İşyerleri İnsan Kaynakları Politikaları

105

KOİF’08 VIII. İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı bu yıl Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampusünde  15,16,17 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Ben sizlere 16 Mayıs Cuma günü “ İşyerleri İK Politikaları” konulu panelde aldığım notlardan bahsetmek istiyorum. Panelin konuşmacıları Uzunyol Holding, Koruma Şirketler Grubu ve Tüpraş İnsan Kaynakları(İK) Müdürleriydi.


İlk olarak şirketlerinin işe alma politikalarını anlattılar. Daha sonra başarıya giden yolda uyguladıkları sistemleri  5S, 6 Sigma, Süreç Yönetimi ve Balanced Score Card olarak tanımladılar.  Yetkinlikler ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerine çok önem verdikleri dikkatimi çekti. Şöyle ki, yetkinlikler (davranışlar) konusunda çok hassaslar. Mesela, diyelim şirkete bir mühendis alınacak. Kişinin mühendislik fakültesi mezunu ve dil bilmesi gibi mesleki becerilerinin yanında( deneyim olursa iyi olur ya da staj) yenilikçi, kendisini geliştiren, iletişimi kuvvetli, dinlemeyi bilen, lider özellikleri olan çalışanları aramaktadırlar. Şirketlerde  günümüzde en önemli konulardan birinin değişime ayak uydurabilmek ve  kalifiye çalışanı ellerinde tutmak olduğunu ,yeni neslin zorlayıcı, sorgulayıcı( iyi özellikleri) olduğunu  ve onları kaybetmemek için isteklerini yerine getirmeye çalıştıklarının söylediler.


Dikkatimi çeken diğer konu, çalışanlarını örgüte bağlamak için ne gibi çalışmalar yaptıklarıydı. Çünkü işgörenlerinin, şirketlerinde ne kadar mutlu olurlarsa, ne kadar şirketlerini severlerse kat ve kat fazlasını şirketlerine geri vereceklerini biliyorlardı. Günümüzde artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Teknolojiye de parası olan herkes sahip olabilir. Önemli olan kalifiye çalışanlara sahip olabilmektir. Bilgi çağında çalışan en büyük sermayedir. Bu konuya da ayrıntılı olarak anlattılar.  Çalışan Memnuniyeti ve Öneri Sistemi uygulamalarının dışında örgüt vatandaşlığı oluşturabilmek için yaptıkları  faaliyetler şunlardır:



  • Aile oramı yaratabilmek, için çalışanların doğum günleri sembolik hediyelerle de olsa mutlaka kutluyorlar.
  • Sanki bir TV şovu gibi bir yılbaşı çekilişi yapılmaktadır. Tedarikçilerden de destek almaktadırlar. Her çalışandan küçük bir kesinti yapılır bu şov için. Ama her çalışan mutlaka verdiğinin en az beş katı hediye kazanmaktadır. Geçen yıl 5 kişi LCD Televizyon kazanmış.
  • Anneler gününde anneler mutlaka kutlanır.
  • 8 Mart’ta mutlaka bir organizasyon yapılır.
  • Mağazalardan özel  indirimlerden yararlanırlar. Özellikle bir çok sağlık kuruluşundan % 20 indirim kazanırlar.
  • Çalışanların başarılı çocukları aileleri  ve basın çağırılarak, şirket turunun ardından kırtasiye setiyle ödüllendirilir. Bu özellikle çok etkili olmuş. Her yıl başarılı çocukların sayısı artmaktaymış. Kardeşler arasında tatlı bir rekabet oluşmuş.  
  • Piknik ve futbol organizasyonu yapıyorlar.

Burada bahsedilenlerin hepsi, üç şirketin uygulamalarının bize anlattıklarını içermektedir. Bunların dışında Sosyal Sorumluluk Projeleri çerçevesinde fidan dikimi ve yöre halkına sağlık ve eğitim konularında destek olduklarını anlattılar. Önemli olanın sosyal sorumluluk projelerine çalışanlarını ne kadar dahil edebildikleri zaman başarılı olduklarını söylediler.


Son olarak şunu öğrendim. Tüpraş  İK  Müdürü  Nezih Akçınar  aynen  şöyle söyledi. “ İK Müdürlüğü sanıldığı kadar zor bir şey değil. Yapılması gerekenler zaten kitaplarda yazıyor. Sistemleri, prosedürleri yazarsınız önemli olan bunları yönetebilmek. Şirket yönetimleri adil, tutarlı davranabildikleri sürece başarılıdırlar.” Nezih Beyin söylediklerine gerçekten katılmamak mümkün değil.


Saygılarımla.