Ramazan – ı Şerif (III)

96

Âyetleri, geldiği iniş ânında dinlemiş gibi ol
Hazret-i Peygamber’den işitiyormuş gibi olsun bir yol

Hattâ bu ad yetmez, dinlemiş gibi ol Hazret-i Cebrail’den
Hattâ bizzât Allah’tan dinler gibi yararlan bu fezailden

Madem sanki sana inmiştir o yüce Kur’an
Tercümanlık edip dinlet başkasına heman

Madem sanki sana inmiştir o Azîz Kur’an
İniş hikmetini göster, durma çabuk davran

Bir an düşün, sanki bir Allah, bir Kâinat var, bir de Sen
Bu hitaba mazhariyeti, anlatamazsın ne desen

Elbette asıl muhatap, asıl habîb Hazret-i Peygamber

İnsan-ı Kâmil denince, ilk akla gelen hakikî rehber

Peygamber’in bu yüksek vasıf ve makâmından hareketle
Çıkarsa insan, kendine özel bir pâye, o bereketle

Peygamber’in yüzü suyu hürmetine, edilmişiz var
Çekmeyelim öyleyse, aramıza kalınca bir duvar

Ona edilen hitapları, kendine yapılmış zannet
Ondan yapılmak isteneni, senden isteniyor farzet

O koydu kendisini hepimizin yerine, mümessilen
Bizler de, onu, bizde yaşatmalıyız öylece temsîlen

Ramazan’da Âlem-i İslâm oluyor, sanki geniş bir mescid
Her bir köşesindeki hâfızlarla, yerine geliyor tecvîd

Kur’an ve semavî hitabı işittiriyorlar güzel sesleriyle, arzlılara
“Şehrü Ramazane’llezi unzile fîhi’l-Kur’an.” ayetini oku, ara sıra

Bütün bunlar gösteriyor ki, Kur’an ayıdır Ramazan
Oku Kur’anı, Allahın rızasını, bir de sen kazan

Camide yemek, içmek, süflî hevesata tâbi olmak

Cami cemaatinin nefretine, olmaz mı sadak?

Bu ayda Âlem-i İslâm mescidinde oruçsuzlar, maalesef
Âlem-i İslâm’ın manevî nefretlerine, olmazlar mı hedef?

2311

Ramazan orucu bir de bakıyor, Âhiret kazancına
“Cennet ucuz değil.” Diyenin, dikkati çeken inancına

Ramazan-ı Şerif’te, amellerin sevabı bire bin
Bildirdiği budur nass-ı hadisle, Kur’an-ı Hakîm’in

Her bir harfinin on sevabı var, on hasene sayılır
Karşılığında, on Cennet meyvesi, hanene yazılır

Ramazan-ı Şerif’te, her bir harfin, dikkat on değil, bin
Her bir harfi, binler Âyetü’l-Kürsî gibi âyetlerin

Ramazan-ı Şerif’in Cumalarında daha ziyade
Hele otuz bin hasene, mübarek Kadir Gecesi’nde

Her bir harfi, otuz bin bâkî meyveler veren Kur’an-ı Hakîm
Milyonlarla o bâkî meyveleri, Ramazan’da eder takdîm

Gel bu kudsî, ebedî kârlı ticareti seyret ve düşün ki
Nasıl bir hüsrandadır, anlamayan bu harflerin kıymetini

Ramazan, Âhiret ticareti için, gâyet kârlı bir Pazar
Uhrevî hâsılat için, verimli zemin olur, azar azar

Ramazan, amelleri artırıp çoğaltan, Nisan Yağmuru
Ondan yararlanmak isteyen akıllı kul, kalmasın kuru

Bayram yeri olan Ramazan-ı Şerif’te her kul
İçin, olur Ramazan-ı Şerif, kutsal bir okul

Kul, Allah’ın Rubûbiyet saltanatı karşısında kalır
Kulluğunu göstermek için, resm-i geçitlere katılır

Böyle günde, yemek içmek gibi ihtiyaçlar, gelmeli mi akla?
Çünkü, nefsî şeyler için, emir almıştır insan: “Kendini pakla.”

İşte bunun geçiyor yolu, ancak tutmaktan oruç
Melekliğe girmek gerekiyor, almak için sonuç

Bir koltukta iki karpuz -bâzan- olmaz demiş büyükler
Âhiret için taşınmaz olur, dünyalık yersiz yükler

Anladım ki, diyor artık bir Zât: “Tam hür olmaktır hür, oruç.”
Madde ve bedensel ihtiyaçtan kurtul  “Uç.” Âlemlere, uç.

2312- 2313

Önceki İçerikRamazaniye – 1
Sonraki İçerikNLP Eğitimi Aldım mı?
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.