Yaşar Yakış ve Onur Öğmen’le Ufuk Turu

137

Bir ay içerisinde iki defa hem dış politika uzmanı, hem diplomat ve hem de milletvekili ve bakan dinlemek insana, sanki dünya üzerinde bir seyahate çıkıyorsunuz İntibaı’nı veriyor. 8 Ocakta Eski dışişleri bakanı Yaşar Yakış’ı dinledikten 5 gün sonra, Türk Ocakları Kocaeli Şubesinde eski diplomat ve CHP milletvekillerimizden Onur Öğmen’i Kocaeli Türk Ocağı “Ocak Başı” sohbetinde dinleme fırsatını yakalamış olduk. Her iki güzide kuruluşumuzun yöneticilerine buradan teşekkür ediyorum.

Yaşar Yakış, Kocaeli basınında hem kendisinden çok söz ettirdi, hem de “31 Yıldır bu şehirde çizgisini hiç bozmadan, hangi şartlar altında olursa olsun iktidar yalakalığı yapmadan dik duruşunu hep muhafaza eden Kocaeli Aydınlar Ocağını”, yerel basında en çok konuşulan sivil toplum kuruluşu konumuna taşıdı.

Kocaeli Aydınlar Ocağımızın en önemli başarılarından biriside, geçtiğimiz sene Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının başbakanlığı döneminde ocağımızın sitesi karikatüristlerinden Murat Yılmaza açtıkları davayı kazanmış olması. Ayrıca davanın avukatlığını üstlenen KAO. Başkanı Av. Ruhittin Sönmez’i tebrik ediyorum.

Gerek Yaşar Yakış gerekse Onur Öğmen, ayrı ayrı partilere mensup olmalarına rağmen, Orta doğu ve Rusya konularında, genellikle hükümetin yaptığı hatalarda ortak fikre sahiptiler.

Yaşar Yakış Suriye konusunda, hükümet’in a, b ve c planları olmalıydı ama bunlar, bütün yumurtaları aynı sepete koydular hâlbuki diğer müttefik devletlerle hareket edilmeliydi diye konuştu.

Rus uçağının düşürülmesinde, Türkiye’nin haklılığını her iki diplomatta vurguladı ama düşürmeden önce doğabilecek riskler de gözden geçirilmeliydi diye ilave ettiler.

Onur Öğmen, Türkiye Topraklarının Avrupa kıtasında Rusya’dan sonra en büyük yüzölçümüne sahip olduğunu ve bu durumun bütün süper güçlerin dikkatini üzerine çektiğini söyledi.

Birinci dünya savaşından yenilmiş vaziyette çıkan Türkiye’nin, kısa sürede Kurtuluş savaşıyla galip devletler safına geçerek, bu kadar büyüklükteki toprak parçasını, Lozan antlaşmasıyla Türkiye’nin tapusuna tescil ettirmesi, az bir şey olmasa gerek.

Öğmen, Lozan antlaşması görüşmelerinde Türk delegesi İsmet İnönü ile İngiliz delegesi Lord Kurzon arasında geçen bir de anekdot aktardı.

Lord Kurzon İnönü’ye: -“Arkadaş milli devlet milli devlet deyip duruyorsun, yok’mu sizin başka bir bildiğiniz” diye çıkışır.

İsmet İnönü: -“Evet der, devletimizin milli sınırlarının çizilmesinde kararlıyız”.

Lord Kurzon: “Tamam der. Bu gün Lozan’dan aldığın tavizleri cebine koydun gidiyorsun. Ama unutma ki, birkaç yıl sonra borç para diye kapımıza gelip diz çökeceksiniz, işte o zaman bu gün bizden aldıklarınızı teker teker sizden geri alacağız”. Der.

Bu söz üzerine İnönü, siyasi hayatı boyunca Avrupa’dan borç istemeğe gitmez.

Onur Öğmen, İngiltere’nin Türkiye’yi Irak petrol bölgesinden sürekli uzak tutmak istediğini anlattı. Atatürk ve İnönü’nün Musul ve Kerkük vilayetlerini Türkiye topraklarına katmayı çok arzuladıklarını hatta bu konuda yerel halkla plebisit oylamasına gidileceği anda, İngilizlerin içeride Şeyh Sait isyanını başlattıklarını ve oylamadan vazgeçildiğini anlattı.

Her iki diplomat ve siyasetçimize teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.