20 Ocak 2011 tarihli Siyaset Meydanı programında AKP Gen. Bşk. Yrd.
Hüseyin Çelik’e sorduğum sorular;
– ABD’de “Freedom House” düşünce kuruluşunun yıllık raporunda Türkiye, “kısmen özgür” ülkeler arasında gösteriliyor!
– 2010 bütçesinde faiz giderlerine 58.8 milyar lira ayrılmıştı. 2011 Bütçe rakamlarına göre bu yıl içinde de 47.5 milyar lira faiz ödeyeceğiz.
– Bizzat Enerji Bakanımızın açıklamasına göre; enerjide yüzde 74.5 oranında dışa bağımlıyız.
– Limanlarımız, telefon idaremiz, büyük ölçüde bankalarımız ve sigorta şirketlerimiz, sayıları 262’yi geçen AVM’lerimiz başta olmak üzere ekonomide su başlarını yabancı şirketler tutmuş.
– Sürekli ve yüksek faizle borçlanıyoruz.
– Özelleştirilen Elektrik Dağıtım şirketleri okulların, otoyolların, gümrük kapılarının, emniyet müdürlüklerinin elektriklerini kesiyor! Mahallelerde aydınlatma armatürleri değiştirilmiyor!
– Bu ülkede kimi kaynaklara göre 19.5 milyon kişi, kimi kaynaklara göre 12.5 milyon kişi yoksulluk sınırı altında yaşıyor.
– Son 5 yılda 1 milyon yuva dağıldı.
– Cezaevleri tıka basa dolu. Adalet ya geç geliyor ya zamanaşımında yok oluyor! Adli Tıp, iş yükünden çalışamıyor!
– Töreye 6 yılda 1190 kurban vermişiz, kimi siyasetçiler “Töre cinayetleri münferit hadiselerdir” diyebiliyor!
– Sendikalı olma hakkı fiilen kullanılamıyor.
– AB üyesi olmak için DOMUZU kasaplık hayvan yaptık, ama İş Yasalarını köle düzeninden çıkaramadık!
– Deprem bölgesinde vatandaşa 3 kat izni verilirken, TOKİ 14 katlı binalar inşa ediyor! Park alanlarını söküp konut inşa ediyor!
– Okullarda ısınma, elektrik, su, müstahdem giderleri velilerin hayrına kalmış!
– Eğitim sistemi “üretken insan” yetiştirmiyor; ezberci sistemin kurbanı olan öğrencilerin sırtından özel dershanelere yılda yaklaşık 16 milyar lira çıkıyor! – Öğrenciler, üniversiteye geldiklerinde ana dillerini düzgün konuşamıyor!
– Bu ülkede ADALET Bakanı bile; dinlenme endişesi taşıdığını söylüyor! – Ulaştırma Bakanı ise; “Dinlenmemek için tek yol konuşmamak” diyebiliyor!
– İçkili lokantada anne babasının yanında oturan çocuklar fişlenebiliyor!
– Protesto eylemi yapan üniversite öğrencilerine orantısız güç kullanılıyor.
– Her geçen gün biraz daha özel hayata müdahaleyi öngören yaptırımlar ortaya çıkıyor. – Bu ülkede bu koşullarda ne bireysel ne de toplumsal özgürlüklerin varlığından nasıl söz edilebilir?
– Yoksa bütün bunlar yanlış da biz mi farkında değiliz?
Sonuç olarak; borçların milli gelire oranı üzerine rakamsal şaşırtma dışında sayın Çelik hiçbir soruma ciddi bir yanıt veremedi.