İstanbul Mahallî İdareler Seçimini; Tecrübeli Siyasetçi ve Hukukçu Av. Yaşar Topçu ile Değerlendirdik.

80

Oğuz Çetinoğlu: Sizinle Efendim, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul mahallî idareler seçimi hakkında konuşmak istiyorum. Meselenin kazanan-kaybeden yönünü değil, sandıktan çıkan millî irâdenin zedelenip zedelenmediği yönünü irdeleyeceğiz.

Organize usulsüzlükten bahsediliyor. Bu tabirle ifade edilmek istenen husus nedir?

Av. Yaşar Topcu: Organize usulsüzlük diye ifade edilen, seçmen kütüklerinin yazımı sırasında o seçim çevresinde oturmayan kişilerin yazılmış olması. Örnek olarak verdikleri oturmaya uygun olmayan binalarda onlarca seçmen yazılmış olduğu iddiası.

Çetinoğlu: Bu ithamın muhatabı kimdir, kimlerdir?

Av. Topcu: Bu ithamın esas muhatabı Seçmen Kütükleri Genel Müdürlüğü’dür. Her seçimde seçmen kütükleri bu genel müdürlük tarafından güncellenir. Muhtarlıklarda askıya çıkarılır. Ayrıca seçime katılan partilere de bir kopyası verilir. İtiraz ve düzeltmeler için uygun bir süre YSK tarafından tespit ve ilan edilir. Bu süre içinde seçmen olarak yazılmayanlar, yazılmak için başvururlar. Veya partiler o seçim çevresinde yazılmamış olanları bildirirler veya başka seçim çevresinde oturdukları halde o mahalde yazılmış olanlara itiraz ederler. İlçe seçim kurulları bu itirazları inceleyerek karara bağlar. İtirazlar için verilen süre dolduktan sonra seçmen kütükleri muhtarlıklar itibariyle kesinleşir ve askıdan inerler. Süre dolup seçmen kütükleri kesinleştikten sonra artık seçmen kütüklerine itiraz edilemez.

Çetinoğlu: Yani ‘o konu kapanmıştır.’ Diyorsunuz. Vaktiyle söylendiği gibi; ‘Atı alan Üsküdar‘ı geçti…’

Peki Efendim, İtirazlar üzerine geçersiz oyların tetkik edilmesi veya tamamının yeniden sayılması hususunda seçim kanununda belirlenmiş esaslar var mı? Bu esaslara aynen riayet ediliyor mu, sapmalardan söz edilebilir mi?

Av. Topçu: Oy verme işleminin başlamasından seçim sonuçlarının tutanağa bağlanması sonrasındaki hukuki süreler içinde geçersiz sayılan oylara da itiraz edilebilir. Ancak sandık kurullarının veya seçim kurullarının işlemlerine karşı gerekçe gösterilmeden yapılan itirazlar dinlenmez. Meselâ: Bir sandıkta veya seçim çevresinde geçersiz oyların itiraz edeler tarafından çok olduğu iddiası ile yapılan itirazlar dinlenmez. Geçersiz oylara yapılan itirazın dinlenmesi için mutlaka o oyların geçerli veya geçersiz sayılması gerektiğine dair muhalefet şerhleri aranır. Veya geçersiz oyların tutanağa yazılması sırasında sayı ile alakalı hata yapıldığı adet ve sayısının yanlış yazıldığı sayım cetvelleri ve tutanaklarla ispat edilmelidir. Sadece soyut (mücerret) yani elle tutulup gözle görülmeyen, delilsiz ve hayali iddialar bu oyların sayımının yeniden yapılması için yeterli sebep değildir.

Çetinoğlu: Seçim akşamından bu görüşmeyi yaptığımız ana kadar yapılanlar Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) güvenilirliğini zedelemiş midir? Ne sebeple? Zedelemiş ise nasıl telâfi edilebilir?

Av. Topçu: Evet. Son yıllarda bütün seçim sonuçlarını yalnızca Anadolu Ajansı (AA) duyurmuştur. İlçe ve il seçim çevreleri ile YSK’dan seçim sonuçları bütün medya organlarına Anadolu Ajansı tarafından iletilmiştir. Seçim gecesi her zaman yaptığı gibi AA hep iktidar oylarının çoğunluk sağladığı toplamalara öncelik vererek sonuçları duyurmuştur. Gerçek durum çok ileri saatlerde anlaşılabilmiştir. Bu seçimde de aynı şey yapıldı. Bu yetmedi, AA İstanbul seçimlerinde CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun öne geçtiğini duyurmak istemedi, yayın akışını durdurdu. YSK bir basın bilgilendirmesi sırasında Ekrem İmamoğlu’nun seçimi önde tamamladığını ifade ettikten sonra AA’nın kendilerinin müşterisi olmadığını YSK’nun siyasi partilere seçim sonuçlarını ilettiğini bildirerek bu tarafgirliğe sözüm ona bulaşmamış oldu. Mademki AA, YSK’nun müşterisi değildir. Mademki taraflı yayın yapmaktadır… O zaman YSK’nun sonuçları sadece siyasi partilere değil isteyen bütün medya organlarına vermesi, halkın seçim sonuçlarından anında haberdar olmasını sağlaması gerekirdi.

Çetinoğlu: Aksaklıkların, sandık kurulu başkan ve üyelerinin yeterli ölçüde bilgi sahibi olmayışları sebebiyle yaşandığı düşünülebilir mi?

