Cumhuriyetimize Daha Nice 100 Yıllar Dileriz

240

Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılı Türk Milletine ve kendini Türk olarak hisseden herkese, Türk Dünyasına kutlu olsun. 29 Ekim yaklaştıkça hareketlilik ve sevinç birbirini takip etmeye başladı. Bu canlılıktan mutluluk duymamak mümkün değildir. Cumhuriyet gibi Türk tarihinin yeniden diriliş ve bu büyük tarihi olayın 100. yıldönümü önemli kırılma veya gelecekle ilgili yeni köprülerin, bağlantıların daha da kuvvetle kurulacağı tarihlerdir. İnşallah Türkiye’nin ikinci yüzyılını da bizden sonraki Türk nesilleri görürler; sevinç ve heyecanla kutlamaya fırsat bulurlar.

            Cumhuriyetin ilk yüzyılında Cumhuriyet hükümetleri tarafından yapılan eserler Türkiye’yi Türkiye yapmıştır. Biz bu eserleri zamanla yeniledik ve teknolojiyi geliştirdik. Bu eserlerin bir kısmını hala kullanıyoruz. Bazı Osmanlı eserlerini hala kullandığımız gibi… Kuruluş döneminin bize emaneti olan fabrikalar ve tesislerin bir kısmı ya özelleştirilmiş, ya park yapılmış ve ürettikleri de maalesef ithal edilir olmuştur. Zaman zaman yanlışlar da yapmışızdır fakat doğrularımız da çoktur. Mesela, DPT’nin zamansız kapatılması yanlış olmuş bedeli de ağır olmuştur. Güzel eserleri yapıp ortaya çıkaran ve hizmete sunan devlet adamlarımızı rahmet ve saygıyla anıyoruz. Nur içinde yatsınlar.

            Milli Mücadele’nin tacı olan ve mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak ederken Türkiye’yi çok daha ileri noktalara taşımak ve Ortadoğu’da caydırıcı olabilmek durumundayız. Aslında güvenlik sınırlarımız milli sınırlarımızın dışında yer almaktadır. Önemli bir milli hareket olan Milli Mücadele esareti kabul etmeyen asil Türk Milletinin bir bütün olarak başardığı şerefli, gurur verici ve çok zor şartlar altında başarılmış milli bir harekettir.

            Bu mücadelede başta Milli Mücadelenin başkomutanı son yıllarda önem ve değerini daha iyi fark etme imkanını bulduğumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Anadolu’nu değişik yörelerinden milli bağımsızlık için işgalci güçleri geldikleri gibi geri çeviren kahraman Mehmetçiklerimizi rahmetle ve saygı ile anıyoruz. Malı ile, canı ile, serveti ile bu mücadeleye katılan Milli Mücadeleye damgasını vuran isimli isimsiz nice sarıklı mücahidimizi, hocalarımızı da rahmetle anmalıyız. Onların hepsine çok şey borçluyuz. Onlar Türk Milleti’nin, Türk nesillerinin kalplerine gömdüğü, yaşayan hala bizlere güç ve moral veren aziz varlıklardır. Vatanları için ölümü göze alamasalardı coğrafyayı da tekrar vatan yapamazlardı. Vatanı için ölümü göze alamayan teslimiyetçi, manda yönetiminden yana ve onların bugünkü devamı olanlar Milli Mücadeleyi içlerine sindiremeyenler, Lozan’a değil; ancak Sevr şartlarına razı olurlar ve teslimden başka bir şey düşünemezler.

            Cumhuriyete geçiş ve Cumhuriyetin kuruluşu fikri sadece 29 Ekim öncesine de bağlanamaz. Bu eksik bir yaklaşımdır. Cumhuriyet fikri Osmanlı aydınlarınca uzun yıllar tartışılmış ve çıkış yolları düşünülmüştür. En nihayet Cumhuriyet ile birlikte bağımsızlığımızı ve egemenlik haklarımızı perçinlemiş olduk. Cumhuriyetle birlikte vatandaşlık kazandık. Mirasta eşitlik ve kadınlara çeşitli haklar tanındı. Seçme ve seçilme hakkı, soyadı kanunu, tevhid-i tedrisat kanunu ve diğer birçok kanun gerçekleştirilmiş oldu. Fabrikalar yapıldı.

            Andımızı söylemekten Türk çocuklarını engelliyorsak, milli kimlikle oynama zaafını gösteriyorsak, dünün işgalcilerini mutlu edip tekrar davet etmiş oluruz. Bu anlayışla yeni mutlu 100 yılların önünü açamayız. Unutmayalım ki, bir ülkede kurucu irade, hâkim kültür ve milli kimlik reddedilerek farklılıklar bütünü zenginleştiremez. Geliniz orta öğretim veya yükseköğretime Türk Dünyası ve Türkiye’nin sosyal yapısı derslerini koyalım. Eğitim ve sağlığı ticarileşmekten kurtaralım. Savunma sanayiini daha da güçlendirelim.

Önceki İçerikFilistin, Siyonizm ve İsrail Tarihçesi -2
Sonraki İçerikKöprü ve Otoyol Geçiş Ücreti Zammı
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)