Son günlerde basın ve yayın kuruluşları aracılığı ile kamuoyu gündeminde sık gündeme getirilen hormonlu veya ilaç kalıntılı ürünlerin satıldığı konusunda bu ürünlerin insan sağlığı açısından tehlike arz ettiği gibi varsayımlara dayalı yorumlar tüketicilerimizin Meyve ve sebze tüketimi konusunda tereddütler oluşmasına neden olmaktadır.
Türkiye’de 4 Milyonun üzerinde tarım işletmesi ve yine 20 milyonun üzerinde insan bu sektörden geçimini sağlamaktadır. Tarımın toplum içerisindeki payı %40 civarında gayrisafi milli hâsıladan aldığı pay %15 ve tarımsal ürün ihracatımız yine %14-15 ler seviyesinde olduğunu var sayar isek;
Bu rakamların bize gösterdiği bir şeyler var, FAO’nun yaptığı araştırmaya göre Dünyada 200 milyonu çocuk olmak üzere 900 milyona yakın insan hala açlıkla karşı karşıyadır. Öyle ise Türkiye’de tarımın katkısının çok büyük olduğu bu katkının daha’da artırılmasının gerektiği ve bu temel meselelerimizden biri olduğu ortaya çıkmaktadır.
5179 Sayılı Gıdaların Üretimi Tüketimi ve Denetlenmesine dair yasanın yürürlüğe girmesinden dolayı tüketmiş olduğumuz gıdaların, yapılan kontrol ve denetimlerin artması her gıda üreten işyerinin Gıda siciline başvurması üretim izni alması, sorumlu yönetici istihdam etmeleri eskiye göre daha temiz daha kaliteli ürünün soframıza getirilme çabalarıdır. Ancak gerek Teknolojinin getirdiği kirlilik ve gerekse ekonomik nedenler ve iş ahlakının bozulması nedeniyle daha fazla denetim daha etkin önlemler alınmasını gerekli kılmaktadır. Ülkemizde seracılığımızın son dönemlerde gelişmesi; özellikle sebzelerde hormon kullanımını artırmıştır. Hormonların kullanım amaçlarını şu başlıklar altında özetlemek mümkündür.
– Çelikle çoğaltmanın sağlanması.
– Soğuğa dayanıklılığın artırılması.
– Olgunluğun erkene alınması veya geciktirilmesi.
– Periyodisitenin azaltılması.
– Bitkinin hastalık ve zararlılarına dayanıklılığının artırılması.
– Yabancı ot kontrolü
– Meyve iriliğinin artırılması
– Muhafaza süresinin uzatılması
– Çiçeklenmenin teşvik edilmesi veya geciktirilmesi vb Hormonlar üretimin değişik devrelerinde değişik amaçlı kullanılabilmektedir.
Özellikle örtü altı sebze yetiştiriciliğinde domates, biber, patlıcan üretiminde döllenmenin sağlanması amacıyla sıcaklığın düşük olduğu kış aylarında hormon adını verdiğimiz düzenleyiciler kullanılmaktadır. Eğer sera ısıtılmıyor veya tozlanma olmadan meyve tutan çeşitler kullanılmıyor ise bu hormonların kullanımı kaçınılmazdır. Fakat hormonlar ülkemizde seralarda genellikle çiçeklenme döneminde sadece döllenmeyi sağlamak için çok düşük dozlarda kullanılmakta ve organik bileşikli ürünler olduğu için hasadı dönemine girildiğinde kimyasal yapısı ayrışarak(dekompoze olarak) hormon etkisi ortadan kalkmaktadır.
Böylece kullanılan hormonun ürün üzerindeki etkisi kaybolmakta veya insan sağılığını etkilememektedir. Ayrıca hormonları satışı gelişmiş birçok ülkede sadece izne tabi iken ülkemizde denetim altına alma amacıyla ilaç gibi mütalaa edilerek sadece ruhsatlandırılmış zirai mücadele ilaç bayileri tarafından satışa müsaade edilmektedir.
Özellikle son günlerde pazarlarda tüketici açısından olumsuz tablolarla karşı karşıyayız. Hormonlu hormonsuz olarak ürünler nitelendirilerek haksız kazanç sağlamaktadırlar. Oysa ürünün hormonlu veya ilaçlı olup olmadığı ancak laboratuarlarda yapılacak analizler sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Dolayısıyla pazarlardan sebze ve meyve alan tüketicilerimizin bu duruma müsaade etmemeleri gerekmektedir.
Bugün Türkiye’de büyük sıkıntı zirai ilaçların kullanımında ortaya çıkmaktadır.
Bu konuda Tarım Bakanlığının konuya duyarlı davranarak serada hasadı edilen sebzelerden numune alıp, analiz yapma sıklığının artırılması, zirai ilaç satan bayilerin kontrol ve denetimleri sıklaştırılması, zaten verilmekte olan çiftçi eğitim çalışmalarına ivme kazandırmak gerekir. Ayrıca zirai ilaç alabilmek için Tarım İl ve İlçe Müdürlüğünde görevli Ziraat Teknisyeni, Ziraat Teknikeri; Ziraat Mühendisleri tarafından reçete ile satılmaya başlanması olumlu adımlardır. Yalnız uygulamadaki aksakların giderilmesi gerekir. Yine hal yasasının değiştirilerek hale gelen sebze ve meyvelerin pesti sit(ilaç kalıntısı) analizlerinin yapılması gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda saydığımız işlerin doğru yapılması durumunda sağlıklı gıdaya ulaşmada önemli bir aşama kaydetmiş oluruz.