(Zafer avcısı bir millete.)
Sen yürürdün
Zaferler yürürdü ardından
Fethe susamış şehirler
Mevsimler hazır kıtan
Güneş bir mızrak boyu askerindi senin
Ey asırlar güzeli
Oku yıllanmış bir gazel de ağrımız dinsin
Ölmenin huzurunu duyur insanlara
Son bir kez
De ki toprakladır son öpüşme
Sünnete muhaceretlikten önce
Acılar biter sen yürüyünce
Sen de biliyorsun ki
Sen kalkarsan Ölüdeniz de kalkacaktır ayağa
Kervan konacak Yusuf kuyudan çıkacaktır
Bir bayrak
Rihter ölçeğinde dalgalanacaktır düştüğü yerde
Kırık bir saz akort bulacaktır deprenişinden
Saatler kuşluk vaktini kuşanacaktır
Seherden sonra tanyeri görününce
Bilirsin sen yürüyünce
Sen koşunca başlayacak varlığın koşusu
Karanlık korkusu karanlıklara karışacak
Ah barışacak bıçakla boğaz
Günahtan başkasını görmeyecek namlular
Ve sen atını Boğaziçi Köprüsü’ne süreceksin
Peşinden gözyaşları ve hıçkırıklar yürüyecekler
Bir mahşer provası gibi
Sonra bir merhamet yağmuru yağacak gönlünce
Sen yürüyünce
Her şey sende düğümleniyor
Çözülmüş bir sırrın çilingirisin sen
Bahar rüzgârının anahtarı sende
Sen bir çığlık olup yürümelisin
Gökler sana ritim olsun diye gürlemeli
Terlemeli vicdanlarımız ince ince
Boz atlı Hızırlar bulvarlarda görülmeli
Cümle güleceğiz güller betonda büyüyünce
Ama sen yürüyünce