Büyük Felaket!

72

Her ABD başkanının dönemi dünya için büyük felaket olduğu gibi, dünyanın “sempatik başkan” yanılgısına uğradığı Obama’nında dünya için BÜYÜK FELAKET olduğu kısa sürede anlaşıldı.
Afrika çocuğu denilen, Müslüman çocuğu denilen Obama’nın da ne çocuğu olduğu ortaya çıktı. Meğer o’da Sam amca çocuğuymuş, o’da Yahudilerin, Ermenilerin kankasıymış.

Ermenilerin Müslüman katliamlarını görmezden gelip, ölen Ermenileri kastederek “Büyük Felaket” tabirini kullanan Obama’ya sormak lazım;

1970’li yıllarda başlayıp halen devam etmekte olan Afganistan katliamı Büyük Felaket değil midir!?

1990’da başlayıp, periyodik aralıklarla katledilen ve halen devam eden Irak’lı Müslümanların katledilmesi Büyük Felaket değil midir!?

Karabağ’ın işgal edilmesi, Lübnan’ın harap edilmesi, Çeçenistan’da etnik kıyım, Doğu Türkistan’da tank paletleri altında Müslümanların katliamı ve daha niceleri, bırakın Büyük Felaket olması, neden küçük bir felaket olarak bile adlandırılmadı?

ABD’de bir avuç oy potansiyeli olan birtakım Ermeni’nin geri zekâlıca yapmış olduğu hesap sonucu ortaya koydukları Ermeni savaş kaybı (1,5 Milyon) Büyük Felaket olarak seslendiriliyor.

Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi, ABD, İngiliz ve İsrail canileri yıllardır tüm gelişmiş silahlarına ve gerçek manada bir güçle karşı konulmamasına rağmen katlettikleri Irak’lı Müslümanlarının sayısı, yeni yeni 1,5 milyona yaklaştı.

Gerçek bu iken, sadece 1915 yılında, ilkel silahlarla, kasaturalarla ve dengeli bir güçle savaşarak (Denge eşit değilse, Ermeni lehine bir denge vardı, çünkü birçok dış mihraktan destek alıyordu) nasıl 1,5 milyon Ermeni’yi öldürmüşmüşüz!

Bu, yalandan öte bir şey.

İftira bile denmez buna, çünkü matematik kurallarına aykırı.

İftiranın da bir mantığı, bir ölçüsü olur.

Hal böyle iken Japonya’dan girip, Güney Kore, Afganistan, Irak yani dünyanın dört bir yanında yıllardır katliam yaparak, hem genelde Müslüman nüfusunu azaltan, hem İslam ülkelerinin gelişmesini engelleyen ve hem de silah sanayini devamlı geliştiren katil bir ülkenin başkanı, asırlık bir olayı ters düz ederek, kankalarını sevindirme adına saçmalaması, en hafif ifadeyle, çifte standarttır.

Japonya 30-40 yılda etrafında geri kalmış ülke bırakmazken, dünyaya demokrasi nutukları atan ABD’nin çevresinde gelişmiş hiçbir ülke bulamazsınız.

Biraz gelişmeye yüz tutan ülkenin hemen bir şekilde tepesine biniliyor.

Falkland adaları işgali bahanesiyle Arjantin’i İngilizlere dövdürmesi bundandır.

Küba kapılarını sıkı sıkıya kapalı tutmasındaki maksat da bundandır.

Çünkü kendi gölgesinden bile korkuyor.

Ermenilere ve özellikle Yahudilere karşı duydukları sempatinin altında da yine korku yatmaktadır.

Yahudi’den en son korkmayan ABD başkanı, Kenedi idi…

Onun cesaretinin de neye mal olduğunu hiçbir başkan ve başkan adayı unutmamakta ve cesaret gösterme gibi bir aptallığa! düşmemekteler.

Ancak diğer ülkelere ve diğer insanlara zulmederek hiçbir devlet sonsuza kadar ayakta duramamış, duramaz.

Görünen o ki, ABD’de gölgeler günden güne büyüyor.

“Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyor ise, orada güneş batıyor demektir!”