Pontus hortlatılıyor mu?

133

Pazar günü binlerce Ortodoks Rum Yunanistan’dan gelerek Trabzon’un Sümela manastırında ayın yaptılar. Ekümenlik iddiasında olan Fener Patriği Bartholomeos ayini yönetti. 88 yıl sonra, Sümela’da ayin yapılması gerçekten düşündürücü. Neden bugüne kadar yapılmadı. Niçin bugünler tercih edildi. Ayine Türkiye Devleti neden izin verdi?  Bunların asıl amacı nedir?

Daha Önceki gün bu köşede İsrailli Turistlerin Karadeniz’de ne işi var sorusu üzerine yorum yazmış, yazdığım bu yorumun mürekkebi kurumadan, Pontus’u hortlatmak isteyen Yunanlı Ortodoks Rumlar’ın Pazar ayni yapması düşündürücüdür. Gerçekten Karadeniz üzerinde büyük oyunlar tezgahlanıyor

Her yıl Karadeniz’e bir kaç kez gidip gelmekteyim. Karadeniz gerek, bitki örtüsü gerek canlı çeşitleri ama en önemlisi su ve stratejik önemi dolayısıyla sömürgeci emperyalist güçlerin iştahını kabartmaktadır. Karadeniz’de son yıllarda yaşanan olaylar tesadüfi değildir. Karedeniz de 10 yıl önce Amerika’dan sözde ilim adamları kan örnekleri alarak, Gen tespiti yapmaya çalışmışlardı.

Yunanistan da binlerce Osmanlı Türk eseri yıkılıp yok olurken, Karadeniz bölgesindeki Kiliseler tek tek restore edilip ihya edilmesi tesadüf olmasa gerek. Kültür Bakan Ertuğrul Günay’ın seçim bölgesi ve memleketi  Ordu da çok büyük bir kilise yıllar önce restore edilirken, Ordu merkezdeki yüzlerce yıllık Osmanlı Camisi kaderine terk edilmişti.
Karadeniz her hangi bir bölge değil. Karadenize hakim olan devlet ve kültürler Kafkaslara Orta Asya’ya ve İran’a hakim olacaktır. Bunu bilen sömürgeci güçler, Karadenizi her yönü ile işgal etmeye çalışıyor. Öncelikle hoşgörü adı altında dini faaliyetler içine giriyorlar.

Sümela’daki 88 yıl sonraki ayin Pontus’u diriltme ve hortlatma hayalidir. Tarihe not düşme adına Ekümenlik iddiasında bulunan ve ayini yöneten Fener Rum Patriği Bartolomeos Türkiye devletine ve Osmanlı Padişahlarına övücü sözler söylüyor. Hiç kimsenin Bartelomeos’a inanması mümkün değil. Türkiye Devleti ve Osmanlı’ya övücü sözler söyleyen Bartolemeos patriklik yaptığı Fener Patrikhanesindeki Kin kapısının neden açılmadığını kamuoyuna açıklamalıdır.

Yunanistan’ın Pontus’u Hortlatma hayali tesadüfî değil. Dünya’da en dinci ülkelerin başında Yunanistan gelmekte. Önceki gün kamuoyuna açıklanan Uluslararası bir araştırma endistütüsü nün anketinde Dünyada en dindar ülkeler tespit edilmiş,  Bunun başında da Kıbrıs Rum Yönetimi birinci sırada, Yunanistan ikinci sırada geliyor. Bu demektir ki, dünyayı ciddi bir şekilde etkilemeye çalışan Yunanistan Pontus u da gerçekleştirmek için elinden geleni yapmaktadır. Pontus’a geçit vermememiz lazım.

Evet, sözü Başbakan Erdoğan’a getirmek istiyorum. Gaziantep’deki iftar yemeğinde Sümela’daki ayine karşı çıkanlara cevap veren sayın Başbakan, ayinin çok basit olduğunu ve hiç bir siyasi sonucunun olmayacağını söylüyor ve ilave ediyor… “Biz Sümela’da ayine izin verdik. Bende şimdi Yunun Başbakanına Atina’daki Fatih camiini ibadete açın deme hakkına sahip oldum.”

Başbakan bu sözünün arkasında durmalı. Vakit geçirmeden, Yunan Başbakanına Fatih Camiini ibadete açın demeli. Hatta bir adım daha ileri giderek, Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu yanına 2 bin kişi alarak Atina’da yüzyıldır ibadete kapalı olan Fatih Camiinde Cuma namazı kılmalıdır.

Olaylar bu kadar basit değil, Bu yazıyı ben basit siyasi düşünceler ile kaleme almıyorum. 3 kez Yunanistan a gidip, Atina, Selanik, Pire, Kavala, Batı Trakya, Rodos ve Girit’de Yunan polisleri ile köşe kapmaca oynayarak, belgesel çekip araştırma yapan bir gazeteci olarak Yunanlıların ne kadar çok Türk İslam düşmanı olduğunu Müslüman Türk azınlığı nasıl eritip yok etmeye çalıştığını gören birisi olarak, olayların peşini bırakmamaya kararlıyım.

Yunanlı Rumlar Karadeniz Kalesi ve surlarında Sümela’da ayin yaparak, bir gedik açtılar. Hoşgörü adı altında Karadeniz’de ki bir çok kilise tamir ediliyor. Misyonerler sözde din yayma adı altında Karadeniz’i işgal etmeye çalışıyorlar. Karadeniz’in yüksek köylerinden bir çok genç burslu olarak, Yunanistan Üniversitelerinde okutularak, Pontus misyoneri yapılıyor.
Özetle Karadeniz gerçekten elden gidiyor.

Buradan Yunanlı tarihçilere şu soruyu soruyorum. Neden Karadeniz bölgesinden mübadele ile Yunanistan’a gidenlere Yunanistan’da ikinci sınıf insan muamelesi gösteriyorsunuz? Çünkü Karadeniz bölgesinden mübadele ile Yunanistan’a giden Ortodoksları gerçek Yunanlı kabul etmiyorlar. Çünkü onlarda biliyorlar ki Karadeniz de Yunan, Grek yok, İslam öncesi gelip yerleşen Ortodoks Hıristiyan Türkler vardı. O Türklerde mübadele ile Yunanistan’a gönderildi.

Buradan bir gerçeğin altını daha çizmek istiyorum. Ekonomik sıkıntı altında inlemeyen Yunan devleti, Gürcistan ve Kafkasya bölgesinden asılları Türk olan ve halen Türkçe konuşan bir milyona yakın Ortodoks Türkü Yunan götürerek, nüfus dengesini korumaya çalışıyorlar
Bu konu ile ilgili yazılıp söylenecek çok şey var. Ancak yazımı burada noktalıyor.

Karadeniz’deki sivil toplum örgütleri ve özellikle Sümela’da ki ayine izin veren Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ı Yunanistan başkenti Atina’daki Fatih camiini ibadete açılması için çalışma yapmaya davet ediyorum.