Türk Dili ve
Edebiyatı dalında Dr. unvanına sâhip, Doğu Türkistan Türklerinden Hatice Veli, 16,5 X 23,5 santim
ölçülerinde 355 sayfalık ‘Eski
Uygurlarda Yerleşik Hayat Kültürü’ isimli eserinde, kadim Türk Yurdu Doğu Türkistan’da
Çin zulmü altında esir hayatı yaşayan soydaşlarımızı sosyal hayatları
itibariyle tanıtıyor.
Arka kapak
yazısında Prof. Dr. Ayşe Melek Özyetgin,
kitap hakkında şu bilgileri veriyor:
Eski
Uygurlarda Yerleşik Hayat Kültürü adlı bu kitap, eski Türk çağında yerleşik
hayat kültürünün en önemli temsilcilerinden Koço/İdikut Uygurlarının şehir
kültürünü, mesken, mutfak ve beslenme ile giyim kuşam ve süslenme kültürünü,
devrin yazılı kaynakları olan Uygur sivil belgeleri başta olmak üzere, Uygur
Budist ve Maniheist çevrede üretilen eserlerden derlenen ilgili söz varlığı
üzerinden tarihî-karşılaştırmalı yöntemle incelemeyi amaçlamıştır.
İpek Yolu’nun en
önemli güzergâhlarından olan Tarım havzasında devlet kuran Koço/İdikut
Uygurları Orta Asya’daki yerleşik hayat kültürünün ilk ve önemli
temsilcilerinin başında gelir.
Ayrıca Koço/İdikut
Uygurlarının dönemi genel Türk târihinin sosyal ve kültürel açıdan en önemli
gelişmelerinin yaşandığı bir devir olarak da büyük önem taşır. 9.-14. yüzyıllar
arasını kapsayan bu dönemin en zengin yazılı tanıkları olan Uygur sivil/hukuk
belgeleridir. Bu belgeler Uygurların sosyal, kültürel ve ekonomik durumuyla
ilgili bilgi veren önemli kaynaklar arasında yer alır.
Bu kitap çalışmasında
filolojik olarak incelenen söz konusu dil malzemesinden çıkan sonuçlar; ilgili
dönemdeki târihî ve arkeolojik kaynaklarla da desteklenerek Koço/İdikut
Uygurlarının maddî hayat kültürünün zenginlikleri ortaya konulmaya
çalışılmıştır.
Koço/İdikut
Türkleri, 1.828.000 Km2 yüzölçümlü Doğu Türkistan yurdunun Turfan
şehri syakınlarındaki eski Uygur Devleti’nin başşehri olan İdikut’da, Bögü
Tigin tarafından Tibetlilerle 20 yıl devam eden mücadeleden sonra ve 866
yılında kuruldu. Devlet 300 yıl târih sahnesinde kaldıktan sonra 1218 yılında
Cengiz Han’ın yönetimine girdi. Cengiz Han İdikut Devleti’nin topraklarını oğlu
Çağatay’a verdi. Uygurlar 1260 yılına kadar Çağatay Devleti’ne bağlı olarak
yaşadı. 16. Yüzyılda Çin istilâsına mâruz kaldı. Kısa dönemlerde bağımsız
devlet kurdularsa da Aralık 1949′da Çin Halk Kurtuluş Ordusu bölgeye girerek Doğu
Türkistan Cumhuriyetini dağıttı, topraklarını kendisine bağladı. Doğu
Türkistan’daki soydaşlarımız, esir hayatı yaşıyor olmalarına rağmen, ibâdet
hakları ve diledikleri sayıda evlat sâhibi olma hürriyetlerinden mahrum olarak
son derece zor şartlar altında bile târihî geleneklerini yaşatmaya
çalışıyor. Dr. Hatice Veli, mazlum ve
mağdur İdikut Türklerinin sosyal hayatlarını teferruatı ile hür dünyâya
tanıtıyor.
Orta Asya’da
yaşayan Türkler 9. yüzyıl ortalarında, Orhun civarından göç eden ederek, Turfan
yöresinde İdikut Devleti’ni ve Kâşgar yöresinde de diğer Türk boylarıyla birleşip
Karahanlı Devleti’ni kurdu.. Bugünkü Doğu Türkistan’daki Türk topluluğunun
esasını teşkil eden Uygurlar, işte bu İdikut Devleti’ni ve Karahanlı Devleti’ni
kuran Uygurların torunlarıdır. Onların hepsi Türklüklerine ve İslâmiyet’e
bağlı, hürriyet ve bağımsızlık mücâdelesi veren kahraman ve yiğit insanlardır.
