Tasavvufi Terimler – 7 Tezkiye

69

Tasavvuf İslami eylem ve söylemde öze dönüş harekâtıdır.

Tezkiye ise cilalama ve parlatma olayıdır.

Müslümanlar bile bile haram yemez, günah işlemezler.

Farzları, vacipleri sünnetleri yaparlar

Mekruhlardan, şüphelilerden müfsitlerden uzak dururlar.

Bunlar her Müslüman’ın yaptığı yâda yapması gereken işlerdir

Ama insanlar zaman zaman farkında olmadan yanlışlar hatalar yaparlar.

Günah işleyebilirler

Peygamberimiz (sav) bir hadisinde neden günde yetmişten fazla

Tövbe – istiğfar ettiğini bildiriyor.

Peygamberde olsa insandır.

Farkına varmadan hata yapabilir.

Günümüz Müslüman’ı haydi haydi hata yapar

Ama bile bile ve de devamlı değil.

Bu hatalar bazen küçücük olur, bazen de büyük olurlar

İşte sufiler yani tasavvuf ehli olanlar

Mevlana ve Yunus un yoldaşı olanlar

Bu hatalar için çokça istiğfar ederler

Tozun yağmurla çamura dönüşmesinden önce

Toza üflerler

Dolayısıyla tozlar kire, kirler lekeye dönüşmez

Kalıcı hale gelmez.

Hacı Bektaşi Veli (ks) bir sözünde

“İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” buyuruyor.

Sufilikte ilim ile olursa güzel olur.

Neyin hata, neyin yanlış olduğunu bilemezsen

Hem istiğfar edersin hem de aynı hata ve hatalara devam edersin.

Bununda bir anlamı olmaz.

Tasavvufta çokça sevap işlemektense

Küçücükte olsa günahlardan uzak durmak daha önemlidir.

Çünkü günahlar kalbi bozar, karartır.

Allah(cc) dostlarından birisi şöyle buyuruyor

“Bin liralık sadaka vermektense, bir kuruşluk günahtan uzak durmak daha doğrudur”

Benin çocukluğum dönemlerinde bakırcı ustaları vardı

Anadolu’da köy köy dolaşarak bakırları körükle kalaylayıp parlatırlardı..

Şu mübarek ramazan ayı vesilesiyle Müslümanlar ve sufiler

İstiğfarla kalplerini parlatmalıdırlar.

Eğer dünyada bu parlatma istiğfarla yapılmazsa

Korkarım ahrette körükle yapılır.

Böyle bir durumla karşılaşmamak için

Bakınız Hacı Bektaşi Veli ne buyuruyor

“Oturduğun yeri pak, kazandığın lokmayı hak et”

“Doğruluk dost kapısıdır”

“Kuran senin içinde olup sen O’nun dışında kalmayasın”

Cineydi Bağdadi (ks) da bir sözünde sufiyi şöyle tarif ediyor

“Sufi yer gibidir,

Kötü olan her şey onun üzerine atılır ama ondan güzel olandan başka bir şey çıkmaz”

Derviş Yunus’un bir beytiyle bağlayalım

“Elif eyledik ötürü

Pazar eyledik götürü

Yaratılanı severiz

Yaratandan ötürü”

Yalnız bunun birkaç istisnası vardır.

Darbe yaparak halkın iradesine ipotek koymaya çalışan ve halkına zulmeden

Firavun zihniyetli insanları sevmeyiz.

Aslında biz hiçbir zalimi sevip hoş görmeyiz.

Çünkü bunlar büyük günahlardandır.