Kavga Nedir

63

Hangi kavga?

Ülkede yaşadığımız bütün sıkıntıların, bütün, dertlerin, bütün açmazların, kısacası bizi darmadağın eden meselelerin altında yatan neden nedir?

Türkiye’de Türk Hâkimiyetini yok etmek.

Türkiye’de Türk ifadesini sıradanlaştırmak, Türk kavramını küçültmek, Türk Milleti’ni etnik bir noktaya çekip olmayan başka etnik kavramlarla eşitlemek.

Evet!

Kavga budur…

Dünya egemen güçlerinin, onların yerli işbirlikçilerinin ulaşmaya çalıştıkları nihaî hedef budur.

Dünya egemen güçleri, emperyalist odaklar, bu hedefe varabilmek için, kendi ürettikleri işbirlikçilere uzun bir zamandan beri destek vermektedirler.

Hatta daha açık bir ifade ile Atatürk’ün vefatından itibaren bu destek ve bu ortamın yaratılması için her türlü desteği, hiçbir kesimden esirgememektedirler.

Ülkenin, bugün, içinde bulunduğu ortam, egemen güçlerin, işte bu hedefe varmak için kendi ürünleri olan işbirlikçilerin rahatça hareket etmek noktasına geldikleri ortamdır.

Türk Milliyetçiliği üzerine kurulmuş olan, Türk Milleti’nin yok edilmemesi için ölümüne verilmiş bir mücadele ile kazanılan ve kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde, Anayasa’dan TÜRK ibaresinin kaldırılması gerektiği, yetkili olduğu söylenen kişiler tarafından dile getirilebilmektedir.

Türk Milleti’nin kurtuluşu için, olağanüstü fedakârlıklar yapan Cumhuriyet’in kurucu Meclisi’nin içinde bugün, Kemalist Diktatörlük gibi ifadeler kullanılmakta, Devletimizin kurucusuna hakaretler edilmektedir.

Bunlar tesadüf değildir.

Kökü dışarıda olan, dış güçlerin beslemeleri, dünya egemen güçlerinin ürünleri olan kişiler, gruplar, partiler, yöneticiler her taraftan Türk Milleti’ne saldırıya geçmiş bulunmaktadırlar.

Hem de, birbirleri ile kavga eder gibi görünüp aslında aynı şeyi söyleyerek, aslında aynı hedefe varmak için çaba göstererek saldırmaktadırlar.

Dünya egemen güçlerinin, I. Dünya Savaşı sonucunda ulaştıkları Türk Milleti’ni Anadolu’dan atma düşünceleri, bugün yeniden önümüze konmuş bulunmaktadır.

Yani, dış ve iç Türk düşmanı güçlerin, Türkiye’de Türk Milleti’ni yenmiş oldukları inancı kendilerince pekişmiş bulunmaktadır.

Damat Feritler, Ali Kemal’ler, çeşitli cemiyetler, dernekler, partiler o zaman da Türk Milleti’ni yok etmek için dış güçlerin beslemeleri olarak içeride harekete geçmişlerdi.

Bugün de, Damat Feritlerin, Ali Kemallerin, cemiyetlerin, derneklerin, partilerin birebir karşılıkları Türk Milleti’ne karşı harekete geçmiş bulunmaktadırlar.

Geldiğimiz noktada, iç ve dış güçlere göre son kale olarak Anayasa kalmış görünmektedir.

Egemen güçlerin ve yerli işbirlikçilerinin son vuruşları kalmıştır:

Anayasa’dan Türklüğü kaldırmak. Egemen güçlerin, yerli işbirlikçilerine verdikleri son görev budur.

Bu görevi gerçekleştirmek ve fiiliyata sokmak için her yol denenmektedir ve denenecektir.

Şu anda, ülkenin, toplumun, milletin tek derdi Anayasa mıdır? İnsanımıza soralım bakalım; Anayasa değişikliği kendisi için ne ifade etmekte ve günlük yaşantısında ne kadar bu değişiklik gereğini hissetmektedir?

Her gün sayısını takip edemediğimiz Şehit haberleri içimizi yakmakta, ekonomi büyük alarmlar vermekte, işsizlik zirveye tırmanmakta, eğitim çökmekte, sağlık uyutmaları görülmeye başlanmakta, dış ilişkilerde rezaletlere artık yetişilememekte, ülkenin bir kısmı yaşanmaz hale gelip görüntüler seyredilir olmaktan çıkmış bulunmakta, insanımızın kafası her konuda karma karışık hale gelmekte, bir takım din ulemaları bilerek dinimize zarar vermekte vesaire, vesaire…

Ama, Anayasa değişikliği bu meselelerden daha bir öncelik kazanmış bulunmaktadır.

Buna kargalar bile gülmez.

Ey, Türk Milleti! Anayasa’nın ısrarla neden değiştirilmek istendiğini lütfen bir defa daha düşün ve değerlendir, çok geç olmadan.