Olumsuz tarafından bakılınca
Karadenizlinin ifadesiyle
“Arpa ekdum bitti lâzut yazuk emeklere yazuk”
Olumlu tarafından bakılınca
Şafak sökmüş alacakaranlık dönemi bitmiştir.
Cemaat açısından bakılınca
Büyük insanlar kolay kolay hata yapmaz
Yapınca da hayatının hatasını yaparlar.
Cemaat de hayatının hatasını yaptı.
Benim tarafımdan bakılınca
Volkanın patlaması
Allahın bu millete bir lütfüdür.
Yolsuzluğa gelince
Suçlanan insanlar yapmıştır yapmamıştır bilemem.
Yaparken ben yanlarında değildim.
Benim için her iki durumda yüzde ellidir.
Ama yolsuzluk ne zaman yoktu ki şimdide olmasın
Onlar yâda bir başkası
Yolsuzluk yapan varsa ve de her kimse
Benim diyeceğim şudur
Yesinde çıkaramasınlar.
Ha cemaat yâda müntesipleri
Yolsuzluk görmek ve kamu malını yiyenlerden
Hesap sormak istiyorlarsa
Dönsün arkalarına
28 Şubat dönemine bir baksınlar.
Kaç banka batırıldı.
Bu millet paraların bankadan kaçırılışını güvenlik kameralarından izledi
Allah şaşırtınca kamerayı kapatmayı unutturur.
Devletin dolaysıyla milletim patates, soğan gibi soyulduğu bu dönemim
Faillerinden hesap soruldu mu?
Yolsuzluğun yapılmasına göz mü yumsaydık
Deyip dürüstlük abidesi sergilemek isteyen cemaat ve müntesipleri
Neden 28 Şubat paşalarından bunun hesabını sormadılar.
Kesin miktar bilinmemekle beraber 600 milyar dolarlık
Bir yolsuzluğun hesabi neden sorulmadı.
Sonra 28 Şubat’ın medya ve işadamları ayağına niye hiç dokunulmadı.
Eğer yolsuzlukla mücadele sözünüzde samimi iseniz
Önce bunun hesabini bir sormalıydınız.
Vatandaş bu karanlık dönemin hesabi sorulacak diye umutlanırken
Bir sabah uykudan uyanınca ne görsün
İçeridekilerinin hepsi aklanmış paklanmış
Cemaat şampuanıyla yıkanmış tertemiz olmuş.
Gerçek dostlar böyle günde belli olur.
Cemaat 28 Şubat’ta bende mağdur oldum diyor.
Merhum Necmettin Erbakan 28 Şubata karşı çıkmanın bedelini siyasi hayatıyla ödedi.
Merhum Yazıcı oğlu 28 Şubatta Türkiye’nin Suriye olmasına müsaade etmeyiz.
Namlusunu halka doğrultan tanka da selam durmayız.
Sözleriyle direndiği için bu işin bedelini hayatıyla ödedi.
Peki, sizin mağduriyetiniz ne oldu?
Şu yâda bu cemaat
Seçim zamanlarında herhangi bir partiye destek verir yâda vermezler.
Bir partinin yanında da olabilirler karşısında da
Bu onların en temel haklarıdır.
Bir zamanlar desteklediğiniz bir partiyle bir gün yollarınız ayrılabilir.
O zaman desteğinizi çekersiniz.
Buda sizin en temel hakkınızdır.
Nitekim geçmişte de böyle olmuştur.
En başa yani 2002 seçimlerine dönecek olursak
Benim samimi kanaatim
Cemaatin AK PARTİ’YE destek vermesi
Zihniyet birliğinin bir neticesi değildi.
Öyle olsaydı AK PARTİ’nin geldiği misyonla
Ters düşmezdi.
Destek vermeyi bırak karşısına geçip mücadele etmezdi.
Özellikle cemaatin üst yönetimi dünyevi konularda zeki insanlar.
Baktılar ki destek vermemekte AK PARTİ iktidar olacak.
Karşısına geçmektense
Yanında olup kökleşmek daha doğrudur.
Dediler ve öylede yaptılar.
Aksini iddia edenlere şunu derim
AK PARTİ nin iktidar olması için cemaatin desteğine ihtiyacı yoktu.
Zaten toplumda o hava çoktan oluşmuştu.
Dostluklar Allah rızası için olsaydı sonuç böyle olmazdı.
Cemaat önce güçten istifade etti.
Yerleşti kökleşti.
Devlet bürokrasisi içerisinde elbette her meşrepten, mezhepten
Cemaat, tarıkat ve farklı siyasi görüşlerden insanlar olacaktır.
Bu anayasal bir haktır.
Bu insanlar görevlerini yerine getirirlerken hiyerarşik yapı içerisinde
Gönül bağı olan insanlardan değil,
Bağlı bulundukları kurumlardan emir ve talimat alırlar.
Devlet aklı bunu gerektirir.
Aksi kaos olur bundan herkes zarar görür.
Devlet bürokrasisinde aslan payını alan cemaat
Önce Hükümetin desteğiyle rakiplerini
Yâda eski ortaklarını devre dışı bıraktı.
