İsraf

95

İsraf, ‘zamanı ve ekonomi açısından değeri olan ihtiyaç maddelerini, gereğinden fazla kullanmak,maksadına uygun olarak kullanmamak…’ anlamında Arapçadan Türkçemize geçmiş bir kelimedir.
İsraf, kişilerin ve devletlerin yarınlarını olumsuz yönde etkiler. Kişilerde top yekûn refahın,devletlerde sürdürülebilir kalkınmanın önündeki en büyük engel, israftır.
Zamanı iyi kullanmakla, elektriği ve suyu gereksiz yere harcamamakla elde edilecek kazançlar,zenginliğimize, büyük ölçüde katkı sağlar. Eskiler; En kolay kazanç, tasarruf yolu ile elde edilir.Derlerdi.
En fazla israf ettiğimiz değerler; zaman, söz, su, ekmek ve elektriktir. Diğerlerinin açtığıolumsuzlukların büyük boyutu sebebiyle zaman ve eskilerin israf-ı kelâm dedikleri söz israfını biryana bırakırsak, su, ekmek ve elektrik israfı, mutlaka önlenmesi gereken kötü bir alışkanlığımızdır.
Eskiler ‘anasır-ı erbaa’ derlerdi. İnsanların ve bitkilerin varlığını sağlayan 4 ana-asıl madde vardır:Toprak, hava, ateş ve su. Bunların ilk 3’ü sun’i olarak üretilebiliyor veya yerini tutacak başkavarlıklardan yararlanılabiliyor. Sun’i olarak üretilemeyen tek ana-asıl madde sudur. İşte bu sebepleisrafından en çok kaçınmamız gereken madde de sudur.
Kullanılabilir su, tabiatta esasen kıt olan bir maddedir. Büyük bir bölümü tarım ürünleriyetiştiriciliğinde, sulama amacı ile kullanılmaktadır. Bu maksatla yapılan harcamalarda, yeni sulamateknolojilerinin yaygın olarak kullanılmaması sebebiyle % 50 israf söz konusudur.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı Eğitim, Bilim ve Kültür Araştırmaları Kurumu UNESCO’nunbelirlemelerine göre ortalama kültüre mensup bir insanın yıllık su ihtiyacı 1.800 M 3’tür. Haziran2012 belirlemesine göre dünya nüfusu, 6.946.000.000 olduğuna göre dünyamızın yıllık toplamsu ihtiyacı 12.600 Km3’tür. Kişi başına tüketilen 1.800 M3 suyun 5 kat fazlasını, israf ederekkullananlar olduğu gibi, onda birini bile bulamayanlar vardır. Dünya nüfusuna her sene 80.000.000kişi ekleniyor. Bu artış her sene su ihtiyacının da 144 Km3 artması demektir. Yağmurlarla biriken veyenileme yoluyla elde edilen su miktarı ise 100 Km3’ten azdır. Gerçek ap-açık ortadadır: İnsanoğlu,pek de uzak olmayan bir gelecekte, büyük bir felâketle karşı karşıya gelecektir. Karşılaşacağımızbu felâketin sebebi israftır. Tabiatın verdiklerini israf ediyoruz. İnsanoğlu, bir taraftan da tabiatındokusunu ve verimliliğini kendi eliyle bozuyor. Tabiatın hor kullanılması ve bozulması da israftır.Orman alanlarının azalması sebebiyle bâzı bölgelerde sel felâketleri yaşanırken, bazı bölgelerde deöldürücü kuraklıklar hüküm sürüyor. Yerleşim bölgelerindeki aşırı yapılaşma sebebiyle toprağın sututma özelliği kayboluyor.
Su kıtlığına yol açan bir başka etken de, su kaynaklarının kirletilmesidir. Kirletme de israftır.Kirlenen akarsular, üç-beş kilometre sonra kendi kendilerini temizleyebiliyorlar. Kirlenen durgunsular temizlenemediği için, insanlığın kaybıdır.
Yapılan incelemelere göre atık sular, tabii coğrafya şartları içerisinde 10 kilometre akıtılabilirse,tarım arazilerinin sulanmasında kullanılabiliyor. Bu tür su yenileme çalışmalarına bâzı ülkelerdebaşlanmıştır. Çok masraflı bir kazanma yoludur. Oysaki aynı miktarda su, israftan kaçınılır ise, hiçmasrafsız olarak gerçek ihtiyaçlar için kullanıma sunulabilir.
Dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen bunun yalnızca % 3’ü kullanıma uygundur. Deniz suyununkullanıma uygun hâle getirilmesi çok pahalı bir teknolojidir. Arıtma işleminden arta kalanlar tekrardenize verildiğinde, mâliyet daha fazla yükselmektedir.
Dünyada, suyun kötü kullanılmasının, israf edilmesinin meydana getirdiği en büyük facia, kadimTürk yurdundaki Aral Gölü’nde yaşanmıştır. Mutlaka ders alınması gerekir.
Aral’daki faciayı, mahallindeki gözlemlerimi de ekleyerek ayrı bir yazıda anlatacağım.
Ekmek ve elektrik israfını da…

Önceki İçerik28 Temmuz Dünya Hepatit Günü
Sonraki İçerikRamazan kültürünü doya doya yaşamak
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.