Canlı Canlı

143

Her canlının doğada kendisine özgü bir yaşam biçim ve yapması gereken bir görevi – işlevi vardır. Bir canlıyı yok ettiğimiz zaman bazı canlı türlerini de kaybedebiliriz; bunun içine insanlarda dahil.
Bize basit gelen canlı kaybı aslında büyük bir tehlikedir. Eğer o canlının nesli tükendiyse senin besin kaynağın da tükenmiştir. Sen veya o canlıyla beslenen canlı ne yapsın?
İnsanlar olarak öbür canlılardan farklarını “akıl” diye geçiriyorlar. Onların bu kendilerini beğenmiş durumları yüzünden canlıların hayatı sonlanıyor. Ama her canlının da yapabildiği ve akıldan farklı kendilerine öz bir şeyler var. Mesela; kargaların ortalama ömrü 120 yıldır. Atlar 1 ay ayakta durabilirler. Bir köstebek 1 saat içinde 45 metre uzunluğunda bir tünel kazabilir.
İnsanlar akıl farklılıkları görüşüyle devam ediyorlar. Ama bilmiyorlar ki canlılar olmazsa kim oksijen yayacak? İnek olmazsa kim süt ve süt ürünleri ihtiyacımızı karşılayacak? Tavuk olmazsa proteini nerden alacağız?
Canlıların doğadaki yerine paha biçilmez. Onların bizim üzerimizde o kadar etkileri varsa biz de onları koruyarak ödeşebiliriz. Sokak kedilerini – köpeklerini beslersek, kurumuş bitkileri sularsak, yaralanmış canlıları iyileştirsek çok mu olur? Çok mu zor bunları yapmak?
Üstümüze kürk için leoparları, hobimiz diye güzelim kuşları vurmak daha mı kolay? İnsanlar böyle işte; fazla şımartılmış, az disiplendirilmiş. Yapılır mı hayvana bu işkence, değer mi kendimizi attığımız tehlikeye?
Bari evimize alıp beslediğimiz canlıyı aksatmayalım. Sen evine alıp ta bakmadıysan sal bari onu, dışarıda yok etmediğimiz canlılarla yetinsin hayvancağız!
Canlılara saygımız artsın, canlılarla dost olalım. Asıl o zaman sosyal bir vatandaş olabiliriz. Bugünkü yetişkinler, yarınkileri düşünmüyorsalar şimdiden örnek olalım onlara, canlıları korumakta..
Canlılara iyi bakmak dileğiyle…