Temel‘e işkenceli sorgu yapmışlar; gıkı çıkmamış. Hücresine kamera koymuşlar; bir de bakmışlar ki kafasını duvara vurup duruyor:
Hatırla oni! Hatırla oni!
Sahi Amerika Irak‘a niçin girmişti? Bayram değil, seyran değil enişte bizi 9 senedir öpüyor. Where is ‘Kıyamet Topu‘ ? Hanimiş ‘Kimyasal Silah‘ ? Nah!
Daha evvel “Tut ki umutlar kadar taze
Yüreğimde bir milyon cenaze” diye şiir notu düşmüştük.
İmdi durum değişti: “Müslüman kanı on çeşit meze
Koca coğrafya canlı cenaze“
Bugünlerde ise yat Suriye, kalk Suriye. Yok Humus‘ta tanklar kendi insanlarını tanklamış, yok sınır köylerini köylülerle yakmışlar, yok Esad herkesi pataklamış.
- Esad’dan gulyabanî çıkmaz, tipi müsait değil.
- Ergenekon’un bir numarasının Beşşar olup olmadığı ancak Şam’da kurulacak Özel Yetkili Mahkeme ile anlaşılabilir.
- Suriye’nin iç barışına ve huzuruna muhtelif çap ve ebatta yaptığımız katkının bize yol-su-elektrik olarak döneceğini ummayın, ileride aleyhimize delil olarak kullanılacağını hesaplayın.
- Çok değil 2-3 yıl sonra Suriye de bugün olan olayları balık kavanozu dünya hatırlamayacak bile.
- Hüseyin diye biri vardı, isminin baş harfi S; her şeyi söylemek mümkün fakat çıkaramıyorum.
Tunus‘ta demokrasi tadından yenmiyor. Mısır‘ da sokaktan stada her yer turfanda demokrasi. Yemen‘de demokratik hava durumu; yeme de yanında yat. Libya‘da petrol petrol ört ki ölem. Kaddafi kulum, Abdülcelil kölem..
Gelgelelim Ahmet Necdet pardon Ahmedinecad‘ın Cumhuriyet başkanlığından İndira
Gandi‘sine;
‘Malatya’nın karını
Radarla Kürecik’ler
Bekleyelim yarın
Ne görev verecekler’
Alo Adana, aradan çık. Elma dersem çıkma, armut dersem necefli maşrapa.