Dostlar, Dostluklar

56

 Olmasa da olur,

 Onu görmesem olmaz dediğimiz insanlarla doludur yaşamımız…

 Tanıştığımız,

 Selamlaştığımız,

 Klasik cümlelerle iletişim kurduğumuz,

 Hiç vazgeçemediğimiz insanlar vardır çevremizde,

 Dost deriz…

 Öylesine unutulmazlıklar yaşarız ki;

 İşte dostluk budur diye belleriz…

 Dostlar vardır;

 Yüreğindeki ateşle ısıtır ellerinizi…

 Dostlar vardır fırtınada sığınak,

 Güneşte gölge olur;

 Yanarken buz gibi su dökmez üstünüze,

 Aksine harlandırır ateşi,

 Bilir ki yanmayanı hiçbir şey söndüremez…

 Dostlar vardır yıldız gibidir;

 Acılı düşüncelerinizin,

 Kapkara bulutlarınızın bekçisidir beyninizde…  

 Dostluklar vardır arada bir uğrayıp altüst eder yaşamınızı;

 Yüreğinizde iz bırakır zehir zemberek…

 Dostlar vardır gül gibidir,

 Sarılırken dikeninin batmasını göze almanız gerekir…

Dostlar vardır yoluna halı sersen fark etmez!

Yeter ki yanında sen ol, minderin de kâfi gelir…

Dostlar vardır rakısız çözülmez dili!

Çözülse de muhabbeti hiç çekilmez…

Dostluklar vardır efkârın sebebi bir bardak demli çaydır…

Dostlar vardır, omzu her derde devadır…

Dostlar vardır iyi bir öğretmen gibidir,

 Nasıllarının cevabını öğretir…

Dostlar vardır dağ gibi vakur,

 Toprak kadar bereketlidir, merttir…

 Dostluklar vardır ney gibi hüzünlü,

 Saz gibi asi, şiir gibi büyük…

 Dostluklar vardır türkü gibidir,

 Her daim içinde taşırsın sevdasını,

 Yangınını bulaştırır bir gönülden diğerine…

 Dostlar vardır tanıştığın gün doğar,

 Yittiği gün ölürsün…

 Dostluklar vardır;

 Zamana,

 Darbelere,

 Yollara,

 Hasretlere dirençli…

 Dostlar vardır közde mısır,

 Ateşte yanmanın,

 Kadehte şarapla sönmenin tadıdır…

 Dostlar vardır yüreğine kök salmış bir çınardır,

 Hiçbir şey deviremez…

 Dostluklar vardır gönüllere kurulu köprüdür,

 Ne yaşanırsa yaşansın yıkılmaz…

 Dostluklar vardır erken dolar vadesi,

 Dostlar, Dostluklar vardır;

 Her şeye lanet ettiğin günlerde bile yaşamını güzel kılar…

 Ama yine de gönlümüzdür hükümdar;

 Kime, neye paye vereceğini o belirler…

 Kimine dost,

 Kimine arkadaş,

 Kimine yârim,

 Kimine ise;

