Seçime Doğru 2011

115

Güçlü iktidarın yanında güçlü muhalefetin de olmasını ülke ve millet hayrına görürüm.
Muhalefetin yeterince güçlü olmadığı bir ülkede iktidar partisinde rehavet ve atalet başlar.
Bu ülkenin şansı nedir diye sorarsanız?
Dostlarımın bazıları katılmasa bile ben tek başına güçlü bir iktidara sahip olmasıdır derim.
Bu ülkenin şanssızlığı nedir diye sorsanız?
Ben muhalefetin yok denecek kadar zayıf olmasıdır derim.
Meclisteki üç partiyi üst üste koysanız
İktidar partisinin oylarına ya yetişiyor ya da yetişemiyor.
Tabii bu durumun sebepleri vardır;
Çözüm üretip alternatif oluşturamazsanız.
Vatandaş aynı partiyi üç kez üst üste seçmek durumunda kalır
Şahsen ben bu durumdan rahatsız olmam.
Bilakis memnun da olurum.
Seçmenin kararı her zaman muteber ve saygıya değerdir
Eğer bu sonuç vatan ve millet için negatif bir durum ise.
Bunun sorumlusu iktidar değil muhalefettir.
Vatandaş seçmen muhalefete niye iktidar yetkisi vermiyor?
Muhalefet sorun çözüp proje üretmek yerine
Lüzumsuz işlerle uğraşırsa
Elbette ki bu durum kaçınılmaz olur.
Sen önce seçmene güven vereceksin
Sonra seçmenden yetki isteyeceksin
Siyaseti halka rağmen değil
Halkla beraber yaparsanız
Başarıya ulaşırsınız.
Muhalefet bu kafa yapısıyla giderse
AK PARTİ üçüncü kez ve dördüncü kez yine tek başına iktidar olur.
Ülke gündeminin kasetlerle meşgul edilmesi elbette çirkin bir olaydır.
Bu kasetleri çekmek ne kadar çirkinse bunlara malzeme olmak ondan daha da çirkindir.
Yalnız bu çirkinliklerin bir güzel yönü vardır.
Bu tür insanların siyasette olmaması gerekir
Böylece de bu insanlar siyasetten temizlenmiş olur.
Temiz siyasetin onu açılmış olur
Meclisteki MHP’nin AK PARTİ iktidarı açısından da
Ülke ve millet açısından da daha faydalı olacağı kanaatindeyim.
Elbette ki MHP gibi milliyetçi, vatansever bir partinin bu durumda olması
Baraj sorunu yaşaması camiası açısından da millet açısından da üzüntü vericidir.
Umarım ilgili ve yetkili kişiler seçimden sonra bu konuyu ciddi olarak ele alır
Üzerinde düşünürler.
İktidarın Cumhurbaşkanlığı seçimindeki 367 sorununu aşmasındaki MHP’nin olumlu katkısı unutulmamalıdır.
Muhalefet açısından ikinci bir temel yanlış da
Siyasetin rekabet üzerinden değil de hakaret üzerinden yapılmasıdır.
Bu hakaret dili iktidara da muhalefete de yakışmıyor.
Seviyeyi bu kadar düşürmek aynı zamanda seçmene de bir saygısızlıktır.
Unutmamak gerekir ki siyasette gerginlik AK PARTİ ye yaradı ve yarar.
Uyanık muhalefet bu hataya düşmez, düşmemeli.
Meclise dört partinin girmesi belki iktidar partisinin hoşuna gider ama
Ben altı yedi hatta sekiz partinin mecliste temsil edilmesinden yanayım.
Muhalefetin çok ve güçlü olması rekabeti,
Rekabet de kaliteyi getirir
Bu durum istikrarı bozar derseniz.
100 tane milletvekili Türkiye milletvekili olsun.
Yüzde bir oya bir milletvekili çıkarılsın.
Böylece yüzde biri geçen her parti mecliste temsil edilir.
Hem temsil sağlanmış,
Hem de istikrar korunmuş olur
Demokrasi artık kandırmaca olmaktan çıkarılıp gerçek hüviyetine kavuşturulmalıdır
Yüzde on barajı kaldırılmalı
Siyasi partiler yasası değiştirilmeli
Milletvekillerini liderler değil halk belirlemeli
Bunun için dar bölge seçim sistemine geçilmeli
Seçmende siyasi parti taassubundan vaz geçmelidir.
Siz partinizin, liderinizin hatalarına, yanlışlarına kılıf uydurmak
İçin bütün gayretinizi harcarsanız onlarda yanlışta ısrar etmeye devam ederler
Oysa partiler ve liderler yanlış ve hata yaparsam önce seçmenim beni cezalandırır.
Düşüncesinde olmalıdır.
Böyle olunca da seçmen adam yerine konulur.
Gerçek değerini bulur.