İsrail’in Yeni Savaş Oyunları

47

 

İşin gerçeğinde ABD’nin BOP’u bir İsrailoğulları projesidir.
Amacı; etnik ve dinsel temelde Ortadoğu da ki Müslüman ülkeleri parçalamak ve bu parçalar içerisinden İsrail’e müttefik devletler kurarak yeni İsrailoğulları yaratmaktır. Bu plan eliyle bir yanda İsrail güçlendirilirken Müslüman ülkeler zayıflatılmakta. Öte yandan enerji kaynakları Batı’ya servis yapılmakta ama en önemlisi gerçekleşirse eğer Anadolu’da ki Türk varlığı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmaktadır.

Her ülke kendi varlığını korumak ve geliştirmek için plan yapabilir doğaldır. Kendi halkını rahat ve huzur içinde güvenli şekilde yaşatabilmek için yeni stratejiler de geliştirmesi doğrudur. Ancak yapılan bu planlar insanı bilerek ve kasten öldürme üzerine kurgulu ise bu kabul edilemez.

Etnik ve dinsel farklılıklar üzerinden yola çıkılarak sınırları değiştirmeyi planlayanlar, bu planlarını gerçekleştirmek için bu temel de bir “kıyım” yapmayı tasarlamışlarsa bu asla kabul edilemez. Bu bir insanlık suçudur. İşte bu nedenle ister “BOP” adıyla ister İsrail için strateji adıyla ortaya çıkmış olan bu iki plan temelde Müslüman coğrafyasında bir ” KIYIM ” yapmayı tasarladığı için kabul edilemez.

Küresel güçlerin güce dayalı olarak tasarladıkları bu planlara hizmet edenler de bu insanlık suçundan paylarına düşeni alacaklardır. BOP’ta yer alan geçen etnik temizlik Nil- Fırat coğrafyasındaki Müslümanların etnik kimliklerini çatıştırarak yok etme emelinin açık göstergesidir.

PKK adı ile ülkemizde otuz yıldır terör estiren ve binlerce insanımızın şehit olmasına yol açan terörist başı Öcalan ABD’nin Kenya da bize teslim etmesi ve Türkiye’ye getirilirken demişti ki “Ben Türkleri severim. Benim anam Türktür.”

Türk Milletinin varlığı ve geleceği için aramızda rahat ve huzur içinde yaşattığımız bir takım insanların fırsat bulunca nasıl birer yılan ( karayılan ) kesilerek kanımızı emmek düşüncesinde olduğunu iyice bilip, daima ihtiyatlı ve uyanık bulunmamız gerekmektedir. Bu durum yalnız bizim için değil, bütün İslam âlemi için böyledir. Bu âlem bunu kavrayamadığı için bu gün Filistin’de ki içinden çıkılmaz durumla karşı karşıya kalmıştır. Bunlar unutulmamış ve iyi kavranmış olsaydı Filistin Yahudi yurdu haline gelebilir miydi?

Türkiye’nin izlemesi gereken yeni siyasetinde ABD karşıtı olmak gerekmemektedir. Bütün mesele ilişkileri karşılıklı milli çıkarların korunması temeline oturtabilmektedir. Bunu yaparken de devletin devlet olma özelliğine yaraşır onurlu bir siyaset izlemektir. Bu gün ABD bir devlettir. Bizde devletiz. Türkiye çıkarlarının çatıştığı her noktada her zaman kırmızı bir çizginin olduğunu ve bunu korumak için savaşı göze alacağını herkese göstermek zorundadır. Ne yazık ki bu konuda iyi bir sınav verilmemiştir.

Barzani’nin Kerkük’ü işgali ile PKK’nın silahlı güce kavuşması savaş sebebi sayıldığı halde hükümetin siyaseti kırmızı çizgilerin çiğnenmesi karşısında gerekli dersi vererek bir adım atılmamıştır. Bu Türkiye’nin güç kaybına yol açmış olup mutlaka düzeltilmesi gerekmektedir.

PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki varlığı Türkiye’nin kararlılığını göstermesi için kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Çünkü milletlerarası hukukun müdahale hakkı tanıdığı bu konuda ABD’ye rağmen Irak’a yapılacak askeri harekât Türkiye kaybettiği gücünü geri kazandırabilecektir.

Türkiye ABD ile masaya bir devlet gibi oturmalı ve kendi çıkarlarını koruyacak ilişkiler kurmalıdır. Bu konuda Türkiye’nin çok önemli kozları vardır. İncirlik ve Malatya gibi ABD üslerinin kapatılması NATO’nun askeri kanadından geri çekilmesi Türk hava sahasının ABD uçaklarına kapatılması.

Türkiye bu kararlığını ciddi bir şekilde gösterirse ABD BOP projesi gereği Türkiye’nin isteklerini yapma zorunda kalacak ve Türkiye’de PKK terör belasından kurtulmuş olacaktır.