Çin, Türk ve
Rus kaynaklarına ait 500’e yakın kitap ve belgeden faydalanılarak hazırlanan eserde
Koço İdikut Türklerinin sosyal hayatı, bütün detayları ile anlatılıyor. Eserde
ele alınan konulardan bâzılarının başlıkları: *Uygur adı ve kökeni. *Uygurlarda
ticâret ve ziraat. *Dîni yapı: Manihaizm, Budizm, Nesturi dini. *Dil ve
edebiyat. *Yerleşim yerleri ve bölge idârecileri. *Şehirlerdeki mimârî
unsurlar. *Mesken kültürü ve binaların mimârî özellikleri. *Evlerdeki eşyalar
ve isimleri.*Giyim kuşam ve süslenme kültürü. *Kıymetli taşlar ve takılar.
Dr. Hatice
Veli imzalı ‘Ön Söz’den…
Bu kitap, yerleşik
hayatta yüksek bir medeniyet yaratmış olan Koço/İdikut Uygurlarının yerleşik
hayat kültürünü; mesken, beslenme ve mutfak ile giyim kuşam, süslenme kültürü
çevresinde dönemin yazılı kaynakları olan Uygur sivil belgeleri başta olmak
üzere, Budist ve Manihaist Uygur çevrede üretilen eserlerden derlenen ilgili
söz varlığı üzerinden târihî-karşılaştırmalı yöntemle incelemeyi
amaçlamaktadır. Çalışmada filolojik olarak incelediğimiz söz konusu dil
malzemesinden çıkan sonuçlar, ilgili dönemdeki târihî ve arkeolojik kaynaklarla
da desteklenerek Koço Uygurlarının maddî hayat kültürlerinin zenginlikleri
ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca Koço/İdikut Uygurlarına âit tarihî söz
varlığının bugünkü çağdaş Uygurca ve ağızları ile Özbekçedeki izleri de tespit
edilerek eski ve modern Uygur sahası arasındaki ilişkiler de incelenmiştir.
Yerleşik Türk
kültürünün en önemli temsilcilerinden olan Koço/İdikut Uygurlarından günümüze
kalan, literatürde Uygur harfli sivil (din dışı) belgeler olarak adlandırılan
külliyat, dönemin tarihî, sosyal ve kültürel hayatı için eşsiz bir değere sâhip
kaynaklardır. Manihaist ve Budist Uygurlardan kalan dinî eserlerin yanında din
dışı literatür olarak bugüne ulaşan resmî ve özel yazılmış mektup metinleri,
sözleşme belgeleri, sağlık, fal kitapları, astronomi ve benzeri konulardaki
zengin eser birikimi İslâm öncesi Türk dilinin önemli kaynaklarından birini
oluşturur.
Din dışı Uygur
belgeleri içinde özellikle şahıslara ait mektuplarla şahıslar arasında yapılan
çeşitli konulardaki sözleşme belgelerinin ayrı bir yeri ve değeri vardır.
Literatürde Uygur sivil belgeleri/hukuk belgeleri olarak bilinen bu külliyat,
Koço/İdikut Uygurlarından kalan ve o dönemin hayat tarzını en iyi şekilde
yansıtan yazılı belgeler olması bakımından büyük bir öneme sâhiptir.
Koço/İdikut
Uygurlarına dair bugüne kadar tarih, dil, edebiyat ve sanat alanlarında yerli
ve yabancı birçok çalışma kaleme alınmıştır. Bununla birlikte sınırlı sayıda
yazılı kaynakla tanıyabildiğimiz Uygur dönemine ait sosyal ve kültürel söz
varlığını târihî-karşılaştırmalı yöntemle filolojik olarak inceleyen,
Uygurların o dönemdeki hayatına ışık tutacak târihî ve arkeolojik malzemelerle
birlikte dil malzememelerini yorumlayan disiplinlerarası ve bütünlüklü
çalışmaların son derece az olduğunu belirtmek gerekir. Bugüne kadar Uygur sivil
belgelerinin metin neşirleri büyük ölçüde tamamlanmıştır. Aynı şey Budist ve
Manihaist çevrede verilen dinî eserlerin neşirleri için de geçerlidir. Bu metin
neşirlerinin bize sunduğu eşsiz söz varlığının tümünün belirli kavram alanları
dâhilinde filolojik incelemelerinin yapılması, ayrıca kültürel açıdan
değerlendirilmesi hâlâ Türkolojide araştırmacıları bekleyen bir alan olarak
dikkati çeker. Çalışmamız bütün bu hususları dikkate alarak hazırlanmış,
disiplinlerarası bir yaklaşımla eski Uygur Türklerinin dilden yansıyan
sosyo-kültürel hayatları değerlendirilmiştir.
ÖTÜKEN
NEŞRİYAT A. Ş.
İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433
İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50
Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: otuken@otuken.com.tr www.otuken.com.tr
HATİCE VELİ: 1987 yılında Doğu |