Kendimize Gelmek!

69

İnsanlar tarihten de ders almıyorlar. Lavrens’in yetiştirmeleri olan bazı Arap kabileleri bizi sırtımızdan geçmişte vurmuştu. Defalarca Arap ülkeleri birbirleri ile savaşıp durdular. Suçu olmayan binlerce Müslüman öldürüldü. Arap ülkelerini yönetenlerin bir çoğu ABD ve Siyonizmin uşaklığını hala yapıyor. Kendi liderlerini bile Batının ve ABD’nin ağzına bakarak katlettiler. Onca Müslüman Türk, Saddam zamanında katledildi. Bugün ise karnını bizim ekmeğimizle doyuranlar, Irakta Türkmen kardeşlerimizi her gün katlediyor. İran-Irak’la, Irak-Kuveyt’le, Suriye komşuları ve Türkiye ile hep cebelleşti. Libyalı Kaddafi çadırında, Haçlıların, dinsizlerin dahi yapamayacağı aşağılamayı Türkleri temsilen ERBAKAN HOCA’YA yaptı. Sonunda kendi vatandaşları tarafından dövülerek öldürüldü.

Kıbrıs’ı devlet olarak tanıyan bir tane Arap ülkesi yok. Ecdadın Kabe ve civarındaki eserlerinin birçoğu dahi ortadan kaldırıldı. Ancak biz Türklerde sorun var, adamlar bizi hep dışlıyor, bizimkiler de ise bir Arap hayranlığı sürekli var. Araplaşmayı Müslümanlaşmak zannediyorlar. Türkler Kur’an Arapça indi diye kendi dillerini dahi terk edip Arapçayı daha çok kullandılar. Elbetteki Arapçayı öğrenmelidirler, ancak kendi dillerinden taviz vermemeli idiler. Bugün Türkçe içindeki Arapça ve Farsça kelime sayısı oldukça fazladır.

Bir kısım Türkler ise batı hayranı, batının ilmini değil de diğer her herzesini alıyor. Bir kısım Türkler ise Komünizmden dolayı Rusya ve diğer komünist ülkelerin hayranlığı ile ömürlerini geçirdiler, çağın gerisinde kalan sistemin hatırına civanmert Milliyetçiyim diyen Anadolu delikanlıları öldürüldüler, birçoğunu da sakat bıraktılar. Hala bazıları biten bu fikirlere ve ateizme hizmet etmekteler.

Bir kısım Türkler’de Humeyniciliğe merak sarmış, tarihte hep bize düşman olmuş İran’a hala hizmet etmekteler. Konya’da ilk atandığım köyde İran -Irak Savaşı sırasında bizzat yaşadığımız olaylar var. Maaşlarımıza göz koyan, bazı arkadaşlardan her ay para alan, bizi tehdit ederek İran’a para toplayan, sözde bizi müslüman kabul etmeyen, camiye gitmemizi istemeyenlerle hep karşı karşıya geldik. Türk halkının bu meselelerden uzak, uyuyarak yaşamasını şimdi de aynen müşahede ediyoruz.

Şimdi ise Türk Milliyetçiliği birileri tarafından ayaklar altına alınıyor. Nedeni de PKK’ya alet olan ve Kürdistan’a Güneyimizi bölerek katmaya çalışanların, Öcalan’a yağ çekmek için bu bölgelerdeki Kürt kökenli insanlarımızın oyunu alıp iktidar gücü oluşturmak için. AB’liğine, ABD ye yaranmak için bu tehlikeli adımlar atılıyor.

Ülkesini, vatanını, bayrağını, devletini, dinini seven, Türk olmaktan gurur duyan, ecdadın hatıralarından kopmayan, biz Türk Milletinden, İslam Ümmetindeniz diyenleri, Atatürk ve silah arkadaşlarına şükran borçluyuz diyenleri, birileri sürekli aşağılıyor, bu milletin gözünden düşürmeye çalışıyor. Bütün bu hainlikleri bilip de mideleri, çıkarları uğruna kansızlık yapan birçok hain de var. Açıkça görülüyor ki Türk Milleti’nin bölünmez bütünlüğü birçok insanın umurunda değil. Umurunda olanlar ise bıktırılmış ve yıldırılmış, zayıflatılmış konumundalar…

Kısaca bugün Türkiye’de yabancı ideolojilere hizmet eden, batı hayranları, proleter ve komünist hayranları, mason hayranları, kapitalist burjuva kıytırıkları, PKK militanları, tüm hainler, ülkemizin düşmanları cirit atıyor. Asıl bu milleti sersemleten ise İslamı kullanarak Araplaşmayı maharet sanan Türk olmayı ırkçılıkla özdeşleştiren soy özürlüler var. Tüm bunlar, asırlardır İslamın hizmetkarlığını yapan Türk Milletini bölmeye çalışanların ekmeğine yağ sürüyor. 

Bugün sınırlarımız yolgeçen hanına dönmüş, tehlikeler insanımızı canından bezdirmiştir. Tüm bunlar Türk’ü Anadolu’dan Doğuya doğru sürme ideali olanların işine geliyor. Dikkat derseniz tüm hainliklere sahip çıkılıyor, ancak TÜRKÇÜLÜĞE yani TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜNE SAHİP ÇIKILMIYOR… Çıkanlar ise dedikodu ile, iktidarların gücü ile iş ve geçim derdi ile sersemletilerek, Bizans oyunları ile bunaltılarak Türk Milliyetçileri canından bezdiriliyor.

Tüm bunlara rağmen bu vatanın öz evlatları, hala oyuna geliyor, sorumsuz davranıyor, rüzgarın önündeki kuru yapraklar gibi bir yerlerden bilinmeyen yerlere savrulup gidiyor. ”Ey TÜRK titre ve kendine gel.” sözünün önemi her zamankinden daha fazla önemini koruyor!!!