Tekel İşçileri Ne İstiyor?

97

Tuzu kurulara ve iktidar âmincilerine göre ‘sopa‘ istiyor. Oysa tek istedikleri şarkıda söylenen: “İşçisin sen, işçi kal“.

Sosyal devlet kamu işletmesini kapatıp kamu işçisini işsiz bırakmaz. Küresel şirketler ve küçüle küçüle şirketleşen devletler bırakır.

Özelleştirme eşittir işsizlik. Gâvurdan gelecek 3 – 5 paranın bir kısmını bankalardan bayram – seyran kredisi diye vatandaşa pompalarsanız öylece ısıtılan kurbağa gibi vatandaşı yavaş yavaş borçtan rehin alırsınız.

İşçi yürür, memur haset eder; zaten çok alıyorsunuz diye. Memur yürür, esnaf şişinir; yarım yıl çalışıp yarım yıl yatıyorsunuz diye. Esnaf eylem yapar, çiftçiköylü rahatsız olur.

Bu tip kısır çekememezliklerden her zaman Hükümetler kârlı çıkar. Önce çatıştır, sonra araya gir, büyük olarak yatıştır.

Dar ve düşük gelirli tabakaların kendilerine bu yaşam standardını reva görenler yerine birbiriyle uğraşması 1453‘te Bizanslıların yaptığı meleklerin cinsiyetini tartışmanın 2010 versiyonudur.

Ne demiş Cahit Zarifoğlu:

“Başını eğmiş zalimleri dinlersin
Dersin ‘lokmam’ ellerinde”

TEKEL İşçileri; tek cam kırılmadan, tek taş atılmadan 70 günlük eylem yapabildiyse o ilk gün Yunan’ın kanla / barutla denize döküldüğü gibi copla / gazla havuza dökülmeleri sayesindedir. “ölmek var, dönmek yok” kararlılığı İMF baskılı raconları tersyüz eder. Mazlumun mağduriyetinin gücü tazyikli suları ve 4-C’li pusuları da alt eder.

Çokbilmişler, 4-C için ‘Buldunuz da bulanıyorsunuz‘ havası vermeye çalışırlar. 650 liraya 10 ay dolu, 2 ay boş, 5 yıl çalışsalar da ense tıraşlarını görseydik. “Hükümet her zaman haklıdır” prensibi insanî ve İslâmî normlara uymaz uymasına da vatandaş Danimarkalıdır: Yersen.

“Irak bir sınav kâğıdı
Her mü’min kulun önünde”

Kalabalığa uyarım. İşime geleni duyarım. Gazze mevzubahisse nabızlar 180, Bağdat‘sa – 28 Palandöken. Başörtüsüyle eğitim hakkı dendiğinde 170. eylem, ekmek ve iş hakkı dendiğinde 70 günlük ‘tıss’.

‘Benim sevgili yalnız ülkem.’ Kafası karışıkların, ticarî sarmaşıkların ve çıkarla bağlaşıkların ülkesi.. Kimi cepten, kimi ciğerden ekstra askerlik yapanlar ‘bay‘ geçsin. Bunca cümle, bunca ‘yaman çelişki‘den bir gram analiz çıkaramayanları hedef seçsin.

Bugün hava böyledir, yarın hava şöyledir. Balıklar için önemli olan hava değil tavadır. Biz denizlere aitiz. Ve denizlerin sahibine..

‘Hayat bir mücadeledir.’ Her mücadele bir eylem, bir aksiyondur. Her eylem bir kararlılıktır. ‘Yenilmeyen yalnız azimdir.’

Aczin atom gücüne ve kendini ‘acz‘le kodlayan şairin cesur dizlerine emanet olun:

“De gerçeği yaz: Hakikat şehitliğe koşmaktır
De isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine”