Kerpe’yi keşfe buyrun

104

 

Herkese merhaba… Herkese merhaba… Herkese merhaba…

Yaşasın yaz geldi… Havalar sımsıcak… Deniz bizi çağırıyor… Uzaklara gidecek ne vaktiniz ne de paranız yoksa, size harika bir önerim olacak.

Kocaeli’mizin Kandıra sahillerini hala keşfe çıkmadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Bu vesileyle Kandıra sahillerinde muhteşem 18 koyun varlığından haberdar etmiş olayım sizi. Bu koylar büyük ölçüde imar açısından korunmuş da dedikten sonra, eğer konu ilginizi çektiyse diğer koyları araştırmak size kalsın, ben bu hafta size Kerpe’yi anlatacağım.

Kerpe, Kandıra ilçemize bağlı, Batı Karadeniz kıyısında küçük bir yerleşim alanı. Masmavi bir denize bakıp, sırtını çam ormanlarına dayayan Kerpe, antik bir kentin üzerine kurulu. Antik ismi Kalpe olan ve tarihi İ.Ö. beşinci yüzyıla kadar giden, eski ve önemli bir yerleşim yeri Kerpe. 
Karadeniz sahilinde doğal korunaklı bir liman olan Kerpe koyu, yedinci yüzyılda Miletli ve Megaralıkolonistlerce Karadeniz deniz ticaret yollarının kullanılması ve korunması amacıyla bir üs pazar yeri ve liman kenti olarak kurulmuş. Bitinya Krallığı’nın ardından Roma, Bizans ve Ceneviz gemilerinin uğrağı haline gelmiş.

Karadeniz’in batı kıyısındaki Kerpe, hırçın dalgalardan uzakta dingin bir sahil. Sizin anlayacağınız kuytu konumu itibariyle geçmişte liman ve ticaret merkezi olarak da kullanılmış Kerpe’nin geçmişi, Cenevizler’e kadar uzanıyor. 

Karadeniz kentleri arasında ticaret yapan gemiler, yüzyıllar boyunca bölgenin tek doğal limanı olmuş Kerpe limanını sığınak olarak kullanmışlar. İtalya’dan yola çıkan denizciler, Trabzon’dan getirdikleri yükü, Rusya üzerinden ya da İpek Yolu’yla gelen ve Kandıra’dan geçen tüccarlarla değiş tokuş yapmışlar.

Stratejik konumu itibariyle Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim devam etmiş Kerpe’de. Aynı zamanda Ceneviz gemilerinin de uğrağı haline gelen Kerpe, Osmanlı döneminde ise, İstanbul’un odun, odun kömürü, tomruk gibi ihtiyaçlarını karşılamış.

Neyse sevgili okur, Kerpe’nin tarihi epeyi zamanımızı aldı, biraz da doğal güzelliklerinden bahsedeyim size.

Kerpe’ye uzun incecik bir orman yolundan ulaşıyorsunuz. Çam ağaçlarının arasında, mis kokular ve kuş cıvıltıları eşliğinde uzanan bu yol, daha siz Kerpe’yi görmeden içinizi huzurla dolduruyor bilesiniz. Yol bitiminde köy meydanına varıyorsunuz ve meydanın hemen önünde durgun enfes bir deniz göz kırpıyor size… 

Kerpe sahilinden biraz yukarı doğru gittiğinizde tam bir doğa harikası Katalkayalar’ı görüyorsunuz. Kartalkayalar’da sizi karşılayan eşsiz manzara karşısında, kayalara ulaşmak için sarf ettiğiniz çabaya değdiğine emin oluyorsunuz. Yıllar içinde denizin şekillendirdiği kayalar ve içlerinde oluşan mağaraları kesinlikle görmelisiniz. 

Kerpe’nin her köşesi yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, balık tutmak ve birbirinden harika fotoğraf kareleri yakalamak için ideal. Kamp yapmak mı istiyorsunuz ona da tamam. Etrafı orman olan Kerpe’deki çadır kampı ve dinlenme tesisleri tam size göre. 

Peki öyleyse Kerpe’nin şirin mi şirin koyunda incecik kumlar sahil şeridinde size eşlik ediyorken, kendinizi Karadeniz’in serin sularına bırakmaya ne dersiniz? Deniz tipik Karadeniz’den farklı, açıklara kadar sığ ve dalgasız, enfes. Yok ben derinde yüzmek istiyorum derseniz, o halde kayalıkları tercih edin derim size.

Kerpe

Kerpe

Kerpe

Kerpe