Bizim
ülkemizde yabancı dil konuşmak veya cümlelerin arasına yabancı kelimeler
serpiştirmek, konuşan veya serpiştiren kişinin kendisi iyi hissetmesini
sağlayan bir davranış tarzıdır. Hele hele arada böyle Latince ifadeler
kullanıyorsanız bu Latince ifadeler sizin izah ettiğiniz konuda uzman olduğunuz
hissini uyandırır. Çünkü Latince tabir kullanıyorsanız ya doktorsunuzdur ya da
avukat. O nedenle Latince ifade kullanmak öteden beri, Z kuşağının “cool”, Y kuşağının “havalı” diye tabir ettiği bir algı uyandırmaktadır.
Pek
çoğunuz başlıktaki ifadenin anlamını daha doğrusu anlamsızlığı zaten
biliyordur. Bilmeyenler için de hemen kısaca izah edeyim. Başlıkta kullandığım “Lorem ipsum dolor sit amet” ifadesi pek
çok yerde karşınıza çıkabilecek anlamsız bir ifadedir. Şaka değil, gerçekten
hiçbir anlamı yoktur.
“Lorem Ipsum, masaüstü yayıncılık ve
basın yayın sektöründe kullanılan taklit yazı bloğu olarak tanımlanır. Lipsum, oluşturulacak şablon ve
taslaklarda içerik yerine geçerek yazı bloğunu doldurmak için kullanılır. Lipsum, 1500’lerin başlarında bir
matbaacının font model kitabı oluşturmak için, bir yazı tipi kütüphanesindeki
harflerin sıralamasını bozarak yerleştirdiğinden bu yana endüstri standardı
haline gelmiştir.” (Vikipedi)
“Anlamlı
bir metin gibi görünen bu ifade, yazı tiplerini göstermek amacıyla matbaacılar
tarafından birkaç yüzyıldır kullanılmaktadır. İçerdiği harfler ve bu
birleşimlerin harf aralıkları, yazı tipinin ağırlığını, tasarımını ve diğer
önemli özelliklerini açıkça gösterdiği için tercih edilmektedir.” (support.microsoft)
Bu
açıklamalardan da görüleceği üzere Lorem
ipsum ifadesi, yazı tiplerinin ve yazının kâğıt üzerinde nasıl
görüneceğinin “mankenliğini” yapan bir süper modelden başka bir şey değildir.
Türk Siyasetinin “Lorem İpsum”ları
Hani
derler ya “Ömer diyeceği ağzını büzüşünden belli” diye. Yukarıdaki açıklamayı
okuyunca konuyu nereye getireceğimi hepiniz anladınız zaten. Evet, Türk
siyasetinde özellikle son zamanlarda siyasi liderlerin fonetik olarak kulağa
hoş gelen ama içerik olarak hiçbir anlam taşımayan sözler söylediklerine şahit
olmaktayız. Örnek mi arıyorsunuz?
“Lorem
ipsum!” tarzı ifadeler söz konusu olduğu zaman akla ilk gelen siyasetçi
şüphesiz ki Devlet Bahçeli’dir. İnsanların matematik bilimine duydukları inancı
sorgulamalarına neden olan hesaplamalarından tutun (bkz. ’40 yapar’ muhabbeti)
duyanda “ne dediğini acaba kendisi anlıyor mu?” sorusunu sorduran sözlerine
kadar bu lorem ipsum tarzının en önemli temsilcisi şüphesiz ki MHP lideridir.
Devlet Bahçeli’nin daha iki gün önce ifade ettiği ve duyanların “acaba ben mi
yanlış anladım?” diyerek tekrar tekrar okuduğu veya izlediği “Fakat vatandaşlarımızın çabasını istismar
edip, pireyi deve yapanlara da terörün acıklı maliyetini hatırlatmak
görevimizdir. Teröre yardım ve yataklık yapan bölücü kebapçıların işsizlikte
payı vardır” sözleri Sayın Bahçeli’yi bu alanda zirveye çıkarmıştır. Sosyal
medyanın bu “terörist kebapçı” sözünü sağlam bir mizah malzemesi olarak
kullandığına hepiniz şahit oluyorsunuz zaten.
Kendisini ikinci sırada anmak belki protokole aykırı
olacak ama Sayın Cumhurbaşkanı’nın da zaman zaman “lorem ipsum” tarzı
konuşmalarına şahit olmaktayız. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu tür konuşmaları
duyan kişilerde “Agam bizimle eğleniyir” şeklinde bir “Kibar Feyzo etkisi” uyandırmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Ankara’daki havalimanını kim yaptı yahu? Biz yaptık!
Bundan önce Ankara’da havalimanı var mıydı?” sözü bu konudaki efsanelerdendir
mesela.
Geçtiğimiz günlerde TBMM Eski Başkanı AKP’li İsmail Kahraman anayasanın
ilk dört maddesinin değiştirilebileceğine dair bir takım sözler sarf etti. Cumhurbaşkanı
Erdoğan, AK Parti’nin dün (6 Ekim) yapılan grup toplantısında bu sözlere tepki
göstererek ilk 4 maddenin tartışmaya kapalı olduğunu dile getirdi ve
“Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmek CHP’nin kurumsal iradesi midir?
Kılıçdaroğlu’nun isteği midir?” diye sordu. Sayın Cumhurbaşkanı’nın durup
dururken CHP’ye ve liderine böyle bir tepki göstermesi tam bir “lorem ipsum”
değil midir?