İnsan sosyal bir varlıktır.
Yalnız başına yaşayamaz.
Yaşamaya çalışsa da hayattan tad alamaz.
İstisnalarda kaideyi bozmaz.
İnsani ilişkilerde bazen hatalar olabilir.
Hata yapana düşen görev özür dilemek
Aynı ya da benzer hataları yapmamaktır
Hata yapmayı alışkanlık haline getirmemektir.
Diğerine düşen görevde affetmektir.
Af yâda hoşgörü büyüklüğün şanından olup suçluyu cezalandırmamaktır.
İnsanlar dilleri, dinleri, renkleri ne olursa olsun bir arada yaşamak zorundadırlar.
İletişim ve etkileşim halindedirler.
Nefis sahibidirler.
Çoğu zaman güzel şeyler yapsalar da bazen da yanlış yaparlar.
Esas yanlış orada debelenmek ve hatadan vazgeçmemektir.
İnsanlar konuşmak, anlaşmak, yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olmalıdır.
Fakat bu karşılıklı iyi niyet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olmalıdır.
Şimdi gelelim esas meseleye
İnançlarınıza saygı duymayan sizi ciddiye almayan sürekli hoş görüp aşağılayan insanlarla diyalog olmaz.
Yaptıkları da hoş görülemez
Diyalog ve hoşgörü peygamber(sav) tarafından nasıl anlaşılmış ve uygulanmıştır.
Ona bir göz atalım
Mekke döneminde tebliğ var
Diyalog yok
Karşı taraf sizi muhatap kabul etmiyor ki diyalog olsun.
Hoşgörü dersen
Müşriklerin merhametine muhtaçsın
Size düşen işkenceler karşısında boynunu bükmek
Sineye çekmek Allah-u Ekber demektir.
Peygamberimiz ve Müslümanlar yapılan işkence ve haksızlıklara sabretmişlerdir.
Ama haksızlıkları ve haksızlık yapanları hiçbir zaman hoş görmemişlerdir.
Hoşgörü kimden bekleniyor?
Müslüman’dan
Neye karşı?
Kendilerine yapılan işkencelere ve haksızlıklara karşılık
Her türlü baskı ve aşağılanmayı hoş görmek
Müslümanların izzetine inancına şerefine yakışır mı?
Zulme uğrar aşağılanır horlanırsın.
Elinden bir şey gelmez katlanmak zorundasın tamam
Zulmü hoş görür
Onlarla dost olur
Adeta yapılan zulmü onaylarsan
Burada bir terslik var demektir
Diyalog yâda hoşgörü zalimin zulmüne seyirci kalmak demek değildir
Hz Ali(ra) ‘Zalimlerin en büyük yardımcıları zulme seyirci kalan mazlumlardır.’
Buyuruyor
Zalimin zulmüne seyirci kalmak zulme ortak olmak demektir.
Yapılanı tasvip etmesen bile sessiz kalmak zulme rıza göstermek demektir
Diyalog ve hoşgörü eşit şartlarda olur
Mekke döneminde tebliğ var.
Müşriklere karşı dostluk ve muhabbet yoktur
Medine dönemine gelince
Devam edecek