Av. Topçu: Düşünülebilir. Her seçimde olabildiğince tecrübeli sandık kurulu başkanlarının görev yapması seçimin sağlıklı sonuçlanması için önemlidir. Ancak, ilçe ve il seçim kurullarında görevli memur ve seçim işleri müdürlerinin iktidara yakın kişilerden olması arzusunun altında yatan önemli sebeplerden birisi de sandık başlarına yazılacak sandık kurulu başkanlarının hemen her yerde bu kişiler tarafından tespit ediliyor olmasıdır. Seçim hâkimleri kanuna göre o seçim çevresinin en kıdemli hâkimidir. Hâkimler iki veya üç yılda bir görev yerleri değiştiği için yeni görev yerinde ilk yapacağı seçimde seçim işleri kalemindeki müdür veya memurlara fazlasıyla muhtaçtır. Aslına bakarsanız, ilçelerde ve illerde sadece seçim işlerine bakan hâkimlikler kurulmalı ve seçim işleri düzene sokulmalıdır. Hatta partilerin üyelerinin kayıtları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında değil, ilçe seçim kurullarında tutulmalıdır.

Çetinoğlu: Sandık Kurulu başkan ve üyelerinin vazifelerini tam ve doğru olarak yapmamış olmalarının bir müeyyidesi var mı?

Av. Topcu: Hayır bir yaptırımı (müeyyidesi) yok.

Çetinoğlu: İstanbul mahallî seçimleri ile alakalı olarak YSK tarafından farklı ve seçim öncesinde yayınlanan tebliğlerde belirtilen prensiplere, daha da önemlisi içtihatlara aykırı uygulamalar yapıldığı iddia ediliyor. Yorumunuz nedir?

Av. Topcu: Evet! Bu iddiaların doğru olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki son yıllardaki seçimlerde YSK kendi içtihatlarına da uymayan kararlar verdi.

Çetinoğlu: Sandık ve Yüksek Seçim Kurulu üyeleri de yanılabilir, normaldir‘ denilebilir mi? Denilemez ise, müeyyidesi nedir?

Denilebilirse, ‘millî irâdenin tecellisi’ nasıl mümkün olacaktır?

Av. Topçu: Bu sorunuzdaki ‘yanılma‘ deyimi yerine ‘yanlış karar verme‘ denilmesi daha doğrudur. Çünkü bu kurulların önlerindeki her şey yazılı olarak durmaktadır. Burada yanılma söz konusu olmaz. Olsa olsa bu bilgi ve belgelere dayalı kararlarda hukuken yanlışlık yapma söz konusu olur. Seçim hukuku açısından İlçe ve İl seçim kurulları da birer yargı yeridir. Kararları da yargıya uygun olmak zorundadır.

Çetinoğlu: Oyların yeniden sayılacak olması, ‘meselenin yargıya intikal ettiği‘ şeklinde bir hüküm olarak kabul edilebilir mi?

Cevabınız ‘evet‘ ise, yargıya intikal etmiş bir mesele hakkında şahısların görüş beyan etmelerinin müeyyidesi nedir? Bu müeyyideyi kim uygulayacaktır, uygulamayanlar hakkında hangi işlem yapılabilir?

Av. Topçu: Oyların yeniden sayılması tabiiki bir yargı kararıdır. Yargı kararları hakkında kişilerin görüş beyanını engelleyen bir kural yoktur. O kişinin kendi görüşüdür. İfâde özgürlüğü içinde görüşünü söyler.

Çetinoğlu: İstanbul mahallî idâreler seçimi ile alakalı olup bitenler muvâcehesinde ‘tarafsızlık prensibi’nin ihlal edildiği kanaatinde misiniz? Hangi sebeple?

Av. Topçu: Evet. Başka önceki seçimlerde muhalefetin yaptığı benzer itirazlarla İstanbul seçimleri bu kadar uzun süre (halen 11 gün) bekletilmedi. YSK İstanbul sonuçlarını ‘geçici sonuçlar’ olarak dahi ilan etmedi.

Çetinoğlu: Oyların yeniden sayılması sürecinin ‘bilinçli bir prova’ olduğu söyleniyor. Olabilir mi? Olabilirse, neyin provası olduğu hakkındaki yorumunuzu lütfeder misiniz?

Av. Topcu: Her halde bundan sonraki seçimlerin provasıdır diye düşünülebilir.

Çetinoğlu: Bu röportajın son sorusu: İtirazların olduğu sandıklara münhasır olmak üzere yeniden seçim yapılabilir mi?

Av. Topcu: Kesinlikle hayır!

Çetinoğlu: Teşekkür ederim.

 

Av. YAŞAR TOPCU:

 

1941 yılında Sinop’un ilçesi Boyabat’ta dünyaya geldi.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.

Serbest avukatlık, 18., 19., 20. ve 21. dönem Sinop milletvekili, 20 Kasım 1991 – 25 Haziran 1993 tarihleri arasında Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptı. 21. Dönemde Anavatan Partisi milletvekili ve 30 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999 tarihleri arasında Bayındırlık ve İskân Bakanı oldu.

Evli ve 3 evlât babasıdır. Ankara’da ikamet etmektedir.

 

 

Önceki İçerikYerel Seçimler ve Yankıları
Sonraki İçerikSeçim Değil Ama Siyaset Murdar Oldu
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.