Şu Boğaz Harbi Nedir, Var mı ki Dünyada Eşi?

84

‘’Çanakkale müdafaası yapılmış, kazanılmıştır. Lakin vazife yalnız askerler ve kumandanlar için bitmiştir. Bizim için bitmemiş hatta başlamamıştır bile! Herkes bilsin ki, burada kanlarını akıtanlar hep bu tarih, bu namus ve fazilet tarihi için öldüler. Onların kan borcunu ödemek lazımdır. Şairler destanlarını yazsınlar, ressamlar levhalarını çizsinler, heykeltıraşlar abidelerini ortaya koysunlar, muharrirler hikayelerini yazsınlar, sağ kalanlar rahmet okusunlar…’’ demiş Darülfünun Müderrislerinden İsmail Hakkı Bey.


Canlarını yüce bir ideal, aziz bir devlet ve kutlu bir toprak için feda eden bir milletin fertleri olarak bugün aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. Anıyoruz ve bir daha yaşanmaması adına da yaşananları hafızamızda diri tutuyoruz. Bu sebeple her sene Çanakkale’ye ziyaretler gerçekleştiriyor ve şehitlerimize dua ediyoruz.


Çanakkale müdafaası ve bu topraklarda sonsuza uğurlanan iki yüz elli bin insanımızı hatırlamalı ve kafamıza öyle bir nakşetmeliyiz ki, nereden geldiğimizi bilelim ve geleceğimizi sağlıklı inşa edebilelim. Aynı zamanda geçmişten ibret almamız, bizim geleceğe giden yolda istikametimizin de şaşmasını önler. Bunun için, dünya da benzeri olmayan Çanakkale Harbi, iyi bilinmeli.


Her yıl gittiğimiz, Çanakkale ziyaretlerimizden birinde, rehberimiz Mehmet Ertekin tarafından anlatılanlar ve gördüklerimiz, bizi oldukça duygulandırmıştı.


Git evladım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım!
Haydi oğlum, haydi git; ya gazi ol, ya şehit


Mehmet Emin YURDAKUL


Analar, evlatlarını bu şekilde uğurladılar Çanakkale’ye. Ya şehit oldular, ya gazi.


Çanakkale de bastığımız her karış toprağın şehitlerimizden bir iz taşıdığını biliyoruz. Şehitlerimizi ziyaret için gittiğimiz o yerlerde, rehberimizin anlattıkları ile Çanakkale harbi, gözümüzde canlanıyor. Abideler üzerindeki yazılar bizim, vatan kalbinin attığı yerin üzerinde olduğumuzdan bahsediyor.


Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.


Necmettin Halil ONAN


Ve anlatıyor rehberimiz Mehmet Bey, Şehitlikleri ziyaret ederken, yaşanan anılardan bahsediyor. Ve maalesef, ciddi bir tarihi geçmişimiz olmasına rağmen, tarihe not düşmeyen ve tarihini bir başkasından öğrenenler olarak, bize bildiklerini anlatıyor, rehberimiz.


…Fazilet abidesiydi yaşananlar,
Bu savaşta, bir kolu ile bir ayağını kaybeden Fransız askerinin yurduna döndükten sonra anlattığı bir savaş hatırası şöyledir;


‘’Savaş sahasında döğüş bitmişti. Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır zayiat vermişlerdi. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeri kendi gömleğini yırtmış, onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtasıyla şöyle bir konuşma yaptık.


-Niçin öldürmek istediğin düşmana yardım ediyorsun?
Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi:


-Bu Fransız yaralanınca, cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi. Anlamadım ama herhalde annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok. İstedim ki, o kurtulup anasının yanına dönsün.


Bu asil duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada emir subayım Türk askerinin yakasını açtı. O anda gördüğü manzara karşısında şok oldum. Çünkü Türk askerinin göğsünde, bizim askerinkinden çok daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı. Az sonra ikisi de öldüler…’’


Ey, bu topraklar için toprağa duşmuş, asker!
Gökten ecdada inerek öpse o pak alnı değer.


Mehmet Akif ERSOY


Çanakkale de adsız, namsız kahramanlar sayesinde hür bayrağımız altında gölgelenebiliyoruz. Bugün hür bayrağın altında başımız dik dolaşabilmemizi onlara borçluyuz. Bu sebeple şehit izi taşıyan bu topraklar her zaman bizlerden ziyaret edilmeyi bekler.