Platon sanki Ortadoğu için söylemiş: “Sular yükselince balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse gücüne ve üstünlüğüne güvenmesin. Çünkü kimin kimi yiyeceğine ‘Suyun Akışı’ karar verir.” Bu su petrol müdür, doğal gaz mıdır yoksa bizzat Basra Körfezi’nin, Kızıldeniz’in, Umman Körfezi’nin yada Akdeniz’in ticarî tuz oranı yüksek suları mıdır; kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Suyun Akışı’nı da tayin eden adam Suyun Başındaki Adam‘dır. O da Beyaz Saray‘da oturur. Fakat su oraya uzanmaz; ‘O Adam’ın Adamları Su’ya uzanır. Adamlar bazen köpek kullanırlar. Siz bunlara ‘Kar Köpekleri‘, ‘Kızak Köpekleri‘ veya Tuzak Köpekleri de diyebilirsiniz. Topunu tek tasmayla idare edebileceğiniz gibi tek tek de işe koşabilirsiniz. Bunlar da Körfez Ülkeleridir.
Adam olan adam bazen ülkeleri köpekler gibi birilerine saldırtır; Irak, Suriye ve Libya işi böyleydi. Bazen de köpeklerle kendi köpeğini cezalandırır; Katar işi buna benziyor.
Osmanlı’nın ilçelerine bugün Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Emirlikler diye ülke diyorlar. Buraların eski kaymakamlarına şimdilerde Şeyh yada Emir adını veriyorlar. Lakin kim takar Katar Kaymakamını / Emirini? Su’yla ilgili kimse.
Arap Baharı; Şeyhlikle, Emirlikle, Sultanlıkla yönetilen ülkelerin yarı demokrasiyle yönetilen ülkeler için planladıkları Sürpriz Doğum Günü Partileri misal darbe ve iç savaş simülasyonları idi. Start Tabancası olarak da Facebook ve Twitter gibi açık istihbarat oyuncakları kullanılmıştı.
Sonra Suyun Başındaki Adam’ın ülkesinde ‘Kazma‘nın birini sırf kızsın ve kazsın diye Başkan yaptılar. “Hey Man / Adamım” dedikleri filimlerden çalıntı bir ‘Hey Pickax‘.
Önce Suudî Arabistan’la yalnız 110 milyar doları Silah olan, toplamda 350 milyar dolarlık Antlaşma ve akabinde Kazma Dansı. Sonrasında da Katar’la benzer bir antlaşma için gösterilen Kazma Sapı. Günümüzün ve Körfez’deki gelişmelerin özeti bu.
Kadrajda bunlar oluşurken Suudî Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn yönetimlerinin azı kendi hesaplarına, çoğu Suyun Başındaki Adamın hesabına Kar Köpekliği yapmaları dikkate şâyan. Adam ‘vur’ dedi, nerdeyse öldürecekler.
80’li yıllarda “Koş Joe Koş / Run joe Run” diye hatırsadığımız dizinin sık sık içinde geçen “Saldır Co (Joe) saldır!” şeklinde bir komut vardı. Bizim askerdeki Yürüyüş Kararlarımız gibi: Kasatura takılacak; tak! Saldırı yapılacak; saldır!
Arap ülkelerinin çoğunda ne millet olma ne de ümmet olma diye bir bilinç yok. Varsa yoksa kabilelerinin ve kendi kellelerinin çıkarları. Aslında bunlara çıkar bile denmez; çıkar-cık. Zira asıl Çıkar Ehlinin yanında bunların ki kuş cik cik’i kalır. Bu arada Katar’la diplomatik ilişkilerini kesen ülke sayısı 13’e çıkmış. Hey, menn!
Gelelim bize. Dünyanın en büyük doğalgaz üreticisi olan Katar’ın gazını boru hatlarıyla Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşımak ve sık sık daralan ekonomimizi Sıcak Para ile açmak gibi duygusal mecburiyetlerimiz var. O yüzden daha evvel planlandığı üzere Doha‘daki Er-Reyyan Üssü‘nde küçük bir askerî birlik tutmaya ve temel gıda yardımına devam.
Bu saatten sonra sular İran için yükseliyor gibi görünse de biz de o suyun kenarındayız. Hem sıcak para okyanusun en önemli avcısı köpekbalıkları için kan kokusu demektir, hem de yavaştan FETÖ pozisyonuna yerleştirilen İhvan-ı Müslimîn için yardım ve yataklık iddiaları bizim beş parmağımızın dördünü birden sıkıntıya sokabilir. Dahası belki Ramazan Bayramı sonrasında Katar Krizi gider ve Kurban Bayramı sonrasına Kürdistan Krizi gelir.
“Şu karşı yaylada göç Katar Katar
Bir su sevdasıdır, serimde tüter.”