Kötülükleri Kurban Etmek

62

Bugün (20 Temmuz)
bir kurban bayramını daha idrak ediyoruz (!) Ülkemizde pek çok ibadet gibi
kurban ibadeti de maalesef yalnızca şeklî bir takım ritüellere hapsedilmiş bir
gelenek olarak yalnızca bir “et bayramı” olarak ifa ediliyor. Hâlbuki kurban
“kurb” yani yakınlık/yakınlaşma kökünden geliyor ve Allah’a yakınlaşma manasını
ihtiva ediyor. Kurban bayramını gerçek anlamda “idrak etmek” istiyorsak bu dört
(4) günü Allah’a yakınlaşma için bir vesile olarak değerlendirmek gerekiyor.
Allah’a yakınlaşmak için ise Allah ile aramıza giren ve bizi O’ndan
uzaklaştıran her şeyi kurban etmek gerekiyor.

 

            Farkında olarak veya olmayarak
Allah’tan başka taptığımız bir şeyler varsa, önce bu Allah’tan başka tapılan
şeyleri kurban ederek başlamak gerekiyor. Parayı kurban etmek gerekiyor mesela.
İçimizdeki para aşkını, gözümüzü bürüyen para hırsını, her ne pahasına olursa
olsun yöntemin ahlaki veya gayri ahlaki olup olmadığına bakmadan kapıldığımız
para kazanma hırsını kurban etmek gerekiyor.

 

            “Koltuk sevdasını” kurban etmek
gerekiyor sonra. “Şef olayım”, “Müdür olayım”, “Başkan olayım”, “Vekil olayım”,
“Bakan olayım”, “Reis-i Cumhur olayım”, “Olayım da nasıl olursam olayım”
düşüncesini kurban etmek gerekiyor. Koltuk sevdası uğruna ahlaka muhalif işler
yapma fikrini topyekûn kurban etmek gerekiyor.

 

            Hacı emmilerin “açık saçık” bir
hanımefendi gördükleri zaman “cık! cık!” etmelerine neden olan o “açık saçık”
hanımefendiyi sadece yürüyen bir et parçası olarak gören zihniyeti kurban etmek
lazım sonra. O “açık saçık” hanımefendinin bir et parçası olmadığını; duyguları,
düşünceleri, fikirleri, hayattan beklentileri olan düz bir insan olduğunu kabul
edip; o hanımefendinin tarzını değil kendi içimizdeki kötü arzuları kurban
etmemiz ve o hanımefendinin “açık saçık” olduğunun farkına bile varmamamız gerekiyor.

 

            Sosyal ve siyasi hayatımızda da bir
takım şeyleri kurban etmemiz lazım elbette.

 

            Ülkemizde veba gibi yayılan
hukuksuzluk/adaletsizlik illetinin boynuna da bir bıçak darbesi vurarak kurban
etmek gerekiyor.

 

            Kamuya personel alımlarında liyakati
bir kenara bırakıp adam kayırmacılığa meydan verme illetini kurban etmek
gerekiyor.

 

            Kamu ihalelerini ehli yerine vasıfsız,
iş bilmez yandaşa verme hastalığını kurban etmek gerekiyor.

 

            Kamu ihalelerini alan şirketlere
gizli ortak olmayı, o şirketlerden komisyon adı altında pay almayı, şeytanın
bile aklına gelmeyecek yöntemlerle devletin kasasını boşaltmayı, para
piyasalarında manipülasyon yaparak milletin cebini boşaltmayı, kamu imkanlarını
kullanarak organize suç örgütlerine mahsus fiilleri işlemeyi, rüşveti, irtikabı
ve daha bir çok rezaleti kurban etmek gerekiyor.

 

            Yukarıda saydığım ve sayamadığım
daha pek çok kötülüğün, Kurban Bayramı’nda bıçak altına yatan o mübarek
hayvanların kanlarının akıp gittiği gibi akıp gitmeleri gerekiyor. Emin olun
eğer kurban etmemiz gereken tüm bu şeyleri kurban edersek Allah’a gerçekten
daha çok yakınlaşırız. Ve emin olun kurban ettiğimiz tüm bu kötülükler bizleri
yarın Sırat Köprüsü’nde o mübarek hayvanlardan daha iyi sırtlarında taşır.
Cennet ehlini Cennet’e daha çabuk ulaştırır.

 

            Kurban Bayramımız mübarek olsun.
Allah kestiğimiz tüm kurbanlarımızı kabul etsin. 

Önceki İçerikBöyle Olmazdı!
Sonraki İçerikMüziğin Sosyal Psikolojisi
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.