Psikolojik Harekat ve Empati

97

 

Türkiye’ye karşı çok yönlü bir psikolojik harekât sürdürülüyor. Demokratikleşme ve insan hakları örtüsü altında bu harekât karşısında iki yol vardır: Ya teslim olursunuz; ya da her ciddi devletin yapması gerekeni yaparsınız ve ihanet yumağını hukuk devleti içinde defedersiniz. Ülkenin talihsizliği siyasi iktidarın hukuk devleti içinde gereğini yapamaz hale sokulmuş olmasıdır. Etnik ırkçılık ve bölücülük sorunu demokrasi içinde çözülemez noktaya tırmandırılmaktadır.

İhanet ve tuzak dolu bir bölünme sürecinde sığınılan kavramlardan birisi de empatidir. Empati, kendini karşındakinin veya onun yerine koymak, onun gibi düşünmeye ve hissetmeye çalışmak şeklinde anlaşılabilir. Bu yolda basın sorumsuzca kullanılmaktadır. Başbakan danışmanı bir milletvekili TV’lerde masum sivil ve güvenlik görevlisi katili malum şahsı hala en önemli aktör olarak göstermektedir. Eğer aktör binlerce insanın kanına girmiş o adam ise; onunla masaya oturacaklar da ancak figüran olabilir.

Geçen Pazar günü yayınlanan yüksek tirajlı bir gazetede empatiye yer verilmiştir. Türkiye’de sistemli bir ayrımcılık ve insanlara farklı muamele yapılmadığına göre, empati merakı hangi sonucu verecektir? Bir yazar Türk bayrağının önünde poz vererek Kürtlerin bayrakla meselesinin olmadığını göstermeye çalışıyor. Kürtlerin bayrakla bir meselesi yok ama; Kürtçü ırkçıların bayrakla da, Türkiye ile de meseleleri var. Bayrakla bir meselesi olmayanın milli kimlikle de bir meselesi olmaz. Oysa gerçekler farklıdır. Milli kimlik reddedilmekte ve etnik çağrışım yaptığı bile söylenmektedir. Bayrakla bazılarının meselesi yoktu da; Ş. Elçi’nin tabutunun üstünde yer alan bayrak Ankara’da ve Cizre’de neden farklılaşmıştır?

Haber A kanalına çıkan ceset yüzlü bir şahıs Türk işgücü ifadesinin etnik çağrışım yaptığından, Cumhuriyetle Türkçenin ticarette kullanılan diğer dillerin yerini aldığından, işgücünün ona göre maalesef Türkleştirildiğinden, dahası ekonominin Türkleştirildiğinden şikâyetçidir; keşke şikâyet ettiği şeyler gerçek olsaydı. Türk’e karşı ırkçılık örnekleri çok sık görülür hale geldi.

Türk milli kimliği birilerinin Kürt veya Çerkezliğini reddetmek anlamını taşımamaktadır. Milli kimlikle mahalli sıfatlar Türkiye dışında hiçbir ciddi ülkede rakip olmamaktadır. Mahalli sıfat ve kimlikler, milli kimlikle çatışmaz. Ancak etnik ırkçılığın, ilkel etnikliğin, etnik yobazlığın yaşatılmak istendiği yerlerde bunlar çatışıyor gösterilir. Empati yaparken etnik ırkçılığı alkışlamak neden?

Boynuna poşu takmış ve bununla hatıra resmi çektirmiş bir istihbaratçı eskisi de empatiye merak sarmış. Davranış ve beyanlarıyla etnik ırkçılığa destek veriyor.

Sosyalist işveren olarak tanınan, marjinallerin savunucusu işadamı da kendisini işçi yerine koyarak empatiye özeniyor. Bunların yıllardır aklı neredeydi bilemiyoruz.

Ekranların torpillisi bir saldırgan hanım yazar da, her şeyin içinde bulunduğu bir salata toplum arzuluyor. Bir toplumda etnik farklılıklar ve bölgesel dengesizlikler olabilir. Bunlar var diye hiçbir devlet kendi kendini inkâra zorlamaz. Farklılıklar bütünü tamamladığı ve bütünü reddetmediği takdirde bir zenginlik yaratırlar.

Milletin teşkilatlanmış şekli olan her devletin kurucu unsuru, milli kimliği yani milletinin adı olur. Kimse bundan fedakârlık da yapmaz. Hoş görülmeyecek şeyleri de hoş görmez. Almanya’da ve Fransa’da empati yaparak Alman ve Fransız kimliğinden uzaklaşma acaba hiç denendi mi?

Acaba yabancı işgücü göçü alan ülkeler, hiç empati yaparak yabancı kaynaklı nüfusun yerine kendilerini koydular mı? Fransa’da ve İsviçre’de sözde Ermeni soykırımını reddedenleri hapse atanlar, İsviçre’nin Olten şehrinde üç metrelik minareyle uğraşanlar, en iyi Türk ölü Türk’tür diyenler hiç empati yaptılar mı?

 

 

Önceki İçerikMilli Hedef
Sonraki İçerikYrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan ile Yeni YÖK Kanunu Tasarısı Hakkında Konuştuk.
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)