Seçimin Kaderi Emeklilerin Elinde

87

31 Mart 2024 yerel seçimine bir hafta kala en büyük belirsizlik şu: İktidar emeklileri ikna edebilecek mi?

Korkunç hayat pahalılığının en çok ezdiği kesim emekliler. İşçiler, köylüler ve diğer çalışanların durumu da hiç iyi değil. Ama bu kesimlere yapılan gelir artırıcı önlemler ve diğer sosyal yardımlar ile -durumları iyileşmediyse de- yoksullaşma hızı düşürüldü.

16 milyon emeklinin büyük çoğunluğu açlık sınırının ve asgari ücretin altında ücret alıyor.

Bu yıl en düşük emekli maaşı 10 bin lira oldu, açlık sınırı 16 bin lirayı aştı. Yoksulluk sınırı ise 53 bin liraya yakın. Asgari ücret 17 bin lira.

Kayıtlı seçmen sayısının yüzde 26,1’i emekli, yani kabaca her 4 seçmenden biri emekli.

Emekliler genellikle çalışma dönemlerinde iyi günler görmüş, yoksulluğu tatmamış insanlar. Fakat son yıllarda, özellikle Mayıs 2023 seçimlerinden bu yana derin bir yoksulluk içine itildiler. Eskiden asgari ücretin 1,5- 2 katı maaş alan emeklilerin maaşı asgari ücretin ve açlık sınırının altına düştü.

Bu yüzden emekliler ömür boyu yoksulluk içinde yaşayan, sosyal yardımlarla bağımlı hale getirilen kitlelere benzemezler.

Bundan önceki seçimlerde AKP en yüksek oyu yaşlı seçmenlerden alıyordu. Çoğunu emeklilerin oluşturduğu bu yaş grubu ilk defa kanaatkarlığın, şükretmenin son sınırına geldiler.

TV’de gördüğüm 80 yaşlarında bir hanımefendinin “Ramazan pidesi mis gibi kokuyor ama alamıyorum” derken, yüzünde gördüğüm acı ve yanındaki öfke milyonlarca emeklinin ortak yüz ifadesi gibiydi.

Tahammül edilmez yoksulluğu hak etmediğini düşünen, “ben yıllarca milletime hizmet ederken primlerimi eksiksiz ödedim. Ben lütuf veya ihsan istemiyorum, hakkımı istiyorum” diyen emeklilere haksızsın demek mümkün mü?

********************************

Emeklilere Müjde Beklentisi

Erdoğan’ın haftalardır emekli kitlesine son bir ay içinde torbadan bir tavşan daha çıkarıp kararsız kalan bir kısım emeklilere “müjde” vermesi bekleniyordu. Ama bütçe tamtakır olduğu için beklenen müjde yerine, bayram ikramiyesinin 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarılması yaraya merhem olmadı. Bankaların 3 senede bir emekli maaşını getirenlere verdiği promosyonuna yapılan enflasyonun altında artış bile “müjde” diye verildi. Bunlar iktidarın çaresizliğinin işareti olarak görüldü.

Devlet kaynaklarının yandaşa ve yabancı sermayeye aktarılmasıyla, verimsiz yatırımlarla ve lüks ve şatafata harcanmasıyla zaten hazinede para kalmamıştı. Üstüne Erdoğan popülizminin en muhteşem örneklerini verdiği 2023 seçimlerinden sonra kaynaklar tamamen kurudu. Dışarıdan borç da bulunamayınca emekliler gözden çıkarıldı.

Seçim kazanmak için her türlü yolu deneyeceği bilinen iktidarın bu son haftada emeklileri ikna edecek bir müjde vermesini bekleyenler az değil.

Ama görünen o ki hükümetin elinde hiç imkan kalmamış. “Yakında her şey iyi olacak, refah kaybı telafi edilecek” gibi cümleler dışında sözleri yok.

Zaten iktidarın imkanı olsa, seçimden hemen önce, TCMB gösterge faizini yüzde 5 daha artırıp yüzde 50’ye çıkartır mıydı?

CB Erdoğan’ın “Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” sözü çoktan unutulmuştu.  Ama seçim öncesi bu faiz artışı yabancı sermayeye güven vermenin her şeyden önemli olduğunu gösteriyor.

********************************

Yumuşak Huylu Atın Çiftesi Pek Olur

Bakın konuştuğumuz konular yerel seçimler ve belediyelerle ilgili değil. Ama hayat pahalılığının ezdiği kitleler AKP’den parça parça kopuyorlar. Bu kitleler sadece gönül bağı kopmakla kalmıyor, iktidara AKP’ye ders vermek için AKP’ye de MHP’ye de oy vermemek kararındalar.

Emeklilerin tepkileri AKP oylarındaki erime sürecinin hızlanarak devam edeceğini, AKP’den ayrılanların da MHP’ye değil diğer muhalefet partilerine kayacağının işareti sayılmalı.

Yüzde 52 mertebesindeki AKP oyları önce yüzde 42’ye, son seçimde yüzde 36’ya düşmüştü. Bu seçimde yüzde 30 ve altına düşerse bunun telafisi kolay olmaz. Bölünmüş muhalefet sayesinde muhtemelen birinci parti olarak en çok sayıda belediyeyi AKP alacak. Fakat gösterge niteliğindeki şehirlerde AKP’nin kaybetmesi iktidarı şiddetle sarsacaktır.

Özellikle büyükşehirlerde yoğunlaşan emekli tepkisi bu gelişmenin yönünün ve şiddetinin belirleyicisi olacak.

Sessiz, sakin, mülayim ve uysal olan kimselerin sinirlendiklerinde kendilerinden beklenmeyen şiddetli tepkiler verebileceklerini ifade eden bir atasözümüzü hatırlıyorum:

“Yumuşak huylu atın çiftesi pek olur.”

Önceki İçerikMenfaati Esas Tutan Canavardır
Sonraki İçerikMemleket Masası
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.