Devşirme Sol İle İttifak

62

Irak’ta Süleymaniye kentinde Türk askerinin başına çuval geçiren generalin, ABD Heyetiyle beraber geçenlerde Ankara’ya resmi bir ziyarette bulunması çok düşündürücüdür. Türkiye’nin ve Türk askerinin itibarını kırıcı bu eylem, Türkiye’ye gözdağı vermek için yapılmıştı. Bunun amacı, “Irak’ın kuzeyi ile irtibatını kes, benim iznim olmadan Irak’ın kuzeyinde eskiden olduğu gibi takip yapma ve bölgedeki oluşuma sıcak bak” idi.

Dost kazığı yemeye alışık bir ülke olarak biz de buna uyduk; hatta Irak’ın toprak bütünlüğünü savunur ve Bağdat yönetimini muhatap kabul ederken Irak’ın kuzeyindeki yönetimi de muhatap alma, konsolosluk açma yanlışını gösterdik. Oysa, Türkiye’deki bölücü ve ırkçı terörün çözümü Irak’ın kuzeyindeydi. PKK’nın şartlı silâhsızlandırılması bile bizimle pazarlık yapıldı ve Kürt açılımı dayatıldı. Biz bu dayatmadan utanmış olacağız ki; daha sonra ismini iki kere değiştirdik. Önce demokratik açılım ve daha sonra da barış ve kardeşlik projesi deyiverdik. Oysa ülkemizde bugün Cumhuriyet, milli tarih ve milli kimlik açılımlarına ihtiyaç var.

2010 yılının Şubat başında Ankara’ya gelen ABD heyetinde bu küstah general bulunmamalıydı. Bu kişiyi heyette kabul ederek ikinci defa başımıza çuval geçirilmesine, gurur ve itibarımızın kırılmasına fırsat verdik. Başımıza geçirilen herhalde türban değil; çuvaldı. Bizim tepkimizi ölçmek istediler. Ülkelerini bir kere daha yenik duruma düşürenler utansın. Eğer utanırlarsa…

Afganistan’a talep edilen muharip güç göndermeme, halkla Müslüman Türk askerlerini karşı karşıya getirmemek için kararlıydık. Ama bundan da vazgeçiverdik. Dünyayı karıştıran ve turuncu devrimler yaptıran, turuncu devrim yaptıramayacağı yerlerde de sarı kaşkoller ve sarı partiler kurdurmaya çalışan Soros’un; “Türkiye’nin ihraç edeceği en değerli ürünü askeridir” sözü bir kere daha gündeme geldi.  

KKTC’de Türkleri azınlık ve ikinci sınıf vatandaş yapmaya dönük tek Rum Devleti projesi yürütülmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimi bu bakımdan bir dönüm noktası olacaktır. KKTC vatandaşları, kritik bir kararın arifesindedir. Ya süreç onları yok olmaya, aşağılanmaya eski acı tecrübelerle karşı karşıya bırakacaktır ya da kara bulutlar ve haklı endişeler Kıbrıs’ın ufkundan silinecektir. AB yetkilileri o kadar ve tek taraflı şartlanma içindeler ki; Beşparmak Dağlarında yer alan Türk ve KKTC bayraklarının bile çevre kirliliği yarattığını düşünebiliyorlar.

Dünyada farklı kültürlere, farklı milletlere özgürlük ve egemenlik hakları tanınma yolunda mesafe alınırken, Kıbrıs’ta tarih geriye çevrilip Türklere ırkçı ve şövenist Rum Devletinin vatandaşlığı ve birleştirme uygun görülmektedir. Gerçekler ortaya çıktıkça romantik ve ütopik beklentiler bir bir ortadan silinmektedir. Milletler uzun süre kandırılamamaktadır.

Soğuk harp ve ideolojik çatışmaların ön planda olduğu dönemlerde komünist olmayan herkes faşistti; çünkü engel görülüyorlardı. Bu gün sağda yer alan liberallikle muhafazakârlığı çorba yapıp karıştıran siyasi iktidarın başı, milliyetçileri ne gariptir ki faşistlikle suçlamaktadır. Kiminle beraber olursan, onun sözlerini de tekrar eder hale gelirsin. Aşırı solun devşirilmiş kanadıyla kader birliği yapanlara bu ve benzer sözler söylettirilmektedir. Erbakan Hoca’dan kaçanlar yanlış hocalara yaslanmışlardır.

Dünün bazı aşırı sol militanlarının tam veya yarı devşirilmiş olsalar da hedefleri değişmemiştir. Ancak hedefe varmada bazı grupları ve siyasi iktidarı kullanarak önlerini açmakta ve aşama kaydetmektedirler. İşlerine gelen herkesle ittifak kurmaktadırlar. Hedef, devletsiz, milli kimliksiz, milli ordusuz sözde sınıfsız bir toplum ütopyasıdır. İttifakta olan tarafların hemen hepsi milli mücadelenin geçersizliğine, anlamsızlığına inanmakta; Devletin yanlış kurulduğunu savunmaktadırlar.

Milli olan ve Türkiye Cumhuriyetini Türkiye Cumhuriyeti kılan her değerle kavgalı olmak asıl amaçtır. Bunlar kendi işlerine geldiği yerlerde liberalleşirler. İşin üzücü tarafı, tek başına iktidar olanların bunlarla yaptığı işbirliği ve tek başına iktidar olmalarına rağmen, siyasi meşruiyeti dışarıda aramalarıdır.  Çelişki buradadır.

 

Önceki İçerikDin Tacirlerinin Politika Yemeği!
Sonraki İçerikEşref-i mahlukat
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)