Terör ve teröristlerden söz ederiz. PKK terörü, trafik terörü ve sağlık terörü deriz. Gıda terörü hiç bir zaman gündeme girmez. Her gün sayısız insanımızı direkt ve dolaylı olarak kurban verdiğimiz gıda terörünü tartışmalıyız ve gıda teröristleri ile mücadele etmeliyiz.
Her gün şu soruyu kendimize sorarak güne başlamalıyız . Bugün ne yiyip ne içeceğiz ? Yediğimiz ve içtiğimiz zehir mi olacak ? Şifa mı bulacağız ? Haram mı, yoksa helal mi yiyip içiyoruz? Yiyip içtiklerimiz nasıl ve nerede hazırlanıyor? Bu soruları çoğaltmak mümkün. Ancak sağlığımız için bu kadar önemli olan bu sorulara cevap aramak şöyle dursun aklımıza bile gelmiyor ?
Dünya’nın 65 den fazla ülkesini gezdim. Gıda konusunda İsrail kadar titizlik yapan bir ülke yok. İsrail’e girecek her gıda sadece sağlık açısından değil dini açıdan da kontrol edilmekte. Hahamların onaylamadığı hiç bir gıda ürününün İsrail’e girmesi yasaktır. Yahudi sermayesi olan ünlü gıda ve içeceklerle sigaralar bile İsrail için özel üretildiğini acaba kaç kişi biliyor.
Yahudi İsrail ve Hıristiyan Batı ülkeleri gıda konusunu çok önem verirken, Türkiye’de hormonlu ürünler ve sağlığı zararlı içek ve gıda maddeleri rahatlıkla satılabiliyor. Helal gıda konusu Türkiye’de yeni gündeme gelmeye başladı. Türk Standartları Enstitüsü TSE yeni helal gıda sertifikaları vermeye başladı.
Bu hafta Türkiye’de ikincisi düzenlenen ikinci Uluslarası Helal Gıda Fuarına davetli olarak katılıp belgesel çekme imkanım oldu. Helal gıda konusu gelecekte çok daha ilgili çekecek ve Türk insanı da bilinçlenerek yiyip içtiğinin sağlığına ve inancına ne kadar uygun olup olmadığını sorgulayacaktır.
Bugün hastalıklar artıyorsa, kanser insanlarımızı öldürüyorsa. Genç insanlar hayatlarının baharında sağlıkları kaybedip ilaca mahkum oluyorlarsa insanlarımız her alanda sağlıklarını kaybediyorsa Öncelikle yiyip içtiklerimiz sorgulamalıyız. Sağlıklı bir toplum için öncelikle gıda teröristleri ile mücadele etmeliyiz.
Devlet anayasaya toplumun sağlını korumak için madde bile koymuş. Yeni hazırlanacak Anayasa’da gıda konusunda çok özel maddeler konmalı. Yiyip içtiklerimiz her bakımdan çok önemli. Önceki gün Çayırova’da açılan Arden-Ferpa marketler Zinciri’nin açılışında sağılıklı ve helal gıda Ürünleri’nin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım.
*Vali’nin gıda uyarısı
Çayırova’da Arden Ferpa Hipermarketler zincirinin beşinci mağazasının açılışına katıldım. Sağanak yağmura rağmen Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği açılışa Vali Ercan Topaca, belediye başkanlarımız, kaymakamlarımız, Emniyet müdürlerimiz ve protokol mensuplarımız yoğun ilgi gösterdi. Çayırova’da ticaret hayatına yeni bir renk getirecek Arden Ferpa hipermarkete başarılar dinlerken, açılışta konuşma yapan Vali Ercan Topaca’nın konuşmasına dikkat çekmek istiyorum.
Vali bey açılışta gıda konusunda vatandaşlara önemli mesajlar verdi. Vatandaşların sağlığa dikkat etmelerini isteyen Vali Topaca bunun için yenilen ve içilen gıdalara önem verilmesini istedi. vatandaşların güvenilir olmayan yerlerden alışveriş yapmalarını istemeyen Topaca, herkesin güvenilir olduğunu bildiği yerlerden alışveriş yapmalarını istedi. halkımızın her ürünü yiyip içmemelerini, sağlıklı ürünleri tercih etmelerini isteyen Vali bey, Gıda konusunda yaptıkları çalışmalara da değindi. Valilik olarak gıda ve besin konusuna önem verip, kimseye müsamaha göstermediklerini dile getiren Vali bey, bu konuda titiz çalışmalar yaptıklarını ve halkın sağlığıyla oynayanlara müsaade etmeyeceklerini kaydetti.
Evet Vali beyin bu açıklamaları büyük önem taşıyor. Sağlık her şeyin başıdır. Sağlığın iyi olması da yediğimiz, içtiğimiz besinlerden geçiyor. İyi olmamız da, hasta olmamamız da yediğimiz ürünlere bağlı. Aldığımız ürünleri de temin ettiğimiz yerler en az yediklerimiz kadar büyük önem taşıyor. Ben elimden geldiğince bilmediğim yerlerden alışveriş yapmamaya, sağlıksız besinleri tüketmemeye çalışıyorum. Ne olduğu belli olmayan yerlerden ve ne olduğu belli olmayan ürünlerden kaçınmaya çalışıyorum. Vali beyin bu açıklamalarını da bu yüzden önemsiyorum.
*Cihan’da Bir Nefes Sıhhat
Sağlık bizim toplumumuzda o kadar önemli bir yer tutuyor ki, Halkın ekmeği ile oynayanların çok ağır cezalara çaptırıldığı ve idam edildiğini tarih kitapları yazmakta. Şairlerimiz bunu mısralarına bile taşımışlar. Hatta büyük cihan padişahı, Osmanlı’ya altın devrini yaşatan, Avrupalıların Muhteşem dedikleri Kanuni Sultan Süleyman o meşhur menkıbesinde şöyle demiştir:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Kanuni’nin bu veciz sözlerinden anlaşılacağı gibi biz bir ferdin sağlığını devlete bile tercih eden bir toplumuz. Böyle bir anlayışın nesilleri olarak bize düşen yediğimiz ve içtiklerimize azami önem göstermektir. Zira giden gençlik ve kaybedilen sağlık geri gelmez. Bu yüzden sağlımızın kıymetini bilmeliyiz. Özellikle bizim gibi dört mevsim, sabah akşam her koşul altında koşturan insanlar sağlıklarına daha da dikkat etmeliler. 30 yıllık gazetecilik hayatımda mevsim yaz olsun, kış olsun, kar altında da sağanak yağmurda da görevimi ifa etmeye çalıştım. Sağlığıma azami derece de önem gösterdiğim için bu koşuşturmalarda rahatlıkla işimi yaptım. Kış mevsimlerinde bol bol C vitamini alarak, ıhlamur çayı tüketerek ve ne olduğu belirsiz ürünlerden uzak durarak bir çok hastalıktan korundum. Sizlerin de bu noktalarda önem göstermesini istiyorum.
Evet Kanuni’nin dediği gibi “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…” sağlığımıza önem gösterelim, yürüyüşler yapalım, sağlıklı gıdalar tüketelim, halkın sağlığıyla oynayanları ihbar edelim ve geçmişte olduğu gibi yine sağlıklı bir toplum halini alalım. 16 Ekim Dünya günü ve Gıda haftasını kutladığımız şu günlerde bu konuya biraz daha önem verelim ve gerekli önlemleri alalım. Gıda denetimlerini de ara vermeden sürdüren Zabıta ve tarım müdürlüğü ekiplerini de kutluyor ve kimseye müsamaha göstermemelerini diliyorum. Her gün kendi kendimize şu soruyu sorarak güne başlayalım ” Bugün sağlığımız için ne yiyip içeceğiz ?