Günahlardan Sakınmak (2)

99

 

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadis-i şerifinde büyük günahları şöyle açıklamıştır: “Mahveden yedi günahtan sakınınız. Onlar: Allah’a ortak koşmak, sihir yapmak, haksız yere adam öldürmek, yetim malı yemek, ribâ (faiz), savaştan kaçmak, iffetli ve iman sahibi bir kadına zina iftirasında bulunmaktır” (Buharî, Vesâyâ, 23; Müslim, İman, 38) Şimdi bunlardan kısaca bahsedelim:

1- Allah’a Ortak Koşmak: Kur’an-ı Kerim’de; “Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.” (Bakara, 2/163) buyrularak, Yüce Allah’ın hiçbir ortağı, dengi ve benzeri olmadığı bildirilmiştir. Yine Kur’an’da, “Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın…” (Nisâ, 4/36) buyrulmuştur. Bundan dolayı dinimizde, Allah’a ortak koşmak (şirk) en büyük günah, hatta küfür sayılmıştır.

2. Sihir (Büyü) yapmak: İslam dini ferdî, ailevî ve toplumsal büyü yapmayı, kesin olarak yasaklamış ve bunu büyük günahlar arasında saymıştır.  Kur’an-ı Kerim’de sihir yapanlar hakkında şöyle buyurulmuştur: “Sihirbaz nereye varsa kurtuluşa eremez.” (Tâhâ, 20/69)

3. Adam Öldürmek: Bir insanın hayatına son veren kimse büyük günah işlemiş olur. Allahu Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de;  “Allah’ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın” (İsrâ, 17/ 33) buyurarak haksız yere bir insanın öldürülmesini yasaklamıştır.

4. Yetim Malı Yemek: Kur’an-ı Kerim’de, “Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır” (Nisâ, 4/2) buyrularak yetim malı yemenin büyük bir vebal olduğu belirtilmiştir.

5. Riba (Faiz) Yemek: Hz. Peygamber (s.a.s.) riba yani faizi büyük günahlardan saymıştır. Çünkü faiz helal olmayan bir kazançtır. Yüce Allah bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Faiz yiyenler, (kabirlerinden) ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalkışı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alışveriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram kılmıştır.” (Bakara, 2/275)

6. Savaştan Kaçmak: Vatan savunması, din, namus ve şeref için savaşmak dini bir görevdir. Savaştan kaçmak ise büyük suç ve günahtır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor: “Ey iman edenler. Savaş düzeninde iken kafirlerle karşılaştığınız zaman sakın onlara arkanızı dönmeyin (savaştan kaçmayın)…” (Enfâl, 8/15)

7. Namuslu Kadınlara Zina İftirası Yapmak: İnsanın şeref ve haysiyetine büyük önem veren dinimiz, iftirada bulunulmasını, yani bir insanda bulunmayan bir kusur ve kabahati ona yüklemeyi büyük günah saymıştır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Mü’min erkekleri ve mü’min kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden dolayı incitenler bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.” (Ahzâb, 33/58) İftiranın en kötüsü ve en çirkini iffetli bir kadına iftira etmektir.

Büyük günahlar elbette ki bu sayılanlardan ibaret değildir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bazı hadislerinde başka büyük günahlardan da bahsetmiştir. Mesela bir hadis-i şerifinde, ana babaya itaatsizlik ve yalancı şahitliği de büyük günahlara dahil etmiştir. (Buharî, Edeb, 6; Müslim, İman, 38) Büyük günahların sayısı konusunda farklı rakamlar zikredilmiştir. Namaz, oruç, hac, zekât gibi farz görevleri terk etmek; içki, kumar, zina, hırsızlık, yalan, iftira, zulüm ve gıybet gibi haramları işlemek büyük günahtır. Ehl-i Sünnet anlayışına göre; büyük günah işleyen mü’min, yaptığının haram/günah olduğunu inkâr etmiyorsa, imandan çıkmaz, kâfir ve münafık olmaz; ancak fâsık ve âsi olur. Tövbe edip günahlarından kurtulması gerekir. (Bkz. DİB. Dini Kavramlar Sözlüğü)

Yaratılışı gereği her insan günah işleyebilir. Çünkü peygamberlerden başka hiç kimse günah işlemekten korunmuş değildir. Allah Resûlü (s.a.s.), her insanın hata yapabileceğini, ancak hatasından dönüp tövbe etmesi gerektiğini hatırlatarak şöyle buyurmuştur: “Her insan hata yapabilir. Fakat hata yapanların en hayırlısı çokça tövbe edenlerdir.” (Tirmizî, Kıyâmet, 49) Kur’an-ı Kerim’de, herhangi bir şekilde günah işleyen kimselerin ümitsizliğe düşmemeleri gerektiği belirtilmiş (Zümer, 39/53), ayrıca Allah’tan korkarak günah işlemekten sakınan muttakiler cennetle müjdelenmiştir. (Âl-i İmrân, 3/15)

Öyleyse mü’minler olarak; büyük, küçük demeden günahın her türlüsünden sakınmalı; şayet bir şekilde günah işlemiş isek bir an önce tövbe ederek günahlarımızdan kurtulmaya çalışmalıyız.