Seçmenle Empati Kurmak

67

Partiler seçim beyannamelerini açıklamakta, peş peşe projeler ve vaatler sıralanmakta. Böylece seçmende bir sempati yaratmak ve oylarını kazanabilmek ümit edilmekte.

“Karşımızdaki kişiye sempati duyuyorsak, onunla birlikte acı çekeriz ya da seviniriz, anlamış olalım ya da olmayalım, karşımızdakine hak veririz.”

Seçim beyannamelerinde açıklanan projeler sempatizan bir kitle yaratır mı? Kanaatimce projeler mevcut sempatizanların bağlılığını artırır ancak partiye sempati duymayan kişiler sırf projeler sebebiyle sempatizan haline gelmez. Projeler sadece çok düşük bir oranda kalmış kararsızları etkilemekte tesirli olabilir.

Kişilerin oy kullanmasındaki en önemli parametre, parti yöneticilerinin “kendinden biri” olup olmadığına dair hissettikleridir.

“12 Eylül 2010 referandumunda Anayasa değişikliğinde neleri oyladık?” sorusuna on vatandaşımızdan dokuzu doğru cevap veremiyor. Ancak oy veren herkes doğru karar verdiğine inanmakta. Çünkü Onlar sempati duydukları parti ve liderine olan duygularıyla hareket etmişlerdir.

Haziranda yapılacak genel seçimlerde de çoğunluk aynı saikle yani sempatilerine göre oy verecek.

SEMPATİ NASIL KAZANILIR? İnsanlar kimleri, “kendinden birileri” olarak görüyor? Sempati kazanma nasıl sağlanabiliyor?

Parti lideri ve temsilcilerinin seçmenle EMPATİ kurabilmesi, istedikleri sempatizan kitlenin oluşmasının belki de tek şartı.

Empati kelimesi duygudaşlık olarak tercüme ediliyor. Fakat biraz daha fazlası demek. Yani “bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecini” anlatan bir kavram.

Hedef kitlenin değerleri, hayatı ve olayları algılamasını doğru teşhis etmek.. Bunun için  seçim zamanı dışında da hayatın paylaşılması.. Düğününde, cenazesinde, açılışında, kutlamasında, hastalığında, felaketlerde beraber olmak. Bu suretle insanların duygularını hissetmek bir siyasetçi için çok önemlidir.

Ancak cenazeye gelip, namazı dışarıdan seyrederseniz, tabuta omuz vermekten kaçınır, dualara iştirak etmek size ağır gelirse bir duygudaşlık oluşması mümkün olamayabilir.

Hayatında içki içmemiş kişilerin meyhaneye giderek empati kurması için de benzer zorluklar vardır.

CHP’NİN MUHAFAZAKÂR KİTLEYE AÇILMASI: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun büyük gayretine rağmen klasik CHP’li seçmen kitlesinin dışına açılması pek mümkün olamıyor. “Vatandaşın evine girerken galoş giyin” tarzı uyarılara ihtiyaç duyulması, Cuma namazı saatinde seçim beyannamesi açıklanması gibi siyasi hatalar, CHP’nin muhafazakar kitle ile empati kurmakta çektiği sıkıntıları göstermekte.

AKP’NİN İLETİŞİM DİLİ: Başbakan Erdoğan’ın milli görüş geleneğinden gelen kitlelerle ve Özal döneminden itibaren palazlanan Anadolu sermayesi ile çok tabii bir iletişim dili oluşturması bu kitlelerle empatiyi kolay kurabilmesindendir.

Erdoğan’ın kendi tabii mecrası dışından kitleler ile iletişiminde zaman zaman yaşadığı yol kazaları, bu kitlelerle empati kuramamasından yani dünyaya onların gözüyle bakamamasından kaynaklanıyor.

Başbakan Erdoğan kendisine destek vermekte olan eski sosyalist yeni liboş yazarlarla ve TÜSİAD‘la bu tip yol kazaları yaşıyor. Ancak Onların zaaflarını çok iyi bildiği için desteklerini almaya devam ediyor. Kitlelerde durumu yönetmek o kadar kolay olmasa gerek.

AKP’NİN HEDEFİ MHP OYLARI: AKP son dönemde MHP oylarına göz dikmiş durumda. Erdoğan, “Kürt açılımına” şiddetle karşı olan bu kitlenin gözüne girebilmek için oldukça milliyetçi söylemler ve hatta “artık Kürt sorunu kalmamıştır” ifadelerini kullanmakta.

R.T. Erdoğan İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde meyhane ziyaretleriyle dikkat çekmişti. Bu defa MHP kitlesi için çalışma içinde.

MHP kitlesiyle hayat tarzı, dini inanış ve dince kutsal kavramlarda ortak noktalarda buluşan AKP’nin, milliyetçilik anlayışıyla farklılaştığı biliniyor. Ayrıca AKP’nin etnik ayrışma riskini artıran politikaları, MHP kitlesinde şiddetli tepki görüyor. “Asıl milliyetçilik duble yol yapmaktır, okul, hastane hizmetleri getirmektir” tarzı ifadeler, MHP’li seçmenin “yeni Anayasa’dan Türk kelimesi kaldırılacaktır” diyen bir partiye oy vermesine yetecek midir?

Başbakan’ın, Bozkurt‘un Türk tarihindeki öneminden ve efsanelerin, destanların millet oluşumundaki yerinden habersiz olduğu kanaati uyandıran ifadeleri oldu. Bu sözler MHP kitlesiyle empati kurmasında yaşadığı sıkıntının bir başka işaretidir.

MHP’NİN GENİŞLEME ŞANSI: MHP’nin tabii genişleme alanı, tarikat ve cemaat kontrolü dışındaki AKP’li seçmen kitlesi ile “ulusalcı” CHP’lilerdir. MHP’nin AKP’li kitle ile empati kurabilmesindeki en büyük eksikliği tarikat ve cemaat ilişkilerinin ve Anadolu sermayesi ile irtibatının zayıf olmasıdır. MHP’nin, Kocaeli’de Anadolu sermayesinin başarılı bir temsilcisi olan Lütfü Türkkan‘ı birinci sıradan aday göstermesi bu açıdan önemlidir.

MHP, AKP ve CHP içindeki “ülkenin bölünmesi endişesi yaşayan” milliyetçi/ulusalcı kitlelerle duygudaşlık kurabileceği uygun atmosferi değerlendirebilirse buralardan kaymalar sağlayabilir. AKP içindeki milliyetçi kesimden “vatan müdafaasının son kalesi” olarak nitelendirdikleri “MHP’yi Meclis’te güçlü bir şekilde görmek isteyenlerin” sayısı hiçte az olmayabilir.  

Güneydoğu halkıyla empati kurmak ise ayrı bir yazı konusu.

 

Önceki İçerikSokrates Baldıran Zehirini Neden İçti?
Sonraki İçerikİran’dan Tayland’a
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.