Misafir Hüseyin Bey ve İtibar

67

İnsanlarımızı birbirine ötekileştirerek, ayrıştırarak, farklılıkları kutsallaştırarak anayasa suçu işlediğimiz bugünlerde; Türkçe konusunda da  dikkatli davranmıyoruz.  Oysa Türkçe bayrak gibidir.  Cebinizdeki paraları bir kontrol ediniz. Türkçe’nin nasıl yanlış kullanıldığını görürsünüz. Kağıt paralarımızın üst kısmında “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası”  yazmaktadır.  Doğrusu “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası” olmalıdır. Tamlamalarda büyük yanlışlar yapıyoruz. Meselâ, “Ümit Doğanay Sokağı” yerine “Ümit Doğanay Sokak” yazıyoruz. Paralarda yapılan yanlışlar hükümranlık hakkı ile ilgilidir. Bir ülkenin vergi toplaması ve para basması önemli bir siyasi göstergedir.  Ancak yer adlarında olduğu gibi paramızda da Türkçe’ye saygı yok. Gecekondu dilleri yüceltip TV yayıncılığına geçecek yerde nelere dikkat etmemiz gerektiğini öğrenelim.  Hiçbir ciddi devletin mesela ABD’nin yapmayacağı yanlışları biz de yapmayalım.

Obama’nın Türkiye ziyareti çok yönlü ele alınmalıdır. Bu ziyaret Amerika’nın  sevimsizliğini gidermek için kullanılmıştır. Orta Doğu’ya ve Müslüman ülkelere Türkiye üzerinden bir mesajdır. Clinton döneminde %50’lerde olan destek bugün %9’lara düşmüştür. Vücut dilini iyi kullanan, mütevazi ve klasik Amerikan tipi ile çelişen Obama’nın sempatik davranışları  ABD’nin dünyanın birçok yerinde ve özellikle Orta Doğu’da yaptığı yanlışları ve soykırımları örtemez.  Basının önemli bir bölümünün ABD’nin yıkama ve yağlama servisi gibi görev yapması da şaşırtıcı olmamıştır. Her nasılsa isminde yer alan Husein kelimesi ısrarla öne çıkarılmış, bir de buna nedense Muhammed ilâve edilmemiştir.

Obama’nın taleplerine bakıldığında Türkiye’ye dost bir ülke başkanının geldiği  pek anlaşılamamıştır.  Talepler arasında Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, Fener Patriğinin Ekümenikliği, Kürtlere ve Obama’nın ifadesiyle “Kürt azınlığa” eşit muamele, Ermeni sınırının açılması ve bu ilişkilerin normalleştirilmesi, Afganistan’a asker gönderilmesi gibi maddeler vardır. Sayın Gül’ün Erivan’daki futbol maçı ziyaretinden sonra Ermenistan hangi olumlu adımı atmıştır? Avrupa, kendi çıkarı ve enerji hattının kendisine ulaşabilmesi için Ermenistan sınır kapısını açtırmak istiyor. Türkiye’den bazı şeylerin talep edilmesi ve Türkiye’de seslendirilmesi her şeyden evvel siyasi nezaketsizliktir. Diplomatik  anlayışla da terstir. Demek ki siyasi ağırlığınız yetersizdir. Obama’nın TBMM’yi ziyaretinde bazı bakanların öne fırlayarak Obama’nın eline sarılmaları da utanılacak bir görüntü idi.

ABD “Hispanik” olarak ifade edilen Güney Amerikalı ve İspanyolca konuşan nüfus başta olmak üzere; diğer göçmen nüfusa uyguladığı Amerikanlaştırma politikası yerine onların etnik varlığını ve azınlık olmalarını ne zaman tanıyacaktır?  Amerika’nın etnik grup ve etnik azınlıkları ne zaman seslendirilecektir?

Sarkozy Türkiye’nin AB üyeliğini reddeder ve  2. sınıf üyeliği bize uygun görürken; biz Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına girmesine evet diyoruz.  Fransa’yı NATO’nun askeri kanadından DeGaulle çıkarmıştı. 1980 Sonrası 12 Eylül Darbesi’nin lideri de Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına alınmasına evet demişti.

Dış politikada eşit ve anlamlı ilişkiler, ABD’nin bize politika dayatması şeklinde olmamalıydı. ABD Başkanı bizimle daha henüz konuşmadan bizden isteklerini Ermeni tarafı ve bölücü ırkçı tezleri savunanlar gibi ortaya koymamalıydı. Demek ki tezlerimizi müttefiklerimize anlatmakta da pek becerikli değiliz. Korkaklığı, pısırıklığı, izinle politika oluşturmayı, ilkesizliği, itilmiş ve kakılmışlığı hüner zannediyoruz. AB ile müzakere sürecinde sekiz fasıl açılmasına rağmen; hangisi sonuçlandırabilmiştir? KKTC’ye ambargo kaldırılabildi mi? Portakaldan, spora kadar bu bağımsız devlet ambargo altındadır.  Hani nerede Girne’ye, KKTC’ye akan yabancı sermaye yatırımları? İngiltere’de emlakçı kalmadı. Çoğu KKTC’de  toprak satışında aracı oluyor.

Rasmussen isimli kaba Danimarkalı’nın maceraları ise bambaşka.. Ülkesinde Hz. Muhammed’e yayın yolu ile yapılan hakaret ve saygısızlığı fikir hürriyeti sayacak kadar fanatik bir haçlı olan bu kişi;  birçok İslam ülkesi büyükelçisine randevu bile vermemiştir. Hani nerede özrü? Onlar bizim politikacıları, bizim politikacılar da halkı kandırıyor. İşin garibi halk da kandırılmaktan ayrı bir zevk alıyor. Asıl düşünülmesi gereken budur.  

Önceki İçerikÇİT
Sonraki İçerikTabuta Dört Çivi
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)