Sıfır Sorun mu? Yoksa Sorun Bolluğu mu?

109

Genel seçimler sonrası dikkat çeken gelişmelerden birisi de dış politika alanında olmuştur. Türkiye zikzaklar çizmiş, dolayısıyla itibar kaybetmiştir. Libya, Tunus, Mısır ve Suriye’deki Batı çıkarlarına daha fazla hizmet edecek yönetimlerin işbaşına getirilme çabaları karşısında Türkiye devamlı rol değiştirmiştir.  Önce mevcut rejimlerden yana bir görüntü verirken, daha sonra rejim karşıtı ve Batı tarafından desteklenen grupların yanını seçmiştir.  Kendine özgü milli çıkarlardan yana bir politika izleyerek Ortadoğu’da siyasi etkinliğini arttırması gerekirken, Batı ve ABD güdümlü bir politika eksenine teslim olmuştur. Suriye ve İran’la ilişkiler bozulmuş ve gerilmiş, bu ülkeler Türkiye’ye açık tepki göstermişler, hatta ABD ve NATO üslerinin vurulabileceğini ihtar etmişlerdir.

Türkiye’ye Batı tarafından dayatılan “Yeni Osmanlıcı” rol, tamamen iflas etmiştir. Zaten bu rol sadece Irak’ın Kuzeyi söz konusu olduğu zaman gündeme getirilmiştir. Diğer siyasi coğrafyalarda ise, seslendirilmemiştir. Aslında amaç, Irak’ın Kuzeyine Suriye’nin Kuzeyini ilave etmek ve bunu daha sonra İran ve Türkiye ile irtibatlandırarak Ortadoğu’da yeni bir İsrail yaratmaktır. Dış politikanız dış güdümlü ve pazarlık bile yapılamaz hale sokulursa, ancak emredileni yaparsınız. Ondan sonra da utanmadan “komşularla sıfır sorunlu politika” diye ortaya düşersiniz. Ortadoğu’da kazan kaynatma ve dostlukları kaybetme görevi, BOP eşbaşkanlığı ile bize verilmiştir.

Anayasayı değiştirme ve Türkiye’yi tanınmaz hale getirme çabaları, süper gücün Ortadoğu’yu şekillendirme gayretlerinin bir parçasıdır. Kukla ve uydu bir Kürt Devletinin farklı parçalarla kurulabilmesi, Türkiye’nin Anayasasını değiştirmekten geçmektedir. Aslında Anayasanın değişmeye ihtiyaç duyulan maddeleri de pek hesaba katılmamaktadır. 

Var mı yok mu ilk dört madde ve onlarla ilgili birkaç madde… Bu durumda iktidar demokratik rejimin şeffaflığını bir tarafa atarak terör örgütü ve örgütün siyasi kolunu teşkil eden çevrelerle yaptığı görüşme ve uzlaşmaları açıklamalıdır. Çirkin ve ülkenin geleceğini bağlayacak olan gizli görüşmeler ve sözde mutabakatlar dışarıdan öğreniliyor.  Partiler arası bir mutabakat olabilmesi için önce iktidarın tekliflerini, daha doğrusu dış telkinleri ortaya koyması gerekir. Bu durumda ülke çıkarları, iktidarın tekliflerini ciddiye alıp görüşmemeyi bile gerektirebilir.

Türkiye 12 Haziran Genel Seçimleriyle sorunlarını çözer bir noktaya gelmemiş, tam tersine; mevcut sorunlar önüne daha da güçlendirilerek çıkarılmıştır.  Bunda hür ve bağımsız olmayan basının da rolü olmuştur.  Genel seçimler, sorunları daha da büyütmüştür. Son 8-9 senedir sırtı sıvazlanan, açılım ve sözde demokratikleşme oyunlarıyla teröre prim veren, “silâha sarılma, isteklerini yerine getireyim” diye ortaya çıkan, terörle mücadeleyi daha fazla demokrasiyle çözeceğini düşünen çarpık anlayış; Türkiye’de maalesef olmayacak şeyleri tartışılır ve konuşulur hale getirmiştir. Batı demokrasileri, demokratikleşme ve sosyal bütünleşme diye çözülmeyi ve ufalanmayı tartışıyor mu? Demokratikleşme adı altında kendi kendine ihanet senaryoları kuruyorlar mı?

Geçenlerde Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, 17. Türk Dünyası Çocuk Şöleni’ni düzenledi. Değişik faaliyetlerle 20 gün süren bu şölen ses yarışmasıyla bitti. Bu Şölen’de ortak nokta Türk Kimliği ve Türk Kültürü idi. Bu Şölen, bazılarının yaptığı gibi, Türkçe kullanılarak Türkçenin seçimlik ders olduğu sözde Türk okullarından gelenleri kapsamıyordu. Başta Prof. Dr. Turan Yazgan Hocayı ve hizmeti geçen herkesi tebrik ediyoruz. 

Önceki İçerikNedendir
Sonraki İçerikSeçimler Sona Erdi
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)