Bosna-Hersek’teki Türk Üniversitesi: IUS

106

 

Bosna’da bölgenin akademik güneşi olmaya aday bir Türk üniversitesi var.  Karakterini ve ruhunu Osmanlı’dan alan başkent Saraybosna’da. Uluslar arası nitelikte bir üniversite.  Bu nedenle adı da Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS). En az iki asırdır gerileyen bir mirasın “artık yeter!” çığlığını yansıtıyor. Büyüyen Türkiye’nin ideallerini yaşatmak istiyor.

IUS Endülüs’te, Taşkent’te, Buhara’da, Mısır’da, Basra’da, Şam’da, İstanbul’da ve daha nice İslam coğrafyasında olduğu gibi, “İlim Çin’de olsa gidiniz!” buyruğunu, Saraybosna’ya taşıyan bir harika yerleşke içinde.  IUS Bosna’daki en güzel ve şirin yerleşke içinde, sırtını bir yanda milli parka, bir yanda nehre dayamış; öte yandan, vaktiyle Sırpların katliamda kullandıkları tepelerdeki yeşilliklere gözlerini dayamış ve “bir daha asla olmayacak; ben onun için buradayım!” dercesine heybetli bir yerleşke içinde eğitim veriyor. Eğitim için, sevgi için, Bosna ve Türkiye için kurulmuş bir Üniversite IUS. Mostar Köprüsü nasıl iki yakasını getirirse şehrin, IUS Bosna ve Türkiye arasında ondan daha önemli bir köprü görevi yapıyor.

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi yaklaşık bin dört yüz öğrenciye sahip. Yaklaşık üçte ikisi Türk öğrencilerden oluşuyor. Üçte biri ise, Boşnak öğrencilerden ve yirmi kadar diğer milletten oluşan bir eğitim kurumu burası. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç vefatından önce bir vesile Başbakan Erdoğan’a Bosna’ya yatırım önerisinde bulunuyor ve Bosna’nın eğitimini bir bakıma Erdoğan’ın omuzlarına kutsal bir emanet olarak bırakıyor. Eğitim gibi bir yükün taşınması zor. Başbakan Erdoğan hem eğitim hem de bölge ekonomisine, stratejilerine katkı olması için Uluslararası Saraybosna Üniversitesinin kurulması talimatını veriyor.

Türkiye’den, Rumeli’den “vatanımız buradan ibaret değildir” diye düşünen eğitimin önemini bilen, vatanını, milletini seven ve ufku geniş tutmak isteyen, Türkiye’nin beynelmilel alanda bir atılıma öncülük etmesini arzulayan insanlar, hem sevgilerini ve gayretlerini hem kaynaklarını üniversitenin kurulması için kullanıyorlar. Öte yandan, savaş ve katliam ya da ekonomik nedenlerden dolayı Bosna’dan ayrılan öğretim üyelerini yeniden ülkelerine kazandırmak çabasında…

Daha önceleri Saraybosna’daki geçici yerleşkesinde hizmet veren üniversite üç yıldır kendine ait yerleşkesinde, fakülte binaları, araştırma laboratuarı, 4 yıldızlı otel konforundaki kız ve erkek öğrenci yurtları, minyatür Osmanlı mescidi, harika bir futbol sahası, tenis, voleybol, basketbol sahaları ile hizmet vermeye başlıyor.

Bununla da yetinmiyor üniversite, Türkiye’de farklı nedenlerle YÖK mağduru olan öğrencilere kapılarını açıyor. Hem de Türkiye standartlarının üzerinde akıllı derslikler ve ofislerde yapıyor.

