Tören Cumhuriyetçiliği

86

Her Cumhuriyet Bayramı geldiğinde inanmadan ve içlerine sindirmeden tören milliyetçiliğine benzer şekilde “tören Cumhuriyetçiliği” yapanlardan tiksinir olduk. Cumhuriyet’e sadece 29 Ekim günleri şeklen bağlı kalan, ama hayatları boyu onunla kavgalı olanlar, ikinci, üçüncü Cumhuriyet arayışı içinde olanlar ve kendilerine değişik kesimlerden ortak bulanlar utanmadan ve sıkılmadan Cumhuriyet’i kutlarlar. Acaba bugünkü Türkiye’nin manzarası Cumhuriyet’i kutlamaya ne ölçüde uygundur? Milli Mücadeleyi küçümseyenler, dünün mandacılarının devamı olanlar, bugünün teslimiyetçi, küreselcileri, dıştan yönetilenler, demokrasiyi Cumhuriyetsiz düşünenler, Türk kimliği ile kavgalı olanlar ne yüzle Cumhuriyet’i kutladılar?

Bir taraftan ülkenin toprak bütünlüğünü, Devlet şekli ve üniter yapısını, Anayasanın değiştirilemez maddelerini demokratikleşme adı altında tartışmaya açacaksınız; “çok uluslu, çokkültürlü, çok dilli” yapay bir devlet modeli arayacaksınız; milli egemenliği paylaştırmak için yerli ortak arayacaksınız; açılım adı altında insanları birbirinden uzaklaştırıp ötekileştireceksiniz; bize yabancı olan etnik soruna çanak tutup zihinlere etnik fitneyi sokacaksınız; terör örgütü ile mücadeleden çok müzakereyi düşüneceksiniz; daha sonra da Cumhuriyet’in 87. yılını kutlayacaksınız.

87. yılında Cumhuriyet ve Türk Milleti hiçbir zaman bugünkü kadar iç ve dış tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kalmamıştır. Biz çocuklarımıza ilelebet yaşayacak ve yaşatılacak Türk Devletini ve Cumhuriyetimizi emanet bırakmak istiyoruz. Bir kısır döngü şeklinde Devleti ele geçirme, Yargı dahil önemli kurumları üzerinde hesaplaşma yarışını, birbirinden rövanş alma kısır mücadelelerini gelecek nesillere kötü bir miras olarak bırakmak istemiyoruz. Hukuk devletinin parti devletine dönüştürülmediği, bastırma, sindirme ve yargısız infazların yer almadığı, temel hak ve hürriyetlere saygılı bir demokrasiyi özlüyoruz.

Cumhuriyet’in 87. yılında hâlâ istikrar ve mutabakatların geliştirilmesini arıyoruz. Osmanlıdan milli devlete ve Cumhuriyet’e geçiş bize ikram edilmedi. Bedel ödeyerek Milli Mücadeleyi başardık ve onu Cumhuriyetle taçlandırdık. Geliniz 87. yılda milli bağımsızlığın ve milli egemenliğin değerini bilelim. Ona yerli yabancı ortak aramayalım. Milli bağımsızlık ve milletleşme olmadan gerçek demokrasi de olamaz. Batılı işgalcileri tekrar davet etmeyelim. Cumhuriyet’i açık arttırmaya çıkarmayalım. “Allah bu Millete bir kere daha İstiklâl Marşı yazdırmasın” temennisinde bulunan Mehmet Akif’e kulak verelim.    

87. yılındaki Cumhuriyetimiz; reel sektörün önemsenmediği, tarımın perişan edildiği, “üretme ithal et, borçlan ve tüket” anlayışının zihinlere sokulduğu, dış ticaret açığının bir yılda %67 arttığı, cari açığı kapamanın ve hafifletmenin tehlikelerle dolu sıcak para girişlerine bağlandığı, işsizliğin kol gezdiği, devlet baba anlayışının yerine bize yabancı tüccar devlet anlayışının, ekonomik değerlerinin yabancıların eline geçtiği bir dönem yaşıyor. 1923’te iktisadi bağımsızlığı siyasi bağımsızlığın garantisi olarak görmüştük. 2000’li yıllarda kötü huylar edindik. Sorun çözme ve karar alma mekanizmalarının milletüstü yapılara yerini bırakması yolunda küresel baskılar var. Mahallilik ve millilik kavramlarından evrenselleşmeye doğru yönlendirilen bir Dünyada yaşıyoruz. Önü açılmış milli devletler her yönden kuşatılıyor; kaynaklarına küresel reçetelerle el konuluyor. Kamuoyu uyuşturuluyor ve asıl gündem dışı konularla meşgul ediliyor. ***

Geçen hafta Bartın Belediyesi’nin düzenlediği 14. Kitap Fuarına katıldık ve küreselleşme üzerine bir konuşma yaparak kitaplarımızı imzaladık. Daha sonra Sinop’a geçtik. Aydınlar Ocaklarının Sinop’ta yapılan 35. Şurası dolayısıyla Sinop Aydınlar Ocağı yöneticilerini ve katılanları tebrik ediyoruz. TBMM Başkan Vekili Sayın Meral Akşener’e, açık oturuma katılan Prof. Dr. Hüseyin Peker, Prof. Dr. Hasan Onat, Prof. Dr. Özcan Yeniçeri ve Doç. Dr. Kâmil Kaya’ya teşekkür ediyoruz.  

NOT: Kayınvalidemizin vefatı dolayısıyla ilgilerini esirgemeyen Trabzon MHP milletvekili Süleyman Yunusoğlu’na, İl Başkanı Nihat Bey ve arkadaşlarına, Aydınlar Ocağımızın Başkanları Prof. Dr. Orhan Değer ve Doç. Dr. Yüksel Ali Yazıcıoğlu’na, ülkücü kardeşlerimize, telefon ederek, mesaj göndererek acımızı paylaşan vefalı bütün dostlarımıza teşekkür ederim. Allah razı olsun.     

           

Önceki İçerikYalçıntaş Hoca’nın kahır günü
Sonraki İçerikSiyasi Parti Genel Başkanlarına Açık Mektup
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)