Laik Cumhuriyetin Önemi

49

1500 yıla yakın bir geçmişin sahibi olan İslam Dünyası son birkaç yüzyıldır ölümsüzlük dünyasına girecek hemen hemen hiçbir şey üretemedi. Yıllar ve yıllar ‘’dua’’ adı altında gırtlak şovu yaptı. O bağırıp çağırmalar gerçekten dua olsaydı; İslam Dünyası bu halde olur muydu?

Bugün İslamı üç yıllık gecekondu semtinde otuz cami inşa eden ama bir tek okuma salonu inşa etmeyen veya edemeyen yığınlar temsil ediyor. Bedava bulanlar kıymetini bilmeseler de Cumhuriyet bu yüzyılda İslam Dünyasına verilmiş nimetlerin en büyüğüdür.

*

Cumhuriyetin ilanı her şeyden önce egemenliğin kaynağını değiştirmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla ‘’dinsel egemenliğin’’ yerini ‘’ dünyevi egemenlik’’ almıştır. Şöyle ki, cumhuriyet, kendini ‘’Allah’ın yeryüzündeki gölgesi’’ olarak gören ‘’saray saltanatına’’ son vererek egemenliği, asıl sahibine; millete vermiştir. Fransız devrim’inden beri milli egemenlik, dolaysıyla cumhuriyet laiktir. Bu nedenle ‘’laik’’ niteliğini yitiren bir cumhuriyet, aslında cumhuriyet olmaktan çıkar.

*

Ve bilinmelidir ki; Yüz yıllardır şu ermiş şu derviş yalanlarıyla kandırılanlar maalesef Kur’anı anladığı dilden okumayanlardır.

Kerâmet sahibi yaratılmış insan yoktur,

İlim sahibi olan insan vardır.!

İlmin kaynağı da Âlim olan Allah’tır…

Onun için yaratılmış insanlarda kerâmet arayanlar olunca Emevi yaşantısı din olarak karşımıza çıkar.!

Menkıbeler Rivayetler ajite edilmiş duyguya dönük masallardır ve o masallar Allah’ın en büyük nimetlerinden olan Aklın kullanılmaması için zehirdir…!

Hamd yalnızca Allah’adır.

*

  Halkının çoğunluğu Müslüman olan hiçbir ülkede İslam ve Müslümanlar söz sahibi değildir. Şekil, üslup, sembol olarak İslamı dibine kadar kullanan, satan, haramzade siyasi ümmetçiler hâkimdir, dışa bağımlı ve bir büyük emperyal devlete hizmet eden, projelerinde rol alan hainler her zaman var olacaktır.  Biline ki sahte, sözde İslamcıları, siyasi ümmetçileri başa geçirttikçe, onlardan nema peşine koşmaya devam ettikçe, ne İslam ne Müslüman ayağa kalkamayacak, devamlı emperyalizme yenik düşecektir.

Bu manada Atatürk dinle değil, din adına oynanan trajedi ile din adına ulusu medeniyet dünyasından ayıran, ulusu cahil bırakan, geri bırakan, yoksul bırakan kafa ile düşünce ile inanışla savastı.

*

Kurtuluş savaşı sadece bir vatan mücadelesi değil, aynı zamanda bir ölüm kalım, soykırımdan kurtulma mücadelesiydi…

Türklüğü Anadolu’dan silmek isteyenlerin planları aksamıştır ancak bu plan iptal edilmemiştir… Davit Rockefeler’in, “Atatürk yüzünden planlarımızı yarım yüzyıl ertelemek zorunda kaldık” sözü, planın devam ettiğinin en açık ifadesidir…

O dönemde Türklüğe karşı olup, İngilizlere uşaklık yapan hainler ile günümüzde Türklüğe saldıran hainlerin hiçbir farkları yoktur…

Türk milleti bu gerçekleri bilmek zorundadır…

Bu savaşta inanç ayrımı yoktur… Müslüman olsun ya da olmasın hedef Türklüktür…

İşte o nedenle bizler, Atatürk gibi Türkçüyüz ve TÜRKÇÜLÜK BİZİM FİKRİ SAVUNMA HATTIMIZDIR…

Atamız Bilge Kağan’ın o meşhur sözü tarihin hiçbir döneminde geçerliliğini yitirmedi…

“…ALDANDIN ÖLDÜN, ALDANIRSAN YİNE ÖLECEKSİN…”

*

Bir milletin başına gelebilecek ne kadar felaket varsa hepsiyle haşır neşir olduğumuz o milli mücadele yıllarında önümüze düşüp bizi tekrar hayata çıkaran; binyıldır Türk Milletinin vatanı olan ANADOLU’YU Türk Milletine yeniden vatan yapan ve en büyük eserimdir dediği bağımsız bağlantısız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak Türk gençliğine emanet eden Başbuğ Gazi paşamızı ve necip kadrosunu şükran ve minnetle anıyoruz.

Gazi Paşamız Atatürk kurduğu ve milli iradenin geçekleşmesini temel alan Cumhuriyeti tanımlarken:

‘’Vatan ve Cumhuriyet çalışan insanların omuzlarında yükselecektir’’ vurgusunu yaparak geleceğimize ışık tutan en anlamlı mesajlarını Türk milletine vermiştir.

‘’Laik Cumhuriyet, öngördüğü nitelikleri esasında Sultan’a kul olmaktan çıkarılıp özgür birey olarak yurttaş kimliğine kavuşmuş Türk gençliğinin omuzlarında ilelebet yaşayacaktır’’.

*

Gazi Paşamızın ‘’EFENDİLER; YARIN CUMHURİYET İLAN EDİLECEKTİR’’ hitabetiyle 29 Ekim 1923 kurduğu Laik Cumhuriyetin ilan tarihidir. Cumhuriyetin 101 Yılını milli bayramımız olarak ilelebet yaşatacağımıza Türk Milleti olarak milli kimliğimizi ve güvenliğimizi teminat altını alma adına, yurtseverliğimiz / vatanperverliğimiz adına kutluyoruz.

Sonsuz minnet ve şükran Başbuğ Atatürk’e, silah arkadaşlarına, isimsiz kahramanlarımıza… Son durakları Yüce Yaratanın vaat ettiği cennetler olsun; Ruhları şad kabirleri nur içinde kalsın!