Kelimelerim; ‘Vebal’ ve ‘Tevbe’

69

Dincesi vebal, Türkçesi sorumluluk; yapılan bir iş yada eylemin sorumluluğunu üstüne alıp sonuçlarına katlanmak..

Başka kelimelerim de var; mesela dincesi tevbe, Türkçesi pişman olmak.  Yaptığı iş ya da eylemin sonuçlarından sorumlu olduğunun farkına vararak bir daha yapmamak üzere derin üzüntü içerisinde sözleşmek; ister kendisiyle ister Allah’ıyla.

Siyaseten karşılığı da olan kelimelerdir bunlar. Erbakan Hoca “Verdiğiniz oyun vebali var” derken kızmıştım; dini siyasete alet ediyor diye.. Aslında kelime olarak dince’sini kullanırken anlam olarak Türkçesini söylüyormuş. Anlamamış, günahını almışım.

Deyimlerimiz de var, çok güzel atasözlerimiz de. Kimileri dince, kimileri Türkçe, kimileriyse tecrübe

Son zamanlarda yaşadıklarımıza şöyle bir baktığımda uzaktan gördüğümü paylaşmak istiyorum. Bu milletin vebali var memleketimin bu hale gelmesinde; sorumluluğunu öyle siyasetçilerin üzerine atıp kurtulamayacağı kadar büyük bir vebal. Yetimin rızkının sorumluluğu, gençlerimizin geleceğinin sorumluluğu, şehidimizin kanının sorumluluğu var.

Benim sevgili milletim “aldatıldık” diyerek kurtulamaz bu sorumluluktan, siyasetimizin değerli şahsiyetlerinin üzerine atıp da kurtulamaz. Çünkü aldatılmak siyasetçilerimize mahsus ve sorumluluk milletimize ait.Çünkü ne yaptılarsa millete sorarak, milletten tasdik alarak yaptılar.

Benim vicdanımda aziz milletim tevbe edip pişmanlığını diliyle söylemedikçe, sorumluluğu üzerine alıp “Ben yaptım, çok pişmanım” diyerek önce şehitlerimizin kanına yüz sürmedikçe, çocuklarından – gençlerinden özür dilemedikçe, günahını aldığı kardeşleriyle helalleşmedikçe, bir daha da yapmamak üzere bin pişman olup cezasını çekmedikçe yaşananların sorumluluğundan kurtulamaz.

Suçu da “Ne yapalım, aldatıldık” diyerek muhterem siyasetçilerimizin üzerine atamaz. “Bundan sonra kime oy verelim?” diye birbirine saf ve temiz olmayan duygularla bakıp kurtulamaz. Kendiyle yüzleşmeyi bilmeli. “Ben yaptım, ben buldum” demeli.

Eğer biraz ahlak kalmışsa; vicdanında biraz insan olmanın, erdemli olmanın anlamını hissedebiliyorsa ruhunda; diyebilmeli, diyemiyorsa eğer.

Bir deyimle söylemek gerekirse; “Başımızdan külah, yurdumuzdan silah eksik olmaz.” Sanırım böyleydi deyim, hatırlayan varsa beri gelsin. Ne de olsa o tecrübe milletimde fazlasıyla var.