Doğrusunu isterseniz bu durum başlangıçta hükümetinde işine geldi.
Bir takım yanlışlıklara bilerek yâda bilmeyerek göz yumuldu.
Başlangıçta güçten istifade ederek büyüyen cemaat
Gücü kullanmaya kalkınca
İktidar tavsiye edilme sırasının kendisine geldiğini anladı.
Tabiri caizse uyandı.
Belki hükümetin uyanmasını sağlayan bir sebepte şu olabilir.
Bir tarafta fiilen gerçekleştirilmiş bir 28 Şubat darbesi var ki
Yüz binlerce dindar insan mağdur olmuş.
Ve 28 Şubat’tan tutuklu olanların hepsi beraat etmiş
Diğer taraftan fiilen darbe yapılmamış.
Kâğıt üzerinde bir takım darbe planları yapılmış.
Dikkat ediniz sadece darbeye niyet etmekten açılmış bir ERGENEKON davasından
İçeri alınan insanlar 15 er 20 şer 25 er yıl mahkûmiyete çarptırılmışlar.
Bunların içerisinde Genel Kurmay başkanlığı yapmış insanlar da var.
Hukuka göre davranırsanız eğer Ergenekoncuların 20 yıl ceza aldığı bir ortamda
28 Şubatçıların 80 yıl 100 yıl ceza almaları gerekirdi.
Darbeye teşebbüs insanlık suçuysa,
Darbe yapmak daha büyük bir suç değilmidir.
Bir zamanların kudretli paşalarını iktidarın desteğiyle dize getiren güç
Kendini ana güç kaynağı olarak görmeye başladı.
İktidarda vatandaşta manzarayı çaktı.
Sonra İslami bir cemaatin görevi 4- 5 milyon lira yâda dolarlık
Yolsuzluğun üzerine giderken
Millete 100 milyar liradan fazla zarar vermek midir?
Onun adı yolsuzluksa sizin yaptığınızın adı nedir.
Hoca efendi yolsuzluk yapıldığı kesin derken
Siz yanlarında mıydınız beraber mi yaptınız demezler mi?
Yâda paralel bir istihbarat yoksa bunu nereden biliyorsun.
Türk halkı paranın olduğu her yerde kirliliğin olabileceğini biliyor.
Fakat 17 Aralık operasyonunun da
Dış bağlantılı ve iç uzantılı bir operasyon olduğunu da biliyor.
Bunun içinde partisinden desteğini çekmiyor
Siz çeşitli sebeplerden dolayı AK PARTİ ye ve sn Başbakana kızabilirsinizde
Yaptığınız işin sonucuna bir bakınız
Ekonomiyi çökertmeye ne hakkınız var
Mesele AK PARTİ ye küskünlük ise İHH ile derdiniz ne
Yoksa bu İsrail’in özür dilediği ve tazminat ödemeyi kabul ettiği bir cinayetin rövanşı mı?
O zaman size kimin tarafında olduğunuz sorulur
Meseleniz dershaneler ise MİT’ in TIR larıyla sıkıntınız ne
Bu milletin askeriyle polisini bir birine mi kırdırmak istiyorsunuz.
Sizin bu yaptığınızı Avrupa da yâda ABD de yapsalar sonuç ne olur acaba
Suriye de kaç devletin kaç ajanı cirit atıyor
Hiç ilgi alanınıza girdi mi?
Bir ülkenin iç ve dış politikası amacı hizmet olan bir dini cemaatin
Sorumluluğunda olan bir alan mıdır?
Bu yapılan hizmetse,
Bu hizmet kime ne amaçla yapılıyor diye sormazlar mı?
Madem cemaat siyasete bu kadar hevesli
Devletin işlerine bu kadar müdahil
Bir siyasi partiye dönüşmesi gerekmez mi?
Doğru olanda budur
Cemaat buna yaklaşır mı derseniz
Zannetmen
Cemaat o zahmetin ve külfetin içerisine girmez
Sorumluluğu olmayan bir yetki ne kadarda hoş değil mi?
Başbakanın söylemini sert
Bürokrasi içerisindeki atamaları da acıtıcı bulabilirsiniz
Bu konuda haklıda olabilirsiniz.
Unutmayınız ki hiçbir söylem “Evinize ve ocağınıza ateş düşsün “
Söyleminden daha ağır ve acıtıcı olamaz.
Ben suçluysam bile çoluk çocuğumun günahı nedir?
Bunun İslam tarihinde yeri var mı?
Hz Peygamber Taif te kendini taşlayan ve taşlatanlara
Amcası Hz Hamza’yı şehit edenlere bile beddua etmedi.
Size bir haksızlık mı yapıldı.
Ya da size yapılan haksızlık bu iki olaydan daha mı mühim ve can yakıcıydı?
Yok, efendim bu beddua değilde mülaane yani lian mış.
Halkın anlayacağı şekilde karşılıklı lanetleşme imiş.
İslam fıkhında lian yani mülaane eşler arasındaki zina suçunda karşılıklı söylenen sözlerdir.
Eşine zina suçu isnat eden erkek dört şahit getiremeyeceği için
Mahkeme huzurunda eşlerin karşılıklı olarak
Allah(cc)ın laneti yalan söyleyenin üzerine olsun demeleri
Ve kadı (hâkim)inde onları boşaması olayıdır.
Meşhur bedduanın bu olayla ne ilgi yâda benzerliği var ki;
Bir cemaat yâda onun lideri insandır hata yapabilirler.
Hatayı kabullenip pişman olmakta büyük bir erdemdir.
Hz Âdem(AS)da öyle yapmadı mı?
Âdemi olmanın özelliğidir bu.
Ama siz eğip bükerek kılıf bulmaya kalktığınız zaman hem yakışık almıyor
Hem de insanlar artık bunları yutmuyor.
Her devirde istisnalar olabilir.
Bu ifade ve olaylardan sonra artık cemaat masumiyet ve mahremiyetini kaybetmiştir.
Eski saygı ve itibari beklemeye hakkı yoktur.
Beklese de göremeyecektir.
Hoca efendinin basına yansıyan ses kayıtları
Gayrı meşru yollarla elde edilmiş olabilir
STV nin bu konuda şikâyet etmeye hiç ama hiç hakkı yok
Ergenekon soruşturmasının başladığı dönemlerde
STV ana haber bültenlerinde yıllarca baştan sona ses kaydı yayınlıyordu
Hatta Genel Kurmay Başkanı’nın da yurt dışında ki görüşmelerinin ses kaydını yayınlamıştı
Bu dinlemeler ve ses kayıtları yasal yollardan mı yapılmıştı.
Başbakanın ve Cumhurbaşkanının dinlendiği bir ortamda
Elbette sizi de dinleyen birileri çıkacaktır.
Yasal olmayan her türlü dinleme elbette çirkindir.
Esas çirkinlik içerikte yanı sözlerde değil midir?
Cemaatin bir konuda da hakkını teslim etmek lazım.
Meclisteki üç muhalefet partisi bir cemaat etmedi.
12 yıllık AK PARTİ iktidarında
Cumhuriyet mitingleri ve cumhurbaşkanı seçimindeki 367 garabeti dâhil
Ülkeyi bu kadar meşgul eden bir gündem oluşturamadılar.
Yanı millet hayrına bir gündem oluşturamadılar.
Demek ki; üç siyasi parti bir cemaat etmiyormuş ki,
Bunlarda siyasete siyaset dişi müdahale neyin nesi
Demeyip cemaatin oluşturduğu yapay gündemin peşine takılıp kaldılar.
Böylece yıllardır bu muhalefetin neden iktidar olamadığı da anlaşılmış oldu
Muhalefet bu kafayla giderse rüyasında bile iktidarı göremez.
Bakıyorsunuz ilgili ilgisiz birçok insan
Normal ve militan solaklar
Dün cemaate ve liderine en ağır hakaretleri yapanlar
Birden bire cemaatçi oluverdiler.
Sizce bu durum normal mi?
Üç parti birleşipte hoca efendiyi genel başkan yaparlarsa daha doğru bir iş yapmış olurlar.
Cemaat bu operasyonu kendi iradesiyle mi yapmıştır?
Keşke öyle olsaydı.
Bu yapının böyle devam ettiğini düşünüşte
Bu operasyonun 30 – 40 sene sonra mevcut iktidara karşı yapıldığını düşünün
O zaman ülkemizin içeride ve dışarıda uğrayacağı sıkıntıyı bir hesap edin
Neden rahmeti ilahiyedir dediğim daha iyi anlaşılır
Cemaat bu operasyonu kendi iradesiyle mi yapmıştır?
Maalesef ki değil
Dış güçlerin 30 – 40 sene beklemeye tahammülleri yoktu
Önündeki tüm engelleri kaldıran elinden tutup TC nin gidemediği ülkelere kadar götürenler
Bu işi ne sizi çok sevdikleri için yaparlar
Nede Allah rızası için
Bunun bir bedeli olmalıdır.
Verilen görevi başarırsanız kahraman olursunuz
Başaramazsanız deşifre olduğunuz için biletinizi
Önce müttefikleriniz ve patronlarınız keser.
Hatada ısrar etmek yanlıştır.
Gelin bu yanlıştan vaz geçiniz
Dostluk zaman zaman bir birini uyarmayı gerektirir
Arkadaşının uçuruma yuvarlandığını seyredenlerden dost olmaz
Burada bir yanlışlık vardır bu yanlışlık düzeltilmelidir.
İktidara kızıp halka ve ülkeye zarar vermek doğru bir iş değildir.
Esas hata hata yapmak değil
Hatada ısrar etmektir.
Ya Rabbi sen bütün Müslümanları hatalarında ısrar etmeyen kullarından eyle.
Ülkemizin ve tüm İslam âleminin üzerindeki kara bulutların rahmet bulutuna dönüşmesini nasip eyle.
Sıratı müstakim üzere bir hayat yaşamayı tüm Müslümanlara nasip eyle…
ÂMİN