Dahası, Uluslar arası Saraybosna Üniversitesi yurt dışında olup da YÖK tarafından tanınan ve ÖSYM kılavuzunda yer alan tek üniversite unvanına sahip. YÖK nezdinde denkliği olan diplomalarını alan öğrencilerin bir kısmı şu an Amerika ve Türkiye dâhil birçok ülkede Yüksek lisans programlarından kabul almış durumdalar.  IUS bünyesinde açılan yüksek lisans ve doktora programlarında hem Türkiye’den hem de başka ülkelerden olup ABD, İngiltere ve diğer AB üyesi ülkelerden almış, ufka nazarlarını dikmiş, kimliklerine sımsıkı sahip insanlar ders veriyorlar.

Demokratik bir ortamda ve özgürce fikirlerin beyan edilebildiği IUS’ta öğrenciler, hocaların, bölüm başkanları, dekanlar ve rektörle beraber yemek yiyerek sohbet ediyor ve hatta bazen onlardan “Euro bozabilir misiniz?” “Hocam, baş ağrısı hapı var mı?” diye sorabildiği bir mekândan bahsediyorum. İşte öyle bir yer IUS. Yani Uluslar arası Saraybosna Üniversitesi.

IUS’ta öğrenciler kabul aldıktan sonra isterlerse fakülte, isterlerse iki yıl içinde-hiçbir zaman kaybı olmadan-değiştirebiliyor. Sabancı Üniversitesi’nin de uyguladığı bu sistem aslında yeni üniversite konseptini temsil ediyor. Böylece, öğrenciler farklı nedenlerden istemeden girdikleri fakülte ya da bölümlerini bir dilekçe ile değiştirmek suretiyle ilerde kendileriyle en az 30 yıl beraber olacak mesleklerini daha kararlı ve bilinçli şekilde seçebiliyorlar.

Eğitimin İngilizce olarak verildiği IUS’ta, Boşnakça ve Türkçe dersleri de öğretiliyor. Sonuç olarak, Türkçe, Boşnakça (takriben)  500 milyon insanla iletişim imkânı sağlarken, kaliteli hazırlık programı da öğrencileri 1,5 milyarlık bir İngilizce bilen iş dünyasının kapılarını açıyor. Onları tek bir ülkeye mahkûm etmeyen eğitim ve dil eğitimi, giderek rekabetin arttığı iş pazarında onları öne çıkarıyor.

Ülkelerinden gelerek Bosna’da eğitim alan öğrencilerin bir avantajı da AB’ye girmesi kuvvetle muhtemel olan Bosna-Hersek’te mezuniyet sonrasında iş alanlarını tanımış olarak bizzat AB adayı bir ülkede yatırım yapmayı mümkün kılması. Netice olarak, halen IUS öğrencilerinden Saraybosna’da hizmet ve imalat sektörünün çeşitli alanlarında hizmet veren, yatırım yapanlar var. Ve onlar IUS’ un gururu olarak hayatın her alanında var olacaklar.

Zaten kar amacı olmayan IUS’ta, girişte başarı puanlarına göre uygulanan büyük orandaki burslar yanında, öğrenciler başarıları oranında burslarını eğitim alırken artırabiliyorlar.

Ben mi kimim? Ataları Saraybosna’dan Türkiye vaktiyle göç etmiş ve şu an Yavru vatan dediği ülkede eğitimle uğraşan birisi. IUS’ da ve Saraybosna’da ben de öğrenciliğimi yeniden yaşıyor ve öğrendiklerimi yeniden gözden geçiriyorum. Saraybosna’da yapılacak çok şey var. IUS, TİKA, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, Ziraat Bankası, Butmir’de görev yapan Türk askerleri, Türk işletmeleri ile beraber daha çok başarılara imza atacak. Atılan hem imza Tuğra olacaktır. O halde, IUS’un kaybedecek zamanı yok, hep ileriye hep ileriye demekten başka hedefi de yok.

Ha bir şey daha!

Hocalarım duymasın, ama benim zamanında IUS olsaydı, farklı bir bölümde okurdum!

Bir dilekçe yeterdi!

www.ius.edu.ba adresimiz.

Gezmek ya da eğitim için bekleriz…