İdrardan Diş Macununa Ağız Sağlığı

63

Günümüzdeki şekliyle kullandığımız pek çok ürünün tarih içinde hangi evrelerden geçerek bize ulaştığını öğrenmek bazen şaşırtıcı sonuçlara neden oluyor.

Tarih boyunca hekimliğin bütün toplumlarda çok önemli bir yeri olmuştur. Eski medeniyetlerin hemen hepsinin örneğin; Mısır, Mezopotamya, Roma, Yunan ve Çin’in sağlık gibi herkesi yakından ilgilendiren ve günümüze kadar ulaşan çalışmaları olmuştur.

İnsan sağlığının en önde gelen konularından biri de ağız sağlığıdır.  Atalarımız ilk insanların yaşam süreçlerinde, ağzın beslenme dışında da görevleri olduğu anlaşılmıştır. Uzmanlara göre insanlar o dönemde ağızlarını, aynı zamanda savunma için de kullanıyorlardı.

Hani çok ürktüğümüzde, aşırı heyecanlandığımızda veya soğuktan etkilendiğimizde çenelerimizin dişlerimizi takırdatması işte bu savunma dürtüsündenmiş. Bu tepkiler bize ilk insanlardan kalmışlar. Ancak geride kalan binlerce yıl boyunca geçirilen evrimlerle çene ve dişlerimiz bu işlevlerini kaybetmişler.

Günümüzde de ağzımız en önemli organlarımızdan biridir. Ağız ve diş sağlığımızın diğer organlarımızla olan bağlantısı kadar çevremizle olan ilişkilerimiz açısından da etkisi çok önemlidir.

Eski insanlar da bu konuda çaba sarfetmişlerdir. Mısırlılar (M.Ö. 3000) püsküllendirdikleri ağaç dallarıyla dişlerini temizlemeye çalışmışlardır. Daha sonrada sirke ve sünger taşını karıştırıp elde ettikleri macunla dişlerini temizlemeye başlamışlardır.

Romalılar ise ağızlarını insan sidiği ile çalkalamanın temizlik açısından iyi olduğunu kabul etmişler ve uygulamışlar. Gene Romalılar içindeki amonyağın daha kaliteli olduğu kanısıyla Portekizlilerin çişlerini satın alarak bu adetlerini sürdürmüşlerdir.

Bu uygulamanın elbette ki günümüz koşullarında, kabulü mümkün değildir. Ancak, gene de bazı yörelerde idrarla ilişkilerin devam ettiği gözlenmektedir. Örneğin; Hindistan’da, Hindu kültürünün günümüzdeki temsilcileri olan “The Rashtriya Swayamsevak Sangh” adlı grubun Ganj nehri kenarında bulunan Haridvar kentindeki araştırma merkezlerinde ürettikleri “GAU JAL” isimli içecek, inek idrarı içermektedir. Üretimi yapan kurumun yöneticisi Om Prakash, inek idrarında çeşitli hastalıklara deva olacak maddelerin bulunduğunu ifade etmektedir.

Gene günümüzde, uzay çalışmalarının yapıldığı NASA’dan bildirildiğine göre, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) bulunan astronotlar, ter ve idrarlarını arıtma sisteminden geçirerek su niyetine tüketmektedirler. Bu uygulama NASA’ya büyük bir tasarruf imkanı sağlamaktadır. Çünkü uzay istasyonuna, Dünya’dan  gönderilen  su miktarında önemli azalma elde edilmiştir.

Müslümanlığın yayılması ağız temizliği için misvak kullanımını yaygınlaştırmıştır. Bu temizlik işi sünnet olarak kabul edilmiştir. Hatta misvak ile temizlenmiş ağızla kılınan iki rekât namazın yetmiş rekât  misvaksız namaz kadar sevabı olur diye kabul görmüştür. (Sirâc’ül-Vehhâc)

Geçen süre içinde Çinliler kıl fırçayı piyasaya sürerler. Buluş hızla yayılır ve fırçalar günümüzdeki ergonomik yapıya kavuşur.

1800’lü yıllarda İtalya Napoli’de, daha sonra da Fransa, ABD’de yeni ürünler hızla piyasaya sürülmüştür. Türkiye’de 1930’lu yıllarda ilk üretim Necip Bey (Eczacı) tarafından üretilen diş macunları kullanılmıştır. En önemli ve uzun süreli kullanılan marka Radyolin olmuştur.

Günümüzde ağız ve diş sağlığı tüm uğraşlara rağmen istenilen düzeye ulaşamamıştır. Halen kullanılan yıllık diş macunu ortalaması 100gr/yıl seviyesindedir. Bu durum ileri ülkelerde ise 500 gr/yıl ortalama düzeyindedir.