 İşte dostluk budur der…

Önceki İçerikTecessüs
Sonraki İçerikBir zamanlar Problemlerimiz Vardı
Avatar photo
1967 yılında Teğmen rütbesiyle T.S.K da göreve başladığı zaman, Kıbrıs olayları adada tüm hızıyla devam ediyor, Yunanistan’ın da desteğini alan Rum’lar; adada yaşayan Kıbrıs Türk’üne her türlü mezalimi yapıyor, gerçekleştirdikleri toplu katliamlar, uyguladıkları ekonomik ambargolarla Kıbrıs Türk Halkını adadan göçe zorluyorlardı… O dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1960 yılında imzalamış olduğu, BM’ler tarafından da onaylanmış garantörlük anlaşması gereğince, ada da bulunan ‘Şanlı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında’ görev almak için defalarca dilekçe veren Teğmen Çilingir; 1974 yılının 20 Temmuz Cumartesi sabahı kendisini Kıbrıs’ta savaşın içinde buldu. Bölük komutanı olarak Kıbrıs Savaşlarının her iki safhasında da bu görevini başarıyla sürdürdü, ‘Gazi‘ unvanı ile onurlandırılarak Türkiye’ye döndü. 1974–1975, 1985–1987 yıllarında Kıbrıs’ta görevli olduğu yıllardan sonra da, adada yaşanan olayları yakinen takip eden Çilingir; 2004-2011 yılları arasında Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin İstanbul Şubesi yönetim kurulunda da görev yaptı. Bu uzun süreçte ’mili davamız’ olarak bilinen Kıbrıs konusuna sahip çıkarak, Kıbrıs Türk Halkının kazanılmış tarihsel ve hukuksal haklarını savunmak adına değişik platformlarda görev aldı. Sempozyumlara, panellere, televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı, makaleler yayınladı. Yakinen takip ettiği Kıbrıs konusu başta olmak üzere, ülke meseleleriyle ilgili güncel yazılarına, konferanslarına devam etmektedir. T.S.K.’dan 1990 yılında, kendi isteği ile emekli olduktan sonra; Kıbrıs konusuyla ilgili kaleme almış olduğu; ’’Özgürlük Nefesi (K.K.T.C Cumhurbaşkanlığı yayını 1995)’’, ‘’Girne’den Doğan Güneş (1997)‘’, ‘’Unutanlar Unutturulanlar ya da Hatırlayamadıklarımız (2004)’’, ‘’Elveda Kıbrıs Ama Bir Gün Mutlaka (2006)’’, ‘’Andımız Olsun ki Bu Topraklar Bizim (2007)‘’,’’Tarihten Gelen Çığlık (2010)’’, Kıbrıs ‘’Yes Be Annem’’ 2002-2016 (Eylül-2016) isimli kitaplarıyla; Ülkemizin son 65 yılında öne çıkan, yaşanmış önemli olayları anlatan: ‘’10’ların İzleriyle Türkiye (2014)’’,’’Kırılmadık Ne Kaldı?-Zaman Asla Kaybolmaz (2015)’’, ‘’Önce Vatan (Eylül 2017) isimli kitapları da bulunmaktadır… Sivil iş hayatına ‘Türkiye Sigorta Sektöründe’’başlayan Atilla Çilingir Koç YKS bünyesinde uzun yıllar görev yaptıktan sonra, halen dünyanın 18 ülkesinde hizmet veren, sağlık bilişim şirketlerinden birisi olarak ülkemizde de faaliyet gösteren; ‘’CompuGroup Medical Bilgi Sistemleri A.Ş’’ bünyesinde, görevine devam etmektedir. Pek çok üniversitenin ‘Bankacılık-Sigortacılık Fakültelerinde, Yüksek Okullarında, vermiş olduğu seminerler, konferanslar ile sektöre bu yönde de hizmet vermeye devam eden Çilingir’in: Sigorta sektöründe 27 yıldan beri vermiş olduğu hizmetlerini anlatan; ‘’Sigortalı Hayatın Gerçekleri’’ (2012) isimli bir kitabı daha bulunmaktadır. Atilla Çilingir; bugüne değin kitaplarından elde etmiş olduğu telif gelirleriyle; Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında: 2010 yılında ‘K.K.T.C Lefkoşa Şehit Aileleri ve Malul Gazileri Derneğine’ ‘Tarihten Gelen Çığlık’ isimli kitabının telif gelirini bağışlamış, 19 Şubat 2012’de Van’da yaşanan büyük depremden sonra Van’ın Muradiye İlçesi Akbulak Köyü İ.M.K.B. (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) Yatılı Bölge İlk Öğretim Okulunda içinde 20 adet bilgisayarı bulunan ve kendi adını taşıyan bir BT (bilgi teknolojisi) sınıfı açmış. 02 Haziran 2017 tarihinde de Samsun’un Tekkeköy ilçesi Büyüklü İlköğretim okulunda da adını taşıyan, içinde 2500 kitabı, 2 adet bilgisayarı bulunan bir kütüphanenin açılışını sağlamıştır.