Tavla

66

 

İsa’dan 3000 yıl öncelerinden beri insanların tavla oynadıkları zannedilmektedir. Özellikle Mezopotamya medeniyetlerinde bugünkü tavlaya benzer bir oyunun varlığı tarihi buluntularla tespit edilmiştir.
Bazı araştırmacılar ise, tavlanın ilk defa İran’da oynandığını ve oradan dünyaya yayıldığını söylemektedirler. Tavlanın Pers kralı Hüsarev’i Adil (613-579) veya Nuşirevan (Ölmez Ruh) diye bilinen hükümdarın veziri Nürdü Çehri (Nurlu Yüzlü) tarafından icat edildiği genellikle kabul edilmektedir. İran’da bulunan en eski tavlanın 5000 yıl öncesine ait olduğu uzmanlar tarafından tespit edilmiştir. Mısır’da da Tutankamon’un mezarından, dört adet tavla çıkarılmıştır.

Tavlanın kullanmakta olduğumuz zamanı, günümüzden asırlarca önce tanımladığı da bazı araştırmacılar tarafından kabul edilmektedir örneğin; tavladaki karşılıklı altışar hanenin toplamı 12 ayı, 15 açık renkli 15 de koyu renkli toplam 30 adet pulun bir ayın otuz gününü  yine tavladaki karşılıklı  12 hanenin toplamı olan 24 sayısının da günün 24 saatini simgelediği ileri sürülmektedir.

Gerçeğe daha yakın olan söylem ise; tavla İran’dan Mezopotamya’ya oradan da Mısır’a ve Akdeniz’in ticaret yollarıyla Roma’ya ulaşır. Romalılar oyunun kurallarında bazı değişiklikler yaparlar. Pul kırmayı, kapı almayı, kırık taşı olanın taşını oyuna sokmaya kadar beklemeyi yeni kurallar olarak oyuna ilave ederler.

Tavla yeni kurallarıyla haçlı seferleriyle tekrar doğuya gelir. Doğuda özellikle de İran’da yeniden tasarlanır ve bugünkü haliyle tekrar Avrupa’ya döner. Rönesans’la birlikte tüm Avrupa’da genelde elit tabakada yayılır. Fransız İhtilali’nden sonra yapılan aramalarda kraliçe Marie Antoinette’in 200 bin frank değerinde bir tavlaya sahip olduğu anlaşılır.

Türkiye’de hemen hemen her yerde en fazla oynanan oyunlardan biri de tavladır. Ülkemizde normal tavla oyununun dışında Gülbahar, Hapis, Küşat ve Kız Tavlası gibi çok çeşitli kuralları olan türleri de oynanmaktadır.

Çoğumuz tavlayı en iyi oynayan milletlerden biri olduğumuz kanaatindedir. Oysa dünyada her yıl düzenlenen tavla turnuvalarında birinci olan Türk oyuncuya hiç rastlanmamaktadır. Dünya Tavla Derneği (WBA) verilerine göre  dünyanın en önemli turnuvaları Monte Carlo Dünya Şampiyonası, Las Vegas Open ve Nordic Open yarışmalarıdır. Bu yarışmalarda genellikle A.B.D., Japonya ve Danimarka’lı yarışmacıların başarılı oldukları gözlemlenmektedir.

Uluslararası tavla turnuvalarına başarılı oyuncular yetiştirmek amacıyla İstanbul Tavla Spor Kulübü Derneği (İSTAVDER) 2008 yılında yeni kurulmuştur. (www.istavder.com adresinden gerekli bilgiler alınabilir)

Dünya Tavla Derneği (WBA) ile ortak çalışmalar yapmak için temaslar kurulacak ve bu doğrultuda çalışmalar devam edecektir.
Son dönemlerde tavla oynamanın insanların mantığını, becerisini, sakin düşünebilmesini geliştirdiği kabul edilmektedir.     Hatta bazı Avrupa ülkelerinde okullarda ders olarak verilmesine bile başlanmıştır.

Geleneğimizde ise tavla gürültülü, esprili ve özel deyişlerle renklendirilerek oynanan bir oyun olarak her yerde oynanmaya devam edilmektedir.

Şansın önemli rol oynadığı tavla oyununda acemilerin, usta oyuncuları yendiği sık sık görülür. Bu nedenle tavlanın usta oyuncuları alçak gönüllü ve mütevazı olmak zorundadırlar.