Piyasa Dostu Ekonomi Yönetimi

157

Merkez Bankası
Başkanı’nın
değiştirilmesi” ve takiben ekonomiden sorumlu damat bakan Berat
Albayrak’ın Instagram üzerinden istifasından
sonra yeni bir döneme girdiğimiz
iddia ediliyor.

Ekonomi kurmay
heyetinin değiştirilmesi hakkında yandaş yorumcular “piyasa dostu bir
ekonomi yönetiminin”
iş başına geldiğini anlattılar.

Buradan Berat
Albayrak ve ekibinin “piyasa düşmanı” olduğu”
anlamı çıkar mı diye hiç
düşünmediler. Belki de bilerek böyle düşünülsün istediler.

“Piyasa dostu” kavramından
bazıları “Tayyip Bey faiz lobisine teslim oldu” manası çıkarırken,
bazıları da “makule dönüş” anlamı verdiler.

Yeni Merkez
Bankası Başkanı, yeni Maliye ve Hazine Bakanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
açıklamaları
sonunda, herhangi bir tedbir kararı alınmadığı halde, Türk
Lirası döviz ve altın karşısında yüzde 10 mertebesinde değer kazandı.
TL
yaklaşık 2 ay öncesi değerine döndü.

Bu önemli değişim “piyasaların
makule susamış olması”
ve yeni yönetimin alınması gereken ekonomik
kararları, ideolojik etkiyle değil, piyasa kuralları kapsamında alacağına
güvenmek
isteğinin bir sonucu olarak görüldü.

Önceki ekonomi
kurmaylarının döviz ve faizi birlikte düşürme arzusunun temelinde
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “faiz enflasyonun sebebidir” şeklindeki
ideolojik tezi ve baskısı yatıyordu.

Cumhurbaşkanı
Erdoğan,
ideolojik saplantıları olsa da, pragmatik bir siyasetçidir. “Ekonomik
buhranın” kendi siyasi hayatının sonu olabileceğini gördü. “Ekonomide kriz
yok, pik yapıyoruz”
söylemini bıraktı.

“Yaşadığımız kritik
dönemin
ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakârlık
yapmaktan, ACI DA OLSA DOĞRU REÇETELERİ uygulamaktan
kaçınmayacağız”
 ifadelerini kullandı.

Ekonomide kritik
bir dönem olduğunu, şartların fedakârlık gerektirdiğini ve acı reçete
uygulamak zorunda olduğunu itiraf etti.

ACI REÇETELERİN ne
demek olduğunu vatandaşlarımız iyi bilir. Ama yine de uzmanlar özetlemiş: “Acı
reçeteden, vatandaşın gelirlerinin düşeceğini ve daha çok yoksullaşacağını
anlaması gerek.”

Hepimiz biliyoruz
ki, ACI REÇETE DEMEK; Faizler yükselecek / Halkın alım gücü azalacak / Vergiler
artacak, yeni vergiler gelecek / Hayat pahalılığı artacak, kemerler sıkılacak /
Yeni yatırımlar olmayacak / Döviz kurları eski seviyelerine dönmeyecek / İşsizlik
sorunu devam edecek DEMEKTİR.

Acı reçeteler
toplumun her kesimine adil bir şekilde uygulansa Milletimiz buna
katlanır. Yeter ki içinde bulunduğumuz buhrandan çıkalım.

Fakat hepimiz,
büyük devlet ihalelerini alan yandaş müteahhitlere vergi affı veya vergi
muafiyeti
uygulamalarının sona ermeyeceğini, Saray’ın ve AKP’li
belediyelerin
“itibardan tasarruf etmeyeceğini” yani lüks ve israftan
vaz geçmeyeceğini
, büyük sermayenin kârlarının yükseleceğini iyi biliyoruz.

Alınacak tedbirler
ve uygulanacak acı reçetelerle ekonomi belki biraz düze çıkarılabilir. Ancak “piyasa
dostu” tedbirler
diye zengin kesimi koruyan ve kollayan fakat orta ve alt
gelir grubunda olan vatandaşlarımızı daha da ezen tedbirler getirileceğinden
endişe ediyorum.

Bu endişemde
haksız çıkmayı çok isterim. Ama haklı çıkarsam, benim de elimden (Berat
Albayrak gibi) “Allah sonumuzu hayreylesin” demekten başka bir şey
gelmez.

******************************

Ekonomi ve Hukuk Reformu

Erdoğan, “yeni
döneme” dair konuşmalarında bazı ipuçları verdi:

“Hazine ve
Maliye Bakanımızın ve Merkez Bankamızın yeni başkanının, enflasyon
hedeflemesini ve para politikası
araçlarını şeffaf, öngörülebilir,
istikrarlı
bir seviyeye en kısa sürede getireceklerine inanıyorum” dedi. 

“Serbest piyasa ekonomisi
kurallarından
taviz vermeden, şeffaflığı ve öngörülebilirliği artırmayı”,
tüm kesimlerle yakın diyalog ve iş birliği halinde; ekonomide
ve hukukta yeni bir reform dönemi
başlatmayı” vaat etti.

18 yıllık AKP
iktidarları döneminde, bu kaçıncı ekonomi ve hukuk reformu bilemiyorum. Ama
ekonomide ve hukukta bir reform ihtiyacının fark edilmiş ve itiraf edilmiş
olmasını
önemli buluyorum.

Ayrıca Ekonomiden
sorumlu Bakanın ve Merkez Bankası Başkanlarının bugüne kadar şeffaf,
öngörülebilir olmadığının itiraf edilmiş olması
da dikkat çekicidir.

Benzer cümleleri
defalarca yazmış ve konuşmuş biri olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı
Tayyip Erdoğan’dan şu cümleyi duyduğuma çok memnun oldum:

“Yatırımları
yeşerten ve bereketlendiren iklimi tesis etmenin
, ekonomik
büyümeyi, kalkınmayı, refahı ve istikrarı sağlamanın en önemli yollarından
birinin hukuk devleti ilkesi olduğunu biliyoruz.”

Bütün bu tespit ve
vaatlerin hayata geçirileceğine inanmakta güçlük çekiyoruz.

Çünkü bunlar
sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesine bağlı. Üç gün sonra “ben bunlardan
vazgeçtim” diyebilir ve derse de kimse bir şey söyleyemez.

Kuvvetler
ayrılığının
olmadığı, denge ve denetim mekanizmalarının işletilemediği ve medyanın
Saray’dan talimat gelmeden Bakan istifasını bile haberleştiremediği bir tek
adam yönetiminde
“öngörülebilirlik” söz konusu olamaz.

Bu itibarla bütün
reformlardan da önemli ve öncelikli olan değişim, “Cumhurbaşkanlığı Yönetim
Sistemi” denilen sistemsizliği
sona erdirmektir.

Önceki İçerikİktidar, Vatandaşın İsot Tarlasına Girdi
Sonraki İçerikİnsan ve Kur’an
Ruhittin sönmez
Ruhittin Sönmez 1956 Bucak/ Burdur doğumludur. 1980’den itibaren Kocaeli’de yaşamaktadır. EĞİTİM: İlkokul, orta okul ve lise eğitimlerini Bucak’ta yaptı. 1973’te İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliğinden ve 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İŞ HAYATI: 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuvar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001’de 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 03.03.2010’den itibaren Serbest Avukat 2018’den itibaren Arabulucu Sosyal Faaliyetler: Yaklaşık 16 yıl Türk Sanat Müziği korolarında korist olarak çalıştı. (İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubu) 250 Mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve 7 yıl Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Ocak 2023’ten itibaren aynı programı noktaTV’de devam ettirmektedir. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada 2 gün köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.