Türk Milletine Çağrıdır

87

Ufuklarında güneşin battığı büyük imparatorlukların mirasçısı mübarek Milletim. Tarihi şanla, şerefle dolu, çağ kapayıp yeniçağ açan büyük Milletim seni Anadolu’dan çıkarma hareketini başlatmışlardır. Bütün şer güçler birleşmiş bir takım oyunlarla birliğini, diriliğini bozmaya çalışmaktadırlar. Sana düşen görev uyanık olmak ve milli bütünlük için devletin bölünmez bütünlüğü için çalışmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve büyük Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesi ve istiklal savaşı ile kazanılmış hak ve hukukuna, varlığına, hürriyetlerine, egemenliğine, milli değerlerine, güvenliğine ve savunma gücüne hizmet için vatandaşlarımızı aydınlatmak, bilgilendirmek Türk Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatmak ve yüceltmek milli görevlerimizden olmalıdır.

Milletimizde oluşan sosyal doku bozuklukları GÜVEN duygusunun yitirilmesine ve milli değerlerin ANLAM kaybına ve KAVRAM kargaşasına sebep olmaktadır. Bunların engellenmesi için her türlü önlemlerin alınmasını sağlamak Milletinizi uyarmak, moral değerlerini yüceltmek zorundayız.

Milli kültürümüzün gelişmesini, zenginleştirilmesini ve güçlendirilmesini sağlamak, oluşan yüksek medeniyetimizin gelişmesini Türk medeniyetinin temeli saymalıyız.

Milli güç unsurlarımız topluca dengeli ve adil bir şekilde kuvvetlendirecek her türlü mücadelede etkinlik sağlayacak, çaba ve faaliyetleri desteklemeliyiz.

Milletler arası ilişkilerde eşitlik ilkesine temel olarak devletimizin diğer devletlerle yapacağı anlaşma ve çalışmalarda buna göre hareket etmesini sağlamalıyız.

Daha önce hangi düşünceyi benimsemiş ve hangi oluşum içinde yer almış olursa olsun fikirlerimizin doğruluğuna inanan herkesin vatan dediğimiz bu topraklarda bir araya gelmesini sağlamak ve milli güç birliği oluşturmalıyız.

Kurtuluş savaşımızın ve milli mücadelemizin mazlum milletlere örnek olduğunu asla unutmamalıyız. Milletimizin milli duygularını, hassasiyetlerini gevşetmek güvensizlik ortamını oluşturmak, milli değerleri anlamsızlaştırmak için milletimizin düşmanları her türlü bilişim ve iletişim araçlarını bilim, sanat, özgürlük, insan hakları ve demokrasi adına kullanmaktadırlar. Milletimizin bu psikolojik savaşa karşı uyanık tutmak ve bu tip çalışmaları boşa çıkarmak ve maskelerini indirmek öncelikli hedefimiz olmalıdır. Çünkü savaşlar beyinlerde ve gönüllerde kazanılır.

Türk Cumhuriyetleriyle yaşanan tecrübe yeterli olmalıdır. Türk Cumhuriyetleriyle dilde, fikirde işte birlik mutlaka sağlanmalıdır. Avrupa Birliği Yerine korkmadan Türk Birliği diyebilmeliyiz. İnsanlarımız gelecek ile ilgili düşünmeye teşvik edilmelidir. Mesela 10, 20, 50 yıl sonra bölge ve Türkiye ne olacak konulu yarışmalar düzenlenmelidir.

 Ortadoğu, Asya, Avrupa ve Afrika araştırmaları enstitüleri kurulmalıdır. ABD, rant araştırma merkezi zemin oluşturma ve taraftar bulma bakımından bilhassa yakından izlenmelidir.

Haritaya bakmayı, coğrafi, kültürel, siyasi etnik haritaları okumayı öğrenmeliyiz. Türkiye daha önce gözlemci olarak bile katılmadığı Ortadoğu barış sürecine aktif bir taraf olarak katılmalıdır. Çünkü bu süreç sadece bir Arap – İsrail anlaşmazlığı değildir. Sonuçları sadece bölgesel etkinlik açısından değil, güvenlik parametreleri açısından da önemlidir. Çünkü bu süreç içinde Kıbrıs, Filistin ve PKK meseleleri birbirini etkilemektedir.

 Türkiye Avrasya, Avrupa ve Ortadoğu bölgelerine belli koridorlar açacak şekilde davranmalıdır.

Son olarak Büyük Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini bilhassa gençlerimize çok iyi okutmalı ve kavratmalıyız. Her Türk Muhtaç olduğu kudretin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu bilmelidir.