Serhat şehrimiz Kars’ı gördünüz mü?

88

Kars
şehrimiz, doğudaki sınır şehrimiz olup Anadolu’nun kilidi sayılır. 93 harbi de
denen
 1876/77′deki savaş sonrası Rusların hakimiyetine geçmiş 1918 de yeniden
Osmanlı Türk devletinin olmuştur. Bu yıllarda kurulan Güneybatı Kafkas
Cumhuriyetine baş şehirlik yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile sınır
şehrimiz vasfı ile 36 plaka No’lu ilimizdir. Binli yıllardaki Ermeni Gürcü
Bagrat Krallığının başşehridir. Bu baş şehirlik yapmışlığı oraya tarihi bir
zenginlik katar.

İşgal
günlerinde yapılmış Baltık mimarisinin uygulandığı bazalt taşlı binaları ve
düzgün caddeleri ile dikkat çekicidir. Bu bölgemiz İran / Bizans çekişmeleri,
sonra İslam orduları, daha sonra Selçukluların, daha sonra ise Osmanlı-Rus
savaşlarının olduğu alandır. Milattan sonra 1000’li yıllarda 100.000 nüfuslu
Ani şehri bu savaşlar sebebiyle şimdi harabedir. Ani şehri 1064 te
Malazgirt’ten yedi yıl önce Sultan Alparslan tarafından alınmıştır.
Komutanlarından, Kürt Beyi, Emir Mengücek, Anadolu’daki Türklerin ilk camisini
burada yaptırmıştır ve bu şehre Şehristan ismi verilmiştir. Halen kale
surları, kalan sekiz kilise, 1 camii ve Selçuklu sarayına ait kalıntılarıyla
dikkat çekici, görülmeye değer bir yerdir.

Kars
platosu hayvancılığa uygun bir alandır. Bu bölge hayvancılığın getirdiği imkanlarla
geçinir. Şehirdeki onlarca peynir gibi önemli bir gıdanın ticaretinin yapıldığı
işyerleri dikkat çeker. Peynirciliğin gelişmesinde Rusya’daki kilise
anlayışıyla geçinemeyen ve bu bölgeye yerleştirilen Malakanların etkili olduğu
söylenir. Malakanlar her gün süt içme, savaşa karşı olma gibi farklı özellikler
sebebiyle Rusya yönetimi tarafından bu bölgeye yerleştirilmiş bir toplumdur. Buralarda
tabiat şartlarının imkânı ve çevre kirliliğinin olmaması sebebiyle arıcılık da
yaygındır ve bal ticareti de yapılmaktadır.

Kars
platosunun Çıldır Gölü gibi diğer bir tabiat harikasını, özellikle kışın
görmek ayrı bir zevktir. Çünkü bu göl bir metreye yakın buzlanması sebebiyle
üzerinde atlı kızaklarla gezilebilme imkânı vermektedir. Bu etkinlik buraya
ayrı bir güzellik ve zenginlik sağlamaktadır. Ayrıca buzun kırılarak açılan
deliklerden tutulan benekli sazan balığı yöre halkı için ticaret imkânı sağlar.
Gelenler için ise farklı bir ağız tadı imkânı sunar.

Kars
kalesinin eteklerindeki Ulu Cami; 1000’li yıllardan kalma, harika taş işçiliği
olan 12 Havariler Kilisesi, şu anda Kümbet cami olarak hizmet vermektedir. Yine
merkezdeki son Rus işgalinde yapılan Kazak Kilisesi olarak bilinen Fetih Camii,
Kars Müzesi gibi gezip görülecek güzel yerleri vardır. Sonra Harakani türbesi… Harakani,
1033’te Bizans – İslam ordularının savaşında yaralanıp şehit düşmüş olan bir
İslam din büyüğüdür. Tasavvufta Peygamberimiz ve Hz. Ebu Bekir ile devam eden
altın silsiledeki 7. isimdir. Bu koldaki anlayış günlük hayatta sadelik,
gösterişten uzaklık, geçimin bizzat iş ve meslek sahibi olarak karşılanması
gibi özellikleri benimser. Bu anlayış, Şahı Nakşibendi’nin “Elin işinde
kalbin zikirde olsun”
öğretisinin de yapıldığı Nakşibendilik denilen
yoldur. Hoca Ahmet Yesevi de bu yolda olan ve kaşıkçılığı ile bilinen büyük
Türk mutasavvıfıdır. Harakani’nin türbesinin de olduğu Evliya Cami ve Külliyesi
ilk önce Sultan Alparslan tarafından yapılmıştır.

Kars denince tabii ki Sarıkamış’ı
unutmamak lazımdır. Bu ilçemiz şu anda önemli bir kayak merkezimizdir. Çünkü
kış sporlarında tercih edilen, kristal karı ile ve de buradaki kış sporları
için uygun imkanları ile cazip bir merkezdir. Sarıkamış ayrıca 1. Cihan
harbinde yanlış bir karar ve iyi planlanmamış bir hareketle 10binlerce vatan
evladının Allahu Ekber dağlarında şehit verdiğimiz acı olayın adresidir. Biz de
bu şehitlikleri ziyaret edip dualarımızı yaptık. Bu ilçemizde Ruslardan kalma
taş binalar da vardır.
En önemlisi Prens Katerina Köşküdür.
Restore edilip hizmete açılmayı bekleyen bir eserdir. Sarıkamış anma
törenlerinin yapıldığı yeni düzenleme alanları da görmeye değerdir.

Bu şehrimiz için diğer bir değer
Kafkas oyunlarının oynandığı, Kars halk şairleri olan aşıkların atışmalarının
neşe ile dinlendiği, Kars kazı ziyafetlerinin yapıldığı yerlerdir.

Bu güzel şehrimizi gördükten sonra
Kars Garından, Doğu Ekspresi ile doğunun kapısı olan Erzurum’a giderek gezinizi
daha unutulmaz kılabilirsiniz. Gezip görmeye fırsat veren imkân ve sağlıkta
olmanız dileklerimle.