Konudan Konuya  (39)

140

     İslâm’ın da öngördüğü hürriyet / özgürlük, meşveret / danışma, istişare ve şura’ya;

     Öncelik ve kanun hâkimiyeti çerçevesinde;

     Zamanın hükmüne riayet / uymak ve İttihat-ı İslâm / İslâm Birliği;

     Rehber, düstur, prensip ve ilkelerimiz olarak;

     Millet ve devlet hayatımızın başköşesinde yerlerini almayı sürdürmeli.

     İstikbal / gelecek endişesini, düşünce ufkumuzdan söküp atmalıyız.

x

     Halka önder olacak kişiler;

     Hem araştırmacı âlim / bilgin olmalılar.

     Ki ispat ve ikna edebilsinler.

     Ayrıca, hikmet sahibi / işin önünü sonunu, fayda ve zararlarını belirleyebilecek çapta;

     Âlimler olmalı ki, tereyağından kıl çeker gibi bir kolaylıkla;

     Doğru yolu halka gösterebilsinler.

x

     TBMM milletin kalbidir.

     Meşveret, şura, istişare; kısaca danışma yeridir.

     Milletin; fikirlerini serbestçe ortaya koyduğu mekândır.

     Saygın değerini titizlikle korumalı.

     Çünkü bir devlet;

     Medeniyetin maddî gücü sayılan hürriyet düşüncesiyle ancak

     Ayakta kalabilir.

     Özellikle, ince düşünceden mahrum olan câhil âlimlerle,

     Âlim olan câhillerin gereksiz tutuculuklarından uzak durmakla.

x

     “Bulanık olanı bırak, duru olanı al.” hükmünü;

     Daima göz önünde bulundurmalı.

x

     Bütün güzel ahlâkı bünyesinde toplayan dinimiz ile,

     İnsan olmamızdan kaynaklanan fıtrî / yaratılıştan gelen

     Kabiliyetimiz sayesinde,

     Gelişmemiz ve ilerlememiz için,

     Aşamıyacağımız hiçbir engel yoktur.

x

     Yeter ki,

     Hürriyet’i yanlış anlama ve yanlış yorumlarla;

     Kötüye kullanarak, elimizden kaçmasına

     Fırsat vermeyelim.

x

     Milletçe ayakta durmanın;

     Milletin birbirini sevmesi ile oluşan

     Ve devam edecek olan

     Birlik Cenneti’nde olmanın

     Tadına varalım.

     Elimize kolay geçmemiş bu sonucun;

     Asla sonunu getirmemenin

     Sonsuz bilinciyle

     Şad ve mutlu olmanın

     Şuuruna varalım.

Önceki İçerikKültürel Etkinlikler Ve Yerel Yönetimler
Sonraki İçerikSomutlar Soyutlara Karşı
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.