı bir arada olamaz!
Bu gerçeği kendisi de bilir!
Kartepe Belediye Başkanı Karabalık da bilir!
Karabalık, yıllar önce Suadiye Belediye Başkanı iken, kendisiyle söyleşiye gitmiştik. “Kartepe’ye en yakın ulaşım bizde ama şu taş ocağı olmasaydı!” diye sıkıntısını dile getirmişti!
AKP iktidarının oldu bittiye getirerek çıkardığı “Maden Yasası” ile, akla gelen her yerde taş ocağı açmanın kapısı açıldı.
Taş ocağı işletmesi kısa sürede büyük kazanç sağlıyor!
Hafriyat, dolgu işleri de öyle!
Bu yüzden doğaya insafsızca saldırılıyor!
Hiç kuşkum yok ki, Maşukiye’de açılacak taş ocağından sağlanacak mıcır, Bilecik’ten getirilecek mıcırdan daha ucuza malolmayacak!
Türk halkı, çevreye yönelik saldırılar karşısında artık uyanmaya başladı.
İşte, Karadeniz halkı HES’lere karşı ayakta.
Kocaeli’de de halkın çevreye yönelik saldırılar karşısında bilinçli tepkileri yükseliyor.
Karaosmanoğlu da, Karabalık da “halka hizmet etmek” sözüyle halktan yetki aldılar!
Onların asıl patronu HALKTIR!
Ankara’daki siyasal patronlar değil!
Bu olayda, “halktan yana” tavır koyan Sibel Gönül’ü ve Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Kahraman’ı, Kocaeli CHP örgütünü ve özellikle de Maşukiye halkını kutluyorum.
Karaosmanoğlu’na son bir sözüm var;
– İki dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptınız. Bu onur size de torunlarınıza da yeter. Siyaset her şey değil! Gerekirse Ankara’daki patronlara rest çekin, halkın yanında yer alın. Daha da saygın bir “halk adamı” olarak ölümsüzlüğü